© Baykuş Haber

Adalet Bakanı Tunç: Arabuluculuktaki başarımız giderek artmaktadır

ADALET BAKANI YILMAZ TUNÇ, "GEÇTİĞİMİZ 10 YILDA; 4 MİLYON 770 BİN ARABULUCULUK BAŞVURUSU OLMUŞ; 3 MİLYON 100 BİNİ; YANİ YÜZDE 70’İ ANLAŞMA İLE SONUÇLANMIŞTIR. TABİ BU ORANIN İHTİYARİ ARABULUCULUKTA YÜZDE 99 BAŞARI, ZORUNLU ARABULUCULUKTA İSE YÜZDE 49 OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ. 1 EYLÜL’DEN İTİBAREN KİRA UYUŞMAZLIKLARINDA ARABULUCUYA İNTİKAL EDEN 32 BİN 197 DOSYADAN GÖRÜŞMELERİ TAMAMLANAN 4 BİN 169 UYUŞMAZLIK ANLAŞMAYLA SONUÇLANDI" DEDİ.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Geçtiğimiz 10 yılda; 4 milyon 770 bin arabuluculuk başvurusu olmuş; 3 milyon 100 bini; yani yüzde 70’i anlaşma ile sonuçlanmıştır. Tabii bu oranın ihtiyari arabuluculukta yüzde 99 başarı, zorunlu arabuluculukta ise yüzde 49 olduğunu görüyoruz. 1 Eylül’den itibaren kira uyuşmazlıklarında arabulucuya intikal eden 32 bin 197 dosyadan görüşmeleri tamamlanan 4 bin 169 uyuşmazlık anlaşmayla sonuçlandı" dedi.



Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Adalet Bakanlığı işbirliğinde, ‘Yargı ve İş Dünyası Sempozyumu’ gerçekleşti. Sempozyumda açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türk iş dünyasının pandemi başta olmak üzere birçok probleme karşı; yine üretime, istihdama, yatırıma odaklandığını söyledi. Bakan Tunç, "Fabrikalarımız durmamış, çarklarımız dönmeye devam etmiştir. İhracat rekorları kırmaya devam ettik. İstihdam artışına devam ettik. Yeni anlaşmalar yapmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.



Bakan Tunç, "21 yıl önce 36 milyar dolar ihracatı olan bir ülkeden bugün Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 250 milyar doları aşan bir ihracat potansiyeline ulaşan ülke haline gelmişsek bu; siz değerli yatırımcılarımız sayesinde, sizlerin üretmesi sayesinde ve bu ortamı sağlayan hukuk güvenliği sayesindedir. Türkiye Yüzyılını; adaletin de yüzyılı yapacak; tüm bu demokratik reformlarımızı taçlandıracak, vesayetçi anlayışı tümüyle tarihe gömecek; yeni, demokratik, özgürlükçü, sivil ve kuşatıcı anayasayı hep birlikte yapma vaktidir" dedi.



"2013 yılından bu yana arabuluculuktaki başarımız giderek artmaktadır"


Bakan Tunç, 2013 yılında ihtiyari arabuluculuk olarak hukuka giren; 2018 yılı sonrasında da iş hukuku, ticari davalar ve tüketici davalarında, dava şartı arabuluculuk olarak devam ettirilen; 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren de kira uyuşmazlıkları, komşuluk hukukundan doğan uyuşmazlıklar, kat mülkiyetinden doğan uyuşmazlıklar, ortaklığın giderilmesinden doğan uyuşmazlıklar ve tarımsal hizmet sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların, dava şartı zorunlu arabuluculuk kapsamına alındığını hatırlattı. Tunç, "2013 yılından bu yana arabuluculuktaki başarımız giderek artmaktadır. Bu başarıda arabulucu olarak görev yapan avukatlarımızın büyük rolü vardır" ifadelerini kullandı.



