Babasının ve kardeşinin öldüğü kazaya neden olan sürücü serbest bırakılınca ikinci şoku yaşadı
AsayişVERİLEN KARARA TEPKİ GÖSTEREN VE AİLECEK ÜZGÜN OLDUKLARINI İFADE EDEN ATABEY ÖZDEMİR
TEM Otoyolu Düzce geçişinde yaşanan trafik kazasında babasını ve kardeşini kaybeden Atabey Özdemir, kazaya sebebiyet veren sürücünün 35 gün sonra serbest bırakılmasıyla ikinci şoku yaşadı. Bütün suçun sürücüde olduğunu söyleyen Özdemir ve davanın avukatı Kara Murat Kaplan, adalet yerini bulana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini belirtti.
Kaza, 31 Mayıs günü TEM Otoyolu Düzce geçişinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Ahmet Özdemir (63), 34 ZL 3136 plakalı aracını arızalanması sebebiyle emniyet şeridine çekti. Bu sırada Kutsal K. (50) kontrolündeki 34 BJN 562 plakalı minibüs, Ahmet Özdemir ve oğlu Atalay Özdemir’in (31) içerisinde bulunduğu araca çarptı. Kazada Öğretmen Ahmet Özdemir ile avukat oğlu hayatını kaybederken, diğer otomobilde bulunan yabancı uyruklu Ahmed O. (71) ile Vardah M. (63) ise hafif şekilde yaralandı. Kazaya sebep olan sürücü Kutsal K. ise 35 gün tutuklu yargılandıktan sonra serbest bırakıldı. Babasının ve kardeşinin ölümüne sebebiyet veren sürücünün serbest kalmasıyla ikinci kez yıkıldığını belirten Atabey Özdemir (35), verilen kararın şokunu yaşadıklarını belirtti. Bütün suçun sürücüde olduğunu söyleyen Özdemir ve davanın avukatı Kara Murat Kaplan, adalet yerini bulana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini ifade etti.
“El freni çekik bir aracı 50 metre sürükleyecek kadar hız yapmanın ne gereği var”
Verilen karara tepki gösteren ve ailecek üzgün olduklarını ifade eden Atabey Özdemir, şöyle konuştu:
“Bizim sorunumuz; ceza şeridini mecburen kullanan ve dörtlü lambaları yakıp park etmek ihtiyacı hisseden birine diğer aracın tüm hızıyla arkadan çarpması. Sürücünün hem hazırlattığımız raporda, ifadesinde kusurun kendisinde olduğu kabul ediliyor. Bu araç neden ceza şeridine giriyor. Şoför, ifadesinde de ‘Önümdeki tır yavaş gittiği ve sol şeritte trafik aktığı için tırın sağından geçme ihtiyacı hissettim. Geçtiğimde önüme bir torba çıktı. Torbadan korktuğum için ceza şeridine girmek durumunda kaldım’ diyor. Arkadan gelen aracın bir metre fren izi yok. Bütün hızıyla çarpıyor ve bizim aracımız 20 metre sürükleniyor. Bariyerlere vuruyor ve hızı kesilmiyor. 30 metre daha sürüklenmeye devam ediyor el freni çekik olduğu halde. El freni çekik bir aracı 50 metre sürükleyecek kadar hız yapmanın ne gereği var. Neden tırın sağından 2 tonluk bir arabayla geçiyorsun. Bizi üzen temel konu şu; neden iki kişinin ölümüne sebep olan şoför 35 gün sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılıyor. Biz sadece vicdanımız soğusun istiyoruz. Bizim acımızı dindirecek tek şey şüphelinin tutuklu yargılanması. Tutanaklarda, savcılık raporlarında, düzenlettiğimiz özel raporlarda da ağır kusurlu olduğu tespit edilen bir şoförün tutuksuz yargılanması hukuk dışı bir durum. Bizim tek beklentimiz bu insanın hak ettiği cezayı alması.”
“Annem zaten çok zor bir süreçten geçiyor”
Annesinin zor günler geçirdiğini dile getiren Özdemir, “Hem eşini hem de evladını kaybetmiş bir annenin durumu nasılsa annemde şu an öyle. Annem çok zor bir süreçten geçiyor. Hem oğlunu, hem eşini aynı anda kaybetmiş bir anneyi bu hale sokacak kararın vicdanına, merhametine ve hukuk bilgisine diyecek hiçbir şey yok” diye konuştu.
“Ağır şekilde ceza alması için elimizden geleni yapacağız”
Özdemir ailesinin yakın dostu ve davanın avukatı Kara Murat Kaplan ise, sürücünün serbest bırakılmasının kanuna aykırı olduğunu ifade ederek şunları dedi:
“Emniyet şeridi, kanunen acil durumlar ve herhangi bir arızalanma durumunda park edilmesi için yapılan trafiğe kapalı bir yerdir. Sürücü emniyet şeridine girip hiç frene basmadan vurduğu için adeta cinayet gibi bir kaza meydana geliyor. Biz bu süreçte dosyanın örneğini aldık, kendimiz özel bir rapor yaptırdık. Kaza tespit tutanağında ‘ağır kusur’ geçiyordu, biz ’tam kusurlu’ olduğunu düşünüyoruz. Arkadan çarpan sürücünün tahliye edildiğini ve ‘adli kontrol kararı’ dahi verilmeden serbest bırakıldığını öğrendik. Bununla ilgili gerekli itirazlarımızı yaptık, dosyayı sunduk. Aldığımız raporları da tekrardan göndereceğiz. İki kişinin ölümüne neden olan adamı sadece 35 gün tutuklu bırakıp tahliye ederseniz insanlar bir daha trafik kurallarına uymaz. Bunu gören vatandaşta derki, ‘İki kişiyi öldürmenin cezası 35 günlük, cezaevi tatiliymiş demek ki.’ Bir hukukçu olarak 35 gün tutuklu kalmanın verdiği mesajı da hukukçular ve hakimlerin gözetmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu şekilde ölüme neden olmanın cezasının veya tutukluluk süresinin bu kadar kısa olmaması gerektiğini, bunun topluma verdiği mesajın da toplumumuzda çok zarara uğrayacağını düşünüyorum.”
“Anneye durumu 3 gün söyleyemedik”
Sevdiklerini kaybeden ailenin zor durumda olduğunu söyleyen Kaplan, “Anneye bu durumu 3 gün söyleyemedik. Aile durumu öğrendiğinde evladını ve eşini kaybettiği gün ne acı çektiyse iki katı daha acı çekti. Sürücü geçimini şoförlükle sağlayan birisi. Geçimini şoförlükle sağlayan birinin bizlere göre çok daha usta, çok daha iyi şekilde araba kullanması beklenir. Bu yüzden biz kendisinin bilinçli taksir veya muhtemel kastla bir ölüme neden olduğunu düşünüyoruz. İddianame yazılmasıyla beraber açılacak olan davada en ağır şekilde ceza alması için elimizden geleni yapacağız” şeklinde konuştu.
İlginizi Çekebilir