Bakan Ersoy: 4 yılda arkeoloji tarihinin altın çağını gerçekleştirmiş olacağız
GenelGökçe KARAKÖSE, Özkan ÖZGER / İSTANBUL, (DHA)- DÜNYANIN en prestijli restoran değerlendirme sistemlerinden Michelin Rehberi 2024 İstanbul, İzmir, Bodrum seçkisi düzenlenen törenle açıklandı. Tören öncesi açıklamalarda bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yeni hedef şehirlerin de seçkiye dahil edileceğine dikkat çekti. Turizmde önemli yer tutan arkeoloji çalışmalarıyla ilgili de konuşan Ersoy, ”Gelecek 4 yılda gerçekleştireceklerimizle arkeoloji tarihinin altın çağını Türkiye Cumhuriyeti’nde gerçekleştirmiş olacağız” dedi.
Gökçe KARAKÖSE, Özkan ÖZGER / İSTANBUL, (DHA)- DÜNYANIN en prestijli restoran değerlendirme sistemlerinden Michelin Rehberi 2024 İstanbul, İzmir, Bodrum seçkisi düzenlenen törenle açıklandı. Tören öncesi açıklamalarda bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yeni hedef şehirlerin de seçkiye dahil edileceğine dikkat çekti. Turizmde önemli yer tutan arkeoloji çalışmalarıyla ilgili de konuşan Ersoy, "Gelecek 4 yılda gerçekleştireceklerimizle arkeoloji tarihinin altın çağını Türkiye Cumhuriyeti’nde gerçekleştirmiş olacağız" dedi.
Michelin Rehberi 2024 İstanbul, İzmir, Bodrum seçkisi, dün düzenlenen törende açıklandı. 2024 seçkisine 58 yeni restoran dahil olurken, yeni seçkide 7 restoran da 1 yıldıza layık görüldü. Tören öncesi açıklamalarda bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, turizmin yalnızca deniz, kum ve güneşten ibaret olmadığına dikkat çekti. Yeni şehirlerin de rehberin seçkisine dahil edileceğini belirten Bakan Ersoy, illerin hedef radara girdiği zaman duyurulacağını ifade etti.
Hierapolis, Efes, Bergama, Afrodisyas, Sardes, Sagalassos, Labranda, Milet, Lmyra ve Notion antik kentlerinde, kazı çalışmalarını 12 aya yayacaklarını da daha önce duyuran Bakan Ersoy, gelecek 4 yılda Türkiye’nin arkeolojik alanda altın çağını yaşayacağını ve kazılara yüksek bütçe ayırdıklarını söyledi.
GASTRONOMİ KUVVETLİYSE KARARDA OLUMLU TERCİH SEBEBİ OLUYOR
Turizmin sadece deniz, kum ve güneşten ibaret olmadığını, arkeoloji, sanat ve spor gibi birçok ayrı alanın olduğunu dile getiren Bakan Ersoy, "Gastronomi turizmi özellikle şehir turizmini çok olumlu etkiliyor. Gastronominin şöyle bir avantajı da var. Diğer turizm ürünlerini de karar verme aşamasında o şehrin ve ya o ürünün gastronomisi kuvvetliyse kararda çok olumlu tercih sebebi oluyor. Deniz, kum, güneş için karar verecekken aileler gastronomisine de bakıyor. Eğer gastronomisi de iyi ve kuvvetliyse, tamam ben burayı tercih edeceğim diyor. İstanbul bu sene rekor sayıda ziyaretçi alıyor. Şu anda ilk 9 aylık veriler çok olumlu. 13.2 milyon civarında bir ziyaretçi aldı ilk 9 ayda. Bu da geçen sene ve bir önceki seneyle kıyaslandığında, ki bir önceki sene de İstanbul’da rakamlar çok iyiydi, yüzde 12’lik bir artışa denk geliyor. Bu istikrarlı büyümeyi sürdürüyorsunuz. Tabi ki turist sayılarını artırmayı hedefleyeceğiz ama öncelikli olarak kişi başı gecelik gelirlerden aldığımız payları yükselteceğiz demiştik. Nihai hedefe doğru da geldiğimiz nokta, açıklanan sonuçlar bunu başarıyla yürüttüğümüzü gösteriyor. 2017 sonunda 67 dolar olan kişi başı gecelik harcama tutarı, bu yıl 100 dolarlara kadar çıktı. Kişi başı gecelik harcama her sene ciddi oranlarda artarak hedeflediğimiz rakamlara doğru gidiyor. 2028’de çok daha büyük bir hedef koyduk, 100 dolar da yeterli değil dedik, 130 dolara getirmemiz lazım" ifadelerini kullandı.
GASTRO CİTY’LE TESCİLLİ GASTRO ÜRÜNÜ KARIŞTIRIYORUZ
Konaklama dışı harcamayı yüksek tutmak gerektiğini ve bunun da gastronomiyle birlikte olduğunu dile getiren Bakan Ersoy, "O açıdan Michelin Rehberi önemli. Biz Türkiye’de neyle övünüyoruz, gastronomimiz çok iyi diyoruz. Tescilli ürünlerimiz var dünya genelinde ama bu yeterli değil. Biz Gastro City’le, tescilli gastro ürünü karıştırıyoruz. Sizin çok iyi ürünlerinizin olması sizin Gastro City olarak aday bir ülke, aday bir şehir olduğunuzu gösteriyor ve çok büyük bir etken ama yeterli değil. Gastro City farklı bir şey. Gastro City’de hem ürünleriniz iyi olacak, ama dünya mutfakları bile olsa, bunlar çok doğru bir şekilde servis ve hizmet alabiliyorsa, bunun mutfağını çok iyi uygulayabiliyorsanız, çok iyi de servisini veriyorsanız Gastro City’e adaysınız. Bugün New York’a, Londra’ya baktığınız zaman ikisi de Gastro City diye geçiyor ama dünya mutfağında ne veriyor derseniz, uluslararası mutfağı sunuyor. Kendi mutfağı çok başarılı değil, yeterli değil. Türkiye’nin bir avantajı var, kendi mutfağı çok iyi. Bunu bir servis, hizmet ve yaşam tarzıyla bütünleştirdiğiniz zaman sonucu alıyorsunuz" dedi.
YENİ HEDEF ŞEHİRLERİ SEÇKİYE DAHİL ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Bakan Ersoy, bazı şehirlerin 6 yıl da bu başarıyı elde ettiğini, Türkiye’nin ise 2 yıl gibi kısa bir sürede Michelin’in dikkatini çektiklerini hatırlattı. Ersoy, "Yıldızların açıklandığı akşam ben direktörlerine de söyledim bizim çok daha fazla şehirlerimiz var. İzmir’imiz var, Urlamız var, Çeşmemiz var, Bodrumumuz var. İstanbul’daki birçok restoran muhtemelen sizin verdiğiniz restoranların çoğunun orada şubesi de vardır dedim. O yüzden oraları radarınıza almanızda fayda görüyoruz dedim ve onlar da radarına aldılar. Bizim dünyaya açılan kapılarımız bunlar. Çok fazla turist alıyoruz ve nitelikli turist alıyoruz bu bölgelerden. İnşallah bundan sonra yeni hedef şehirleri seçkiye dahil etmeye devam edeceğiz. Şu anda bütün gastronomi üstünü bütün illerimiz gayret etsinler, çalışsınlar. Hedef radara girdiği zaman biz de anons ediyoruz. Bu illerimiz radara girdi, oradaki restoranlar iyi hizmet verin, her an bir Michelin dedektifi gelir sizi test eder, farkında da olmazsınız. Notunu alır sonra da isim listeniz açıklanır" ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE ARKEOLOJİDE RAKİPSİZ AMA YETERİNCE PARLATAMAMIŞ
Bakan Ersoy, "Nitelikli turizmin en önemli niteliklerinin başında da arkeolojik değerleriniz geliyor, kültürel değerleriniz. Türkiye’ye baktığınız zaman Anadolu’nun her yerinden arkeoloji, tarih fışkırıyor. Türkiye bu konuda rakipsiz ama bu rakipsiz olduğu şeyi yeterince parlatamamış. Şu an bakıyoruz yüzde 10’u dahi kazılmamış, gün yüzüne çıkarılmamış. Hem bunları kazmanız gerekiyor, bu kazdıklarınızı ihya etmeniz, ayağa kaldırmanız gerekiyor. Koruma ve tanıtım aşamalarını gerçekleştirmeniz gerekiyor. Biz ilk 5 yıllık dönemde dedik ki 45-60 günlük kazılarla bu iş olmayacak, 12 aylık kazı programını başlatıyoruz. Bu süreci ilk dönemi bununla geçirdik. Türkiye bugün itibariyle baktığımız zaman 144 noktada Türk Kazı Başkanlığı var, ören yerinde kazı yapılıyor. 32 tane de yabancı kazı başkanlığı var. İlk etapta Türk kazı başkanlıkları 12 aylık sisteme geçiriyoruz. Başarıyla geçen dönemde bunu sağladık. Şimdi de ikinci aşamaya geçiyoruz dedik. Yabancı kazı başkanlıklarını da 12 aylık programa alacağız. Bunu yapabilmek için de Efes gibi 32 gibi noktanın 18 tanesi çok önemli. Yılsonuna kadar bu önemli noktalara koordinatör kazı başkanı atıyoruz. Türk hoca atıyoruz. Onlarla birlikte çalışacaklar. Hocayı tek başına atamak yetmez, ekipman desteği veriyoruz, ekip desteği veriyoruz. Çok ciddi finansman desteği veriyoruz. 1860’lı yıllardan beri Efes kazılıyor, şu ana kadar yüzde 25’i çıkarılmış. Biz bu kazı programıyla birlikte gelecek 4 yılda ilk etapta bu seviyeyi 45’lere kadar çıkaracağız. Hierapolis’te ikinci şeyi başlattık. Orada daha vahim yüzde 3 buçuğu kazılmış. Oradaki kazılma oranı da 2024 sonunda yüzde 20’leri, 25’leri sonra da 40’ları, 45’leri geçecek seviyeye kadar hızlı bir şekilde artıracağız" diye konuştu.
ARKEOLOJİNİN ALTIN ÇAĞI OLACAK
Bakan Ersoy, "Çok büyük bütçeler ayırma kararı aldık. 2023’ten itibaren de bu uygulamaları başlattık. Efes’te bütçemiz 1 milyar lira, Hierapolis’te de yine 1 milyar liralık bütçe minimum öngörüyoruz. Bir sınırlama da koymadık aslında. Hocalara başlangıçta bu kadar bütçeniz var ama projelendirdikçe, yeni projeler getirdikçe bütçenizi artırırız dedik. Bizim hedefimiz, sloganımız son 60 yılda yapılan kazıyla ilgili, arkeolojiyle ilgili ne yaptıysak bir o kadar işi gelecek 4 yılda yapacağız diyorum. Hocalarımız da hırslandılar, inşallah hızlı bir şekilde el birliğiyle bu 4 yılda arkeolojinin altın çağı olacak. 12 aylık programla altın çağı başlatmıştık. Gelecek 4 yılda gerçekleştireceklerimizle arkeoloji tarihinin altın çağını Türkiye Cumhuriyeti’nde gerçekleştirmiş olacağız" dedi. (DHA)
(FOTOĞRAF)
İlginizi Çekebilir