Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev: “21. yüzyıl, Türk dünyasının gelişme yüzyılı olmalıdır”
PolitikaAZERBAYCAN CUMHURBAŞKANI İLHAM ALİYEV, TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI DEVLET BAŞKANLARI GAYRIRESMİ ZİRVESİ’NİN AÇILIŞ KONUŞMASINI YAPARAK, “HALKIMIZIN GELENEKSEL DEĞERLERE OLAN BAĞLILIĞI VE AYNI ETNİK KÖKENE SAHİP OLMASI ÜLKELERİMİZİ BİR ARAYA GETİRMEKTEDİR. 21. YÜZYIL TÜRK DÜNYASININ GELİŞME YÜZYILI OLMALIDIR” DEDİ.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Gayrıresmi Zirvesi’nin açılış konuşmasını yaparak, “Halkımızın geleneksel değerlere olan bağlılığı ve aynı etnik kökene sahip olması ülkelerimizi bir araya getirmektedir. 21. yüzyıl Türk dünyasının gelişme yüzyılı olmalıdır” dedi.
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Gayrıresmi Zirvesi, “Ulaştırma Bağlantısı ve İklim Hareketi ile Sürdürülebilir Bir Gelecek İnşa Etmek” temasıyla Azerbaycan’ın Şuşa kentinde başladı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ev sahipliğindeki zirveye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ve TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev katıldı. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban da teşkilatın gözlemci üyeleri olarak zirvede yer aldı.
“21. yüzyıl Türk dünyasının gelişme yüzyılı olmalıdır”
Aliyev yaptığı açılış konuşmasında, Türk devletlerinin modern ulaşım altyapısı, Orta Asya’nı Kafkasya’yı Akdeniz ve Karadeniz limanlarına bağlayan ulaşım koridorlarıyla zengin ve kadim tarihi ve kültüre sahip olduğunu belirterek, “Halkımızın geleneksel değerlere olan bağlılığı ve aynı etnik kökene sahip olması ülkelerimizi bir araya getirmektedir. 21. yüzyıl Türk dünyasının gelişme yüzyılı olmalıdır. Geçtiğimiz yıl 20 Eylül’de Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini tamamen yeniden tesis etmesinin ardından Şuşa’da düzenlenen bu zirvenin sembolik bir anlamı var. Karabağ’ın tacı olan Şuşa şehri her zaman Azerbaycan’ın ve bölgenin kültürel, sosyal-siyasi hayatının önemli merkezlerinden biri olmuştur. Mayıs 1992’de Şuşa’nın Ermenistan tarafından işgal edilmesi Azerbaycan halkının büyük bir trajedisidir. Azerbaycan halkı hiçbir zaman bu işgali kabullenmemiş, daima Şuşa’ya ve işgal altındaki diğer topraklarımıza dönme arzusuyla yaşamış ve bunu başarmıştır” dedi.
“Şuşa’da Karabağ Deklarasyonu imzalanacak”
Şuşa’nın 8 Kasım 2020’de işgalden kurtarılmasının ardından Ermenistan’ın kapitülasyon anlaşmasını imzalamak zorunda kaldığını vurgulayan Aliyev, “Böylece 2. Karabağ savaşı sona erdi. Azerbaycan’da her yıl 8 Kasım Zafer Bayramı olarak kutlanmaktadır. Benim emrimle 2021 yılında Şuşa şehri, Azerbaycan’ın kültür başkenti ilan edildi. Şuşa şehri, Türksoy tarafından 2023 Türk Dünyasının Kültür Başkenti, ICESCO tarafından ise 2024 İslam dünyasının kültür başkenti ilan edildi. Kardeşim Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan ile Türkiye arasında resmi ittifakın temelini atan Şuşa Beyannamesi de 2021 yılında Şuşa’da imzalandı. Bugün Şuşa’da Karabağ Deklarasyonu imzalanacak” diye konuştu.
