Acılı anne Necibe Çiftçi: HDP ve PKK bir oğlumu dağa kaçırdı, bir oğlumu ise infaz etti
AsayişDİYARBAKIR’DAN GELEREK MUŞ’TA HDP İL BİNASI ÖNÜNDE EYLEM YAPAN ANNELERE DESTEK VEREN HAKKARİ’NİN ŞEMDİNLİ İLÇESİNDEN NECİBE ÇİFTÇİ, "BEN İKİ OĞLUM İÇİN BURADAYIM. HDP VE PKK BİR OĞLUMU DAĞA KAÇIRDI, 4 ÇOCUK SAHİBİ DİĞER OĞLUMU İSE İNFAZ ETTİ" DEDİ.
Diyarbakır’dan gelerek Muş’ta HDP il binası önünde eylem yapan annelere destek veren Hakkari’nin Şemdinli ilçesinden Necibe Çiftçi, "Ben iki oğlum için buradayım. HDP ve PKK bir oğlumu dağa kaçırdı, 4 çocuk sahibi diğer oğlumu ise infaz etti" dedi.
Muş’ta çocuklarının terör örgütü PKK tarafından dağa götürülmesinden HDP’yi sorumlu tutan aileler, partinin il başkanlığı binası önünde oturma eylemi yaptı. Diyarbakır’da evlat nöbetine katılan 4 aile de Muş’a gelerek HDP il binası önünde oturma eylemi yapan ailelere destek verdi. Çocuklarına kavuşma ümidiyle Diyarbakır annelerinin başlattığı eyleme destek veren Muşlu aileler, her hafta çarşamba günü yaptıkları eyleme devam etti. HDP İl Başkanlığı binası önünde toplanan aileler, "Halk düşmanı parti", "Evlatlarımızı vereceksiniz", "Ha HDP ha PKK", "Türk-Kürt kardeştir, HDP kalleştir", "Halkı dolandıran parti", "Anneler direniyor", "Artık yeter yakamızdan düşün" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" yazılı pankartlar açtı.
Ellerine Türk bayrağı alarak fotoğraflarını taşıdıkları çocuklarına teslim olmaları çağrısında bulunan anne ve babalar, HDP’ye tepki göstererek, "Kahrolsun PKK, işbirlikçi HDP", "Şehitler ölmez vatan bölünmez", "Türk Kürt kardeştir HDP kalleştir", "Annelerin isyanı HDP’yi yenecek", "Otura otura kazanacağız", "Hırsız HDP katil PKK", Kandil burada PKK içeride" ve "Kahrolsun PKK" sloganları attı.
Hakkari’nin Şemdinli ilçesinden gelen Necibe Çiftçi de annelere destek verdi. Bir oğlunun HDP ve PKK tarafından kaçırıldığını, bir oğlunun da PKK tarafından infaz edildiğini söyleyen Çiftçi, "2 evladım için buraya geldim. Benim bir evladım 2015 yılında HDP ve PKK tarafından kaçırıldı ve dağa götürüldü. Benim diğer oğlum Sami de kardeşini aradığı dönemde bir grup PKK’lı gelip evimizi sardı. Oğlum Sami’yi evden alıp bir ahıra götürdüler ve elini kolunu bağlayarak infaz ettiler. Şu anda burada 2 evlat acısını çekiyorum. İnşallah Allah’ın izni ve devletin gücüyle ben diğer evladıma kavuşacağım" dedi.
Oğluna kavuştu ama nöbet yerini terk etmedi
HDP il binası önündeki evlat nöbetiyle büyük bir mücadele sergileyerek oğlunu terör örgütünün pençesinden kurtaran Ayşegül Biçer de, annelere destek olmak için Muş’a geldi. Diyarbakır’da HDP il binasının önünde 3 Eylül 2019 tarihinde oturma eylemi başlatan ilk annelerden biri olan ve evlat nöbetinin simge isimlerinden Biçer, terörle mücadeledeki davasını sonuna kadar sürdüreceğini ifade ederek, "2019 yılında evladım için HDP il binasının önünde oturdum ve 2021 yılında evladıma kavuştum. Çok şükür ben kendi evladıma kavuşmuş olabilirim ama benim terörle mücadeledeki davam sonuna kadar devam edecek. Hiçbir annenin yüreğini yakmaya, hiç kimsenin hakkı yoktur. Bunun için bir anne olarak sonuna kadar Türkiye’nin neresinde olursa olsun annelerin yanındayım ve annelerin sesi olmaya devam edeceğim. Bugün Diyarbakır’dan Muş annelerimize desteğe geldik. Birlik olduğumuzu, hep beraber Kandil’i yerle yeksan edeceğimizi göstermek istedik ve sonuna kadar da dimdik onlara karşı mücadele edeceğimizi bir kez daha dile getirdik" ifadelerini kullandı.
Diyarbakır’dan gelerek Muşlu ailelere destek veren İmmihan Nilifırka da oğlu Mehmet için eylemini sürdürdüğünü söyledi. Nilifırka, "2019 yılından bu yana Diyarbakır’da eylemimizi sürdürüyoruz. Dağda bir çocuk dahi kalana kadar bu eylemimizi sürdüreceğiz. İnşallah biz de evlatlarımıza kavuşacağız. Bizi mahvettiler, Allah hakkımızı bırakmasın. Benim oğlum 2015 yılında İzmir Ege Üniversitesinde okuyordu. Bir haftalık izne geldi ve gitti. Gidiş o gidiş. 9 yıldır oğlumdan haber alamıyorum. Oğlumun acısını çekiyorum. Mezun olmasına 2 ay kalmıştı. O da sizin gibi muhabir olacaktı. Oğlumun mesleğini elinden aldılar, yaşama hakkını elinden aldılar. Oğlum gazetecilik okuyordu ve mezun olmasına 2 ay kalmıştı. Çok başarılı bir öğrenciydi ve çok hevesliydi. Oğlumun mesleğini, yaşam hakkını elinden aldılar, bizi maddi manevi mahvettiler. Ben oğluma çağrıda bulunuyorum. Mehmet’im dön gel, beni görüyorsan duyuyorsan gel güvenlik güçlerine teslim ol. ‘Giderseniz size işkence yaparlar’ diye sizi korkutuyorlar. Öyle bir şey yok. Arkadaşlarınla birlikte gel devlete teslim olun" şeklinde konuştu.
İlginizi Çekebilir