"Önümüzdeki süreçte de arabuluculuk sisteminin kapsamını genişletmeye devam edeceğiz"


Bakan Tunç, sözlerine şöyle devam etti: "Geçtiğimiz 10 yılda; 4 milyon 770 bin arabuluculuk başvurusu olmuş; 3 milyon 100 bini; yani yüzde 70’i anlaşma ile sonuçlanmıştır. Tabii bu oranın ihtiyari arabuluculukta yüzde 99 başarı, zorunlu arabuluculukta ise yüzde 49 olduğunu görüyoruz. Bir mahkemenin yılda 500 davaya baktığını düşündüğümüzde anlaşmayla sonuçlanan 3 milyon dosya, yargıya intikal etmiş olsaydı bunun için her yıl 600 ilave mahkeme gerekecekti. Son uygulamamızla zorunlu arabuluculuk kapsamına aldığımız kira uyuşmazlıklarında da anlaşma oranının anlaşmama oranından yüksek olduğunu memnuniyetle görmekteyiz. 1 Eylül’den itibaren kira uyuşmazlıklarında arabulucuya intikal eden 32 bin 197 dosyadan görüşmeleri tamamlanan 4 bin 169 uyuşmazlık anlaşmayla sonuçlandı. 3 bin 15 uyuşmazlık ise anlaşma sağlanamadığı için mahkemeye intikal etti. Bu da bize anlaşma sayısının, anlaşamamadan yüksek olduğunu gösteriyor. Bunlar, kira ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarla ilgili arabuluculuk uygulamasının daha ilk meyveleri. İleriki dönemde inşallah çok daha verimli sonuçlar alacağımıza inanıyorum. Önümüzdeki süreçte de arabuluculuk sisteminin kapsamını genişletmeye devam edeceğiz."



İstanbul’un dünya çapında bir finans merkezi olabilmesinin hukuki alt yapısını sağlayan İstanbul Tahkim Merkezi’nin yapısının güçlendirilerek küresel görünürlüğünün artırılması, yatırım ortamını etkileyen mevzuat değişikliklerinde öngörülebilirliği artırmaya yönelik özel sektörle kamu kurumları arasındaki koordinasyonun sağlanması hususları başta olmak üzere iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesine ve hukuki öngörülebilirliğinin güçlendirilmesine yönelik adımların kararlılıkla atılacağı ifade edildiğini aktaran Bakan Tunç, "Hem orta vadeli program, hem önümüzdeki günlerde açıklanacak olan 12. Kalkınma Planı ve Adalet Bakanlığı olarak hazırlıklarına başladığımız, önümüzdeki 5 yılı kapsayacak olan Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı ile ortaya konulan hedefler doğrultusunda yasama, yürütme ve yargı olarak çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz" açıklamalarında bulundu.



Yargı alanında dijital gelişmelerin önünü açtıklarının altını çizen Tunç, "Bu kapsamda en önemli adımlarımızdan biri de e-duruşma sistemidir. E-duruşma ile avukatlarımızın hukuk mahkemelerindeki duruşmalara sesli ve görüntülü katılımı sağlanmıştır. E-duruşma sistemi uygulamasının başladığı 15 Eylül 2020 tarihinden bugüne kadar toplam 1 Milyon 91 bin 95 e-duruşma yapılmıştır. Sistemi bugüne kadar 2 bin 666 mahkemede faal hale getirdik" dedi.



İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç ise "Hukuk, ekonomi için o kadar önemlidir ki, ekonomiyi ve ticareti daraltan da, genişleten de hukuki altyapınızdır. Hukuk altyapınız; yatırımı ve yatırımcıyı, üretimi ve üreticiyi, ticareti ve tüccarı ne kadar koruyorsa, sizin ekonominiz de o kadar büyür" dedi.



"Arabuluculuk uygulamasını olumlu buluyoruz"


Öncelikle ticaretin yoğunlaştığı İstanbul, Ankara ve İzmir’deki mahkemelerin iki katına çıkması gerektiğini belirten Avdagiç, "Aynı şekilde istinaf mahkemelerinde de yığılma had safhada. Diğer taraftan yargılama süreçlerinin uzamaması, “vakit nakittir” ilkesinin en çok geçerli olduğu iş dünyamız için çok ama çok önemlidir. Bu hız, küçük dokunuşlarla sağlanabilir. Ayrıca arabuluculuk uygulamasını olumlu buluyoruz. Ancak buradaki başarı oranı, iş ve tüketici gibi uyuşmazlıkların çözümüne göre düşük. O nedenle ticari arabuluculukta teşvik edici mekanizmalar devreye alınmalı. Biliyorsunuz dijitalleşme, ticarete de, her türlü faaliyetlerimize de müthiş bir hız getirdi. Dolayısıyla yargının dijitalleşmesi, çağın hızına yetişmesi anlamına gelecek, hem yargılama sürelerini kısaltacak hem de yargılama kalitesini artıracaktır" diye konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER