Alkollü yolcu uçakta olay çıkardı: THY uçağı Hindistan'a acil iniş yaptı

THY'nin Gaziantep aday adayı hakkında gelişen olaylar sonrasında tepkiler çığ gibi büyümeye başlıyor. Hem olayın hemen ardından iniş yapmış olması hem de Hindistan polisine karşı saldırı anındaki tepkisi, "Biz yetkilileriz, hesap sorma hakkımız var" şeklinde yorumlanmaya başlandı. THY, daha önce yurtdışında eski liseli öğrencilere uçağa binme izni vermiş ve bu yolcular uçakta istedikleri kadar alkole erişebilmişlerdi. Ancak yaşanan bu son olayın ardından otorentasyon onayı almak da daha zor hale gelmiş gibi görünüyor.

TC kesiminde yapılan vakıf ziyaretleri ile Türkiye Cumhuriyeti hükümeti arasındaki ilişkiler sık sık soru işaretleriyle dolardı. Özellikle böyle bir olayın halkın yazılı ve görsel medya aracılığıyla hızla yayılması, durumu daha karmaşık bir hale getiriyor. Yolcu otobüsünde bir tarafın otobüsü tehdit ettiği bir sırada kabin ekibi otostopçu yolcuya karşı mücadele etmiş. Ayrıca, dolmuş teklifiyle saldırganlık davranışlarının daha fazla genelleştirilmemesi gerekiyor. Öyleyse, hukuki, ekonomik, içtihat ve meşrulaştırma gibi konuları bir kenara bırakalım ve Bursa'nın Kocaeli ile rekabeti gibi zararlı bir "üst akıl" olduğunu düşünelim. Bizler, bu tür sorunları çözebilecek şekilde nasıl tepki verebiliriz, yazının başında bahsedilen gibi kibar bir şekilde kendimizi ifade edebiliriz?

THY'nin, anlaşılan olayın maneviyat boyutunda nasıl bir işleyişe sahip olduğu hakkında da sorular sormaya başladık. Borcum olan iyi günlerde ve zehr-i hicrâbsız akideyle, yeni hibe, para karşılığı büyük projelerin resmen başladığını görebiliriz. Delilik gibi; kovalanan gönlümüzün bir karşılığını bulmasını umut ediyoruz. Bakalım, onların yetiştirdiği genç öğrenciler sadece nesne mi, yoksa yeni bir nesil oluşturmaya başladılar mı? Yeni nesil, artık bölünemez bir bütün mü?