Batan gemideki mürettebatın arkasında dram kaldı: Gemi kaptanı 2 ay önce de eşini kaybetmiş

Zonguldak açıklarında fırtına sebebiyle karaya oturarak batan geminin kaptanı Cemal Turan’ın 2 ay önce eşini kaybettiği ve annesinin de bitkisel hayatta olduğu öğrenildi. Gemi mürettebatının ailelerinin umutlu bekleyişi ise devam ediyor.

Rusya’dan İzmir Aliağa Limanı’na yük taşıyan Türk bandralı "Kafkametler" adlı gemi, fırtına sebebiyle karaya oturarak batmıştı. Gemide bulunan 12 mürettebattan 1’inin canız bedenine ulaşılırken, 11 kişiye ise hala ulaşılamadı. Arama çalışmaları devam ederken, ailelerin umutlu bekleyişi sürüyor. Gemi kaptanı Cemal Turan ve Satılmış Uslu isimli gemi çalışanının Kastamonu’da yaşayan yakınları İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuştu. 2 ay önce eşi Havva Turan’ı kaybettiği öğrenilen gemi kaptanı Cemal Turan’ın annesi Fatma Turan’ın da bitkisel hayatta olduğu belirtildi.

“Aile acı üzerine acı yaşıyor ama umutlu bekleyişimiz halen sürüyor”

Cemal Turan’ın memleketi olan Kastamonu’nun Doğanyurt ilçesinde çok sevildiğini söyleyen Doğanyurt Belediye Başkanı Ahmet Kaya, “Cemal, benim çocukluk arkadaşımdır. Kardeşi Belediye meclis üyemizdir. İnşallah kendisine en yakın zamanda ulaşılır. Kullandığı gemi Rusya’dan geliyordu. Havaya tutulunca Zonguldak Limanına girmeye çalışırken gemi batıyor. Battığı yerde gemi bulundu, fakat mürettebatı arama çalışmaları sürüyor. İnşallah 1-2 güne kadar kayıp mürettebata ve kaptanımız Cemal Turan’a ulaşılır. Ümitli bekleyişimiz sürüyor” dedi.

"Aile olarak zor durumdalar"

Kaptan Cemal Turan’ın ailesinin Zonguldak’ta beklediğini belirten Başkan Kaya, “Tahminen 30 yıldan fazladır kaptanlık yapıyor. Diğer bir olay ise 3 ay önce hanımını kaybetti. Acılar üzerine acı. Aile olarak zor durumdalar. Annesi de şu anda bitkisel hayat durumunda. Aile böyle zor günler geçiriyor. Allah’ım kolaylık versin, sabırlar versin” diye konuştu.

“Umutlarımız her geçen saat daha da azalıyor”

Kaptan Cemal Turan’ın İstanbul’da yaşadığını söyleyen Başkan Kaya, “Her yaz ayında Doğanyurt’a, memleketine gelirdi. Kaptanımız ilçemizde sevilen, sayılan kardeşimizdir. Karakterli, iyi bir şahsiyetli ve yardımsever birisiydi. Gemide ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Ümit ile bekliyoruz. Başta ailesi olmak üzere tüm Doğanyurtlulara sabırlarının, metanetlerinin artmasını diliyorum. İnşallah en çok istediğimiz şey şu anda o hayırlı haberi beklemek ve duymak ama umutlar her geçen saat daha da azalıyor” şeklinde konuştu.

"İyi haber gelecek diye ümit ediyorum”

Gemi mürettebatından Satılmış Uslu’nun Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde yaşayan ağabeyi Ahmet Uslu ise, “Kardeşim gemide çalışıyordu. İstanbul’a gitti, küçük yaşlardan beri İstanbul’da gemilerde çalışıyor. Köye yazları geliyor, fakat bu yaz gelemedi. Haberi vermek için oğlumu aramışlar. Oğlum da beni aradı, öyle haberimiz oldu. Çok merak ediyorum, kaç gündür haber bekliyorum, bana o bakıyordu. Köye geldiği zaman para verirdi. Bana yardım da ediyordu, çok yardımda bulunuyordu. Bize öldüğüne dair ya da yaşadığına dair herhangi bir haber gelmedi. Kendisinden haber bekliyoruz. İyi haber gelecek diye ümit ediyorum” ifadelerini kullandı.

“Yıllarca aynı şirkette birlikte çalıştık"

Gemilerde kaptanlık yapan ve Satılmış Uslu’nun komşusu olan Ramazan Uyanık da, “Sevdiğimiz bir arkadaşımızdı. Yıllarca aynı şirkette birlikte çalıştık. Usta gemici olarak gemilerde görev yapıyordu. Dün akşam haberini aldık. Haberlerde gördük, geminin limandan çıkarken mendireğe vurup ikiye bölündüğünü duyduk. Mürettebattan bir arkadaşımızın cesedi denizden çıktı, diğer mürettebatlara da daha ulaşılamadı. Bu arkadaşlarımızda büyük ihtimalle geminin kamarasındaydılar. Ne olduğunu tam olarak bilemiyoruz. İnşallah hayırlı bir haber gelecek diye ümit ediyoruz. Bekliyoruz haberini, sevdiğimiz bir arkadaşımızdı. Büyük üzüntü içerisindeyiz. Ailesi vardı, bekar oğlu vardı, evli kızı vardı. Yaklaşık 30 yıldır İstanbul’da Yakacık’ta ikamet ediyordu. Oradan ev aldılar, İstanbul’da yaşıyorlar. Yaz aylarında da köye geliyorlar. Abilerini görüyorlar, köyümüzü ziyaret ediyorlar. Çok sevdiğimiz birisi, efendi bir arkadaşımız. Ağır başlı, saygılı, sevgi bilen bir arkadaşımız. Bizlerde şok içerisindeyiz, çok üzgünüz. Böyle sevdiğimiz bir arkadaşımızı kaybetmek bizleri etkiledi, çok üzüldük” dedi.