© Baykuş Haber

Bakan Tekin: Tatilde çocuklarımızın yanında dijital bağımlılıklarımızdan vazgeçelim, onlarla vakit geçirelim

MİLLİ EĞİTİM BAKANI YUSUF TEKİN, MERSİN'DE HAYIRSEVER İŞ ADAMI ABDULKADİR GÜRÜZ TARAFINDA YAPTIRILAN 28 DERSLİKLİ ORTAOKULUNUN AÇILIŞ TÖRENİNE KATILDI.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, okulların yarın ara tatile gireceğini hatırlatarak, "Sevgili veliler sizden bir şey istirham ediyorum; öğretmen arkadaşlarımızın emeklerinin zayi olmaması için, çocuklarımızın elde ettikleri kazanımların geriye düşmemesi için lütfen bu 2 haftalık tatilde çocuklarımızın yanında dijital bağımlılıklarımızdan vazgeçelim, onlarla vakit geçirelim" dedi.


Bakan Tekin, Mersin’in merkez Toroslar ilçesinde hayırsever iş adamı Abdulkadir Gürüz tarafında yaptırılan 28 derslikli Abdulkadir Gürüz Ortaokulu’nun açılış törenine katıldı. Bakan Tekin, törende yaptığı konuşmada, hayırsever işadamı Abdulkadir Gürüz’e teşekkür etti. Bakanlık bünyesinde yaklaşık 76 bin tane kurum var. Yani Türkiye’nin 81 ilinde, 76 bin adet okul, bizim sorumluluğumuzda. Yaklaşık 1 milyon 200 öğretmenimiz var. Yani kabaca şöyle diyebiliriz. Nüfusumuzun yolda yürürken gördüğünüz 71 kişiden bir tanesi Milli Eğitim Bakanlığının personeli. Yaklaşık 20 milyona yakın öğrencimiz var. Velileriyle beraber düşündüğümüzde, sadece her öğrencinin ebeveynini saydığımız zaman 36 milyon da oradan geliyor, 40 milyona yakın. Biz aslında Türkiye’nin 81 ilinin, 922 ilçesinin ve nüfusumuzun tamamının yakından takip ettiği, bir şekilde ilgi duyduğu bir bakanlığız. Bunu söyleme sebebim şu. Yükümüz gerçekten çok ağır, bunun da farkındayız. Ve huzurlarınızda şunun altını çizmek istiyorum. Bu kadar büyük bir yükün altından kamunun, bakanlığın tek başına kalkma ihtimali yok. Biz bu sebeple bize katkı veren herkese teşekkür etmek istiyoruz" diye konuştu.



"21 yılda cumhuriyet tarihinde yapılan derslik kadar derslik yapmışız"


Konuşmasında öğretmenlere de teşekkür eden Bakan Tekin, "Eğer onlar olmasalar, onlar bu okullarımızın içerisindeki havayı teneffüs etmeseler, onlar çocuklarımızla bu anlamda kendi çocukları gibi ilgilenmeseler, bu yaptıklarımızın hiçbir anlamı yok. Öğrencilerimize teşekkür ediyoruz. Her şeyi onlar için yaptığımızın bilincinde olarak eğitim öğretim hayatlarına devam ediyorlar. Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyoruz. Özellikle son 21 yılda genel bütçeden eğitime ayrılan pay her daim birinci sırada yer aldı. Ve bu vesileyle de Türkiye’de öğrencilerin sahip oldukları fiziki imkanlar çok ciddi şekilde değişti. Bakın 21 yıllık süre içerisinde Türkiye’de ilköğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısı 36ı kişi ortalamalardan 23’lere, ortaöğretimlerde, yani liselerde 22’lere kadar düşmüş durumda. Aynı şekilde aynı rakamlar Mersin için baktığımızda da ilköğretimde 25 bandında, ortaöğretimde 21 bandında. Bu kabaca baktığımızda, cumhuriyet döneminde yapılan derslik sayısı kadar bir o kadar da her ilde Türkiye genelinde olduğu gibi derslik yapmışız demektir. Bu çok ciddi bir adım. Cumhurbaşkanımıza müteşekkiriz" ifadelerini kullandı.


Bundan 21 yıl önce, 2002 yılında ’Cumhuriyet’in 100. Yılına Mektuplar’ başlığı ile PTT’nin bir proje yürüttüğünü hatırlatan Bakan Tekin, "Ve geçtiğimiz günlerde de yani yüzüncü yıl geldiğinde de 29 Ekim olduğu hafta, PTT o dönem yazılan mektupları bizlerle paylaştı. Bize de 100 civarında mektup yazılmış, büyük çoğunluğu öğretmen, müfettiş, idareci, öğrenci, lisans öğrencisi var içinde birkaç tane. Ortak şeyleri şu; diyor ki mesela bir müfettişimiz, ’İnşallah Cumhuriyet 100. yılında 67-68 kişilik sınıflarda gidip de teftiş yapmak zorunda kalmam.’ Bakın bundan 21 yıl önce yazıyor bunu. Bir de köy okulunda öğretmenlik yapan bir öğretmenimiz diyor ki; ’İnşallah Cumhuriyetin 100. yılındaki öğretmenler salonlarda, koridorlarda farelerin cirit attığı okullarda öğretmenlik yapmazlar.’ Bir başka öğretmenimiz diyor ki, ’İnşallah Cumhuriyetin 100. yılında öğretmenlerimiz elektriklerin olmadığı, suların olmadığı okullarda öğretmenlik yapmak zorunda kalmazlar. Bakın bu bahsettiğimiz şeyler 20-21 yıl içerisinde yapılan şeyler. Bir başka öğretmenimiz diyor ki, ’Benim dedem Kurtuluş Savaşı’nda şehit olmuş, babam Kore gazisi ama ben başörtülü olduğum için vatan haini muamelesi çekiyorum. İnşallah Cumhuriyetin 100. yılında insanlar kılıklarından ve kıyafetlerinden dolayı yargılanmazlar. Vatan haini olarak gözükmezler.’ Bunları şunun için söylüyorum; 20 yılda Türkiye’nin geldiği noktayı görmek açısından bunların altının çizilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.



"Lütfen bu 2 haftalık tatilde çocuklarımızın yanında dijital bağımlılıklarımızdan vazgeçelim, onlarla vakit geçirelim"


Bakan Tekin, konuşmasının devamında, okulların yarın ara tatile gireceğini hatırlatarak, şöyle devam etti:


"Sevgili veliler sizden bir şey istirham ediyorum; öğretmen arkadaşlarımızın emeklerinin zayi olmaması için, öğretmen arkadaşlarımızın çocuklarıyla geçirdikleri zamanın zayi olmaması için, çocuklarımızın elde ettikleri kazanımların geriye düşmemesi için lütfen bu 2 haftalık tatilde, bizler de ebeveyn olarak çocuklarımızın eğitim öğretim sürecine katkı verelim. En azından her akşam çocuklarımızla beraber yarım saat kitap okuyalım. En azından bu 15 gün boyunca çocuklarımızın yanında dijital bağımlılıklarımızdan vazgeçelim. Telefon, televizyon, bilgisayar ya da benzeri alışkanlıklarımız varsa, bağımlılıklarımız varsa, çocuklarımızın yanında onlardan vazgeçelim, onlara iyi örnek olalım. 15 günü böyle değerlendirelim. Unutmayın, bütün akademik çalışmalar, çocuklarının akademik başarıları açısından en az okul ve öğretmen kadar velinin sürece katkısını önemsiyor, en az okul kadar. Siz çocuklarınızın başarılı olmasını istiyorsanız, eğitim öğretim sürecinde iyi bir trend yakalamasını istiyorsanız, lütfen bu süreçte siz de çocuklarınıza yardım edin. En azından bu 15 günlük süre içerisinde çocuklarımızın kazanımlarının geriye gitmemesi için onlara destek olun.



"Tek başına devletin altında kalkabileceği bir yük değil"


Milli Eğitim Bakanlığının önemli paydaşlarından bir tanesinin de hayırseverler olduğuna vurgu yapan Bakan Tekin, şu ifadeleri kullandı:


"Şu an ben yaklaşık 6 aylık bakanlığım süresince sadece hayırseverlerimizin yaptırdığı okulların açılışlarına katılarak geçirdim. Sebebi de gittiğim her yerde hayırseverlerimize yaptıklarından dolayı teşekkür etmek istiyorum. Bugün de burada Abdullah Bey ve ailesinin diğer mensupları ve bugün imzaladığımız protokolle adını yeni bir okula vereceğimiz Firuza Hanıma teşekkür ediyorum. Bu kadar büyük bir yük, tek başına devletin altından kalkabileceği bir yük değil. Bu yükü kaldırmak konusunda bize destek olan bütün paydaşlarımıza bir kez daha huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Mersin’de, Mersin ile ilgili yaptığımız değerlendirmelerde şunu gördüm. Mersin’de eğitim öğretimin fiziki altyapı itibarıyla önemli oranda çözmüş durumdayız. Ufak tefek problemlerimiz var. Ben Milli Eğitim Bakanı olarak o problemlerin çözümü için de gerek milletvekillerimizle, gerek valimizle iş birliği yaparak bu problemleri çözeceğimizi huzurlarınızda taahhüt etmek istiyorum. Artık bundan sonra yapacağımız şey, Mersin ve Türkiye’nin tamamında eğitim öğretimin niteliğini arttıracak, çocuklarımıza bu ülkenin vatandaşı olma, bu ülkeyi bir arada tutma, bu milleti bir aile olarak kabul edip, bu milletin bir ferdi olarak yaşama konusunda teşvik edecek, bu motivasyonu gelecek kuşaklara taşıyabilecek eğitim öğretim sürecini inşa etmek olacak."



"Her geçen gün eğitim yatırımları bir bir hayata geçiyor"


Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan da konuşmasında, milli eğitim ve eğitim öğretim hizmetlerinin bir gününün değil, her gününün konusu olduğunu belirterek, "Bu alanda devletimiz, hükümetimiz gün geçtikçe projelere yenilerini ekliyor. Milli Eğitim Bakanlığımızın yıllar içerisinde yurt genelinde olduğu gibi ilimizde de pek çok yatırım hayata geçmiş durumda. Cumhurbaşkanımızın riyasetlerinde yıllar içerisinde 6 binin üzerinde derslik ve 350 yeni okul ilimize kazandırılmış durumda. Bu konudaki çalışmalar devam ediyor. Her geçen gün yeni yatırım programlarıyla bu yatırımlar, okul yatırımları ve eğitime katkı sunan diğer yatırımlar bir bir hayata geçiyor" dedi.


Hayırsever işadamı Abdulkadir Gürüz ise bu binayı yapmasına vesile olduğu için Allah’a şükrettiğini dile getirerek, "Biz yaptığımız bu binayı çok abartmıyoruz. Bu binaya biz sadece çimento ve demir katkısında bulunduk. Ama esas buraya değer katacak, can verecek, ruh verecek olanlar değerli öğretmenlerimizdir. Onların özverili çalışmaları, sevgi dolu, sevecen çabaları ile ülkemize, insanlığa iyi, bilgili ve erdemli insanlar yetiştireceğine eminim" diye konuştu.


Konuşmaların ardından öğrenciler Bakan Tekin’e hediye ettikleri heybeye, yazdıkları mektubu okuyarak bıraktı. Tören, Bakan Yusuf Tekin ve katılımcıların okulun açılış kurdelesini kesmesiyle sona erdi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER