2025 yılında başlıca hedef doğurganlığı artırmak
EkonomiDOÇ. DR. ABDULKADİR YÜKSEL, ‘AİLE YILI’ İLAN EDİLEN 2025’TE DOĞURGANLIĞIN ARTARAK NÜFUS GENÇLEŞTİRİLMESİNİN HEDEFLENDİĞİNE DEĞİNDİ.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi ve sosyal politika uzmanı Doç. Dr. Abdulkadir Yüksel, ‘Aile Yılı’ ilan edilen 2025’te doğurganlığın artarak nüfus gençleştirilmesinin hedeflendiğine değindi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde 2025 yılını ‘Aile Yılı’ ilan ederek, yeni evlenecek gençlere ve ailelere yönelik çeşitli destek paketlerini duyurdu. Buna göre, yeni evlenecek genç çiftlere 2 yıl ödemesiz ve 48 ay vadeli 150 bin TL tutarında faizsiz kredi sağlanacağını belirterek, doğum yardımı miktarının 5 bin TL olacağını ve ikinci çocukla birlikte her ay düzenli verileceğini ifade etti.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Abdulkadir Yüksel, “Cumhurbaşkanı 2025 yılı Aile Yılı açılış töreninde çeşitli müjdeler verdi. Ben bunları önemli sosyal politika önlemleri olarak değerlendiriyorum. İşin felsefesinin doğurganlığı arttırmak olduğunu anlıyoruz. Elbette 150 bin TL bir ev kurmak için yeterli bir rakam değil. Fakat evliliğe ilk adım atmak için bireyleri cesaretlendireceğini ifade edebiliriz. Fakat bireylerin sadece 150 bin TL alacakları için ya da annelerin ikinci çocuktan sonra alacakları her aylık destek için çocuk sahibi olacaklarını düşünmüyorum. Bunlar sadece itici bir güç olarak değerlendirilebilir. Ama kadının çalışma hayatında özellikle iş hayatının çalışma saatlerinin esnetilmesi doğum ve süt izni gibi izinlerin yeniden düzenlenmesi mutlaka doğurganlık oranını artıracaktır ve nüfusun yenilenmesine katkı sunacaktır diyebiliriz” şeklinde konuştu.
“Toplumsal nüfus yenilenmesi için adım atıldı”
Yüksel, 2025’in ‘Aile Yılı’ olarak ilan edilmesinin geri planının 2024 yılına dayandığını belirterek, “Özellikle Cumhur İttifakı ortaklarından Milliyetçi Hareket Partisi, 2024 yılında geniş katılımlı bir aile çalıştayı düzenledi. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla güçlü Türk aile yapısı, sağlıklı toplum ve lider ülke Türkiye vizyonu çerçevesinde büyük bir aile kurumu çalıştayı yapıldı. Bu çalıştaya katılım sağlayarak naçizane akademik olarak destek sundum. Bu bakımdan ifade edebiliriz ki ’aile kurumu’nu Cumhur İttifakı bir beka meselesi olarak görmekte ve ele almaktadır. Bu kapsamda öncelikle evlenmek isteyen çiftlere 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz ve faizsiz 150 bin TL kredi desteğinde bulunacağını ifade ettiler. Bu aslında düşük gelir gruplu bireylerin evliliğe ilk adımları açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Bir diğer müjde ise, doğurganlığı arttırıp ve nüfusun yenilenmesini sağlamak adına, ilk çocuk için tek seferlik 5 bin TL, ikinci çocuk için anneye şartsız bin 500 TL, üç ve üzerindeki çocuklarda her ay anneye şartsız 5 bin TL sunulacağını ifade edildi. Bu açıklamayla ülkede toplumsal yaşlanmanın arttığını ve bunun yenilenmesi için adım atıldığını ifade edebiliriz” dedi.
“Verilen desteklerin faydası olacaktır”
Çocuk bakım maliyetlerini düşürmek üzerine yeni sosyal politika önemlerinin çok önemli olduğuna değinen Yüksel, “Özellikle kadınların iş piyasalarından kopmalara neden olmakta. Çocuk bakım ve bakıcı maliyetleri yüksek olduğu için kadınlar işten ayrılarak çocuklarına bakmak için çalışma hayatına son vermektedirler. Dolayısıyla bu ekonomik olarak bütüncül bir verimlilik düşüklüğüne sebep olabildiği gibi bireyinde sosyalleşmesi önünde bir engel olarak değerlendirilebilir. Cumhurbaşkanı tarafından esnek ve uzaktan çalışma imkânlarının genişletileceği ifade edildi. Dolayısıyla bu durum kadınların çalışma hayatından kopmasının önünde engel olacaktır. Ayrıca çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere tıbbi desteklerin arttırılacağı söylendi. Bunu da tüp bebek desteğinin genişletileceğini ve şartlarının esnetileceği olarak düşünebiliriz. Cumhurbaşkanlığı tarafından ilerleyen günlerde yeni müjdelerin de açıklanacağı ifade edildi. Verilen desteklerin mutlaka faydası olacak ve doğurganlık oranlarının artmasında orta ve uzun dönemde dönüşleri sağlanacaktır” ifadelerine yer verdi.
İlginizi Çekebilir