“Yılın sonuna kadar 20 bin kişi işgalden kurtarılan topraklara geri dönecek”
Karabağ ve Doğu Zengezur’da büyük bir geri dönüş programı uygulandığını ifade eden Aliyev, “İşgal sırasında Ermenistan bu bölgelerdeki tüm şehir ve köyleri yok etti. Şimdiyse bu topraklarda hayat geri dönüyor. Geniş çaplı geri dönüş programının uygulanması kapsamında yaklaşık 8 bine yakın zorunlu göçmen Laçın, Füzuli, Şuşa ve Hocalı şehirlerine ve 4 köye geri döndü. Bu yılın sonuna kadar 20 bin kişi işgalden kurtarılan topraklara geri dönecek. Türk devletlerinin liderlerinin kurtarılmış topraklara ziyaretleri kardeşlik dayanışmasının bir tezahürüdür. Türkiye Cumhurbaşkanı Şuşa, Füzuli, Zengilan ve Cebrayıla, Özbekistan ve Kazakistan Cumhurbaşkanları Şuşa ve Füzuli, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Füzuli ve Ağdam’ı ziyaret etti. Bu vesileyle kardeşliğimizin sembolü olan inşa edilecek okullar için kardeş ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarına şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.
“Doğu-Batı ulaşım koridorunun genişletilmesi önümüzdeki öncelikli konuların başında geliyor”
TDT’nin mevcut bütçesinin ve yapısının, birlikte öngörülen hedeflerin gerçekleştirilmesi için yeterli olmadığını düşündüğünü belirten Aliyev, “Bu nedenle Azerbaycan yakın zamanda sekreterliğin hesabına 2 milyon ABD doları tutarında fon aktardı. Doğu-Batı ulaşım koridorunun genişletilmesi önümüzdeki öncelikli konuların başında geliyor. Orta Koridor’un ayrılmaz bir parçası olan Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun, Azerbaycan’ın ek yatırımı sonucunda yıllık kapasitesi 1 milyon tondan 5 milyon tona çıkarıldı. Hazar Denizi’nde 50’den fazla ticaret gemisi bulunan Azerbaycan, Hazar Denizi ülkelerine önemli transit hizmetleri sağlıyor. Artan yük taşımalarını dikkate alınarak Bakü Gemi İnşa Fabrikasında şu anda 6 gemi inşa ediliyor. Önümüzdeki yıl ülkemizin 9’uncu uluslararası havalimanı Laçın’da hizmete girecek. Alat Uluslararası Ticaret Limanı’nın kapasitesi 15 milyon tondan 25 milyon tona çıkarılacak” diye konuştu.
“Azerbaycan, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki dayanışmanın güçlendirilmesi için elinden geleni yapacaktır”
Türkiye Yatırım Fonu’nun kuruluş toplantısının Mayıs ayında İstanbul’da yapılmasının ekonomik ilişkilerin daha da derinleşmesi yönünde başarılı bir adım olduğunu söyleyen Aliyev, “Fon aracılığıyla birçok alanda ortak projelere yatırım yapılacağına inanıyorum. Enerji alanında stratejik iş birliğimiz, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanındaki iş birliklerini de içeren stratejik ortaklığımız çok önemli" dedi. Aliyev, "Bildiğiniz gibi bu yıl COP29 konferansına Azerbaycan ev sahipliği yapacak. Bu vesileyle hepinizi bir kez daha COP29’a davet ediyorum. COP29’un başkanlığı ve bu etkinliğin Bakü’de yapılması, uluslararası toplumun ülkemize duyduğu büyük güvenin açık bir örneğidir. İki yüze yakın ülke oy birliğiyle adaylığımızı destekledi. Bağlantısızlar Hareketi’nin 4 yıllık başkanlığı sırasında edindiği tecrübeyi kullanan Azerbaycan, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki dayanışmanın güçlendirilmesi için elinden geleni yapacaktır. İmzalayacağımız Karabağ Deklarasyonu alacağımız kararların Türk dünyasının dayanışmasını ve aynı zamanda Türk Devletleri Teşkilatı’nın uluslararası itibarını daha da güçlendireceğine eminim” ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir