24 yaşındaki Osman’ın kalbi, 54 yaşındaki hastaya can oldu
GenelAslı DURAN/ANTALYA, (DHA)-ANTALYA’da 5 yıldır kalp yetmezliği yaşayan Kerim Gökkurt’a (54), trafik kazası sonrası beyin ölümü gerçekleşen Osman Başpınar’ın (24) kalbi nakledildi. Gökkurt, ”Kalbi bağışlayan duyarlı aileye çok teşekkür ederim. Kendimi çok iyi hissediyorum” dedi.
Aslı DURAN/ANTALYA, (DHA)-ANTALYA'da 5 yıldır kalp yetmezliği yaşayan Kerim Gökkurt'a (54), trafik kazası sonrası beyin ölümü gerçekleşen Osman Başpınar'ın (24) kalbi nakledildi. Gökkurt, "Kalbi bağışlayan duyarlı aileye çok teşekkür ederim. Kendimi çok iyi hissediyorum" dedi.
Antalya'da yaşayan emekli Kerim Gökkurt'a, 5 yıl önce kalp yetmezliği teşhisi konuldu. Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Organ Nakli Merkezi'ne giderek kalp nakli için başvuruda bulunan Gökkurt'un hayatı, kısa süre önce gelen telefonla değişti. Aydın'ın Nazilli ilçesinde 13 Eylül'de motosikletle otomobile çarptıktan sonra kamyonun altında sürüklenerek ağır yaralanan, 9 gün sonra beyin ölümü gerçekleşen Osman Başpınar'ın organları, ailesi tarafından bağışlandı. Başpınar'ın kalbi Antalya'ya, 2 böbreği İstanbul'a, karaciğeri ise Denizli'de organ bekleyen hastalara gönderildi. Başpınar'ın kalbi, 21 Eylül'de AÜ Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Bayezid ve ekibi tarafından Gökkurt'a başarıyla nakledildi. AÜ Hastanesi Kalp Damar Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi gören Kerim Gökkurt, yeni kalbiyle hayata tekrar 'Merhaba' dedi.
KALBİ 24, KENDİSİ 54 YAŞINDA
Kerim Gökkurt, 5 yıl boyunca kalp yetmezliği yaşadığını anlattı. 2,5 ay önce dede olduğunu belirten Gökkurt, hastaneden çıkıp, torununu kucağına almak için gün saydığını söyledi. Hastalık sürecini anlatan Gökkurt, "Akdeniz Üniversitesi'nde organ nakline kayıt oldum. Allah razı olsun üniversitemizden, tüm nakli gerçekleştirenlerden ve vefat eden gencin kalbini bağışlayan duyarlı ailesine çok teşekkür ederim. İyi ki varlar. Kendimi çok iyi hissediyorum. Benim 2 genç oğlum var. Ben de onlardan bu fedakarlıkları yapmasını istiyorum. Buradan çıktıktan sonra kalbi veren ailenin elini öpeceğim. Başta ailem olmak üzere sonra tüm Türkiye'den organ bağışı yapmasını istiyorum" diye konuştu.
'HASTANIN DURUMU GAYET İYİ'
Prof. Dr. Ömer Bayezid, nakil yaptıkları Gökkurt'un durumu hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Bayezid, "Hastanın sağlık durumu gayet iyi. Nazilli'de trafik kazası sonrasında beyin ölümü gerçekleşen 24 yaşındaki hastanın yakınları, organlarını bağışlamayı kabul etti. Karaciğer, böbrek, kalp, akciğer nakilleri yapıldı. Bizim hastamız da gayet iyi durumda. Herhangi bir sağlık sorunu yok. Artık yoğun bakımdan servise alıp, yaklaşık 2 hafta içerisinde eve yollamayı düşünüyoruz" dedi.
'COVİD SONRASI BAĞIŞLAR DURMA NOKTASINA GELDİ'
Prof. Dr. Bayezid, Türkiye'de yaklaşık 1500 hastanın kalp nakli beklediğini anlattı. 350 hastanın Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi'nin hastası olduğunu aktaran Prof. Dr. Bayezid, şöyle konuştu: "Bu hastalar çok zor durumda. Fakat ne yazık ki yeterli organ bağışı yapılmıyor. Özellikle Covid döneminden sonra bağış neredeyse durma noktasına geldi. Bekleyen hastalarımızın birçoğu organ bulamadığı için hayatını kaybediyor. Organ bulup, kalp nakli olan hastalar gerçekten çok şanslılar. Ancak 100 hastadan 1'i böyle bir şansı yakalayabiliyor. Covid öncesinde çok daha fazla organ nakli yapabiliyorduk. Bu bize üzüntü veriyor. Organ bağışını teşvik etmek gerekiyor. Beyin ölümü olduktan sonra hiçbir insan hayatta kalamaz. Çünkü beyin fonksiyonları olmadığı için solunum da durmuştur. Bu süreçte kalp de durur ve artık organların hiçbiri kullanılamayacaktır. Birçok insan organ bulamadığı için hayatını kaybedecektir. Halbuki bir organ bağışı olursa; 2 böbrek, karaciğer, pankreas, kalp, akciğerler, kornealar kullanılır ve 8-9 kişi görme ve yaşama imkanı bulur. Bununla ilgili hiçbir dini sakınca yok. Maide Suresi'nde 'Bir insanı kurtarmak bütün insanları kurtarmak gibidir' deniyor. Bu diğer dinlerde de böyle. Birçok ülkede aileye sorulmadan organları kullanılabiliyor. Birçok ülkede de sormak gerekiyor. Türkiye'de ailelere danışarak organları kullanabiliyoruz. Organlar çürüyüp, toprak olacağına, insanları yaşatır ve onlara hayat verir. Bu bizim için, hastalarımız için çok önemli." (DHA)
İlginizi Çekebilir