© Baykuş Haber

Beş yıldır karaciğer nakli bekliyordu, genç anneye 12nci donörü umut oldu

NAKİLİN ARDINDAN HAYATA TUTUNAN GENÇ KADIN, “3’ÜNCÜ KEZ DOĞDUM” DEDİ.

İzmir’de, ‘otoimmün hepatit’ hastalığı sebebiyle daha önce nakil olduğu karaciğeri iflas eden ve 5 yılı aşkın süredir kadavradan bağış bekleyen Esma Eskiler Şanverdi’ye 12’nci donörü umut oldu. Nakilin ardından hayata tutunan genç kadın, “3’üncü kez doğdum” dedi.


‘Otoimmün hepatit’ hastalığı sebebiyle karaciğeri iflas eden ve 16 yaşında nakil olduktan sonra çocuk sahibi olup sağlıklı bir sürecin içerisine giren kamu personeli Esma Eskiler Şanverdi (30), iyi giden sürecin ardından tekrar hastalığa yakalandı. 5 yılı aşkın süredir kadavradan beklediği bağış çıkmayan, akrabalarından gönüllü yeni vericiler aranan Şanverdi, çeşitli nedenlerden dolayı uygun olmayan 11 gönüllü canlı vericinin ardından 12’nci adayda umut buldu. Konya’da yaşayan evli ve bir çocuk annesi olan Şanverdi’ye teyzesinin kızı Saliha Özkan (30) donör oldu. Genç kadın böylece 3’üncü kez nakil oldu. 14 Kasım 2023’te nakli olan Şanverdi’nin ameliyatı, Acıbadem Kent Hastanesi Karaciğer Nakli ve Hepatobiliyer Cerrahi Bölümü kurucu başkanı Prof. Dr. Murat Kılıç’ın başkanlığında Doç. Dr. Cahit Yılmaz, Opr. Dr. Kamil Kılıç, Opr. Opr. Dr. Rasim Farajov, Doç. Dr. Mert Akan, Uzm. Dr Alihan Pirim ve Uzm. Dr. Özgür Bolat’tan oluşan ekip tarafından gerçekleştirildi. Şanverdi, ameliyatın ardından 3’üncü kez yeniden hayata tutundu.



Hastalık nüksü ‘her şeye sil baştan’ dedirtti


Kadavradan 3 yıl bağış beklediğini, bu sırada sağlığının gittikçe kötüleştiğini ve çok istenmese de canlı verici arayışına girdiklerini belirten Şanverdi, “Bekleme sürecinde kadavradan bağış çıkmadı. Fakat en sonuna geldiğimizde artık çok kötüleştim ve yoğun bakım derecesindeydim, hastaneye yattım. Zaten yatıştan sonra da bir daha çıkamadım. Normalde hemen nakil olacağım diye düşünüyordum ama kadavradan çıkmadı, canlı vericiler de uyum sağlayamadı. 12 kişi çalışıldı, 12’nci kişi uyum sağladı” diye konuştu.



“En zoru ayrı kalmaktı”


Eşinin, ailesinin hep yayında olduğunu, bu süreçte en çok oğlu Murat’ın özlediğini belirten Şanverdi, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Eşim sürekli yanımdaydı, hastanede refakatçimdi. Oğlum okula gittiği için Konya’da ablama bırakıp gelmiştim. Çok uzun süre ayrı kaldık. Konya’da hastanede yattım, daha sonra buraya geldim ve 1 buçuk ay burada hastanede yattım. Çok uzun bir süre o yüzden ayrı kaldık. Zordu, en zoru oydu. Sadece basit sıradan normal hayatta yapılabilen ne varsa özledim. Hani en basit, oğlumla kahvaltı yapmayı. Şimdi onu yapabiliyorum. Normali özlemek diye bir şey var.”



“Her defasında uygun olmadığını duymak zor oluyor”


Nakil bekleme sürecinde 11 kez umutlandığını vurgulayan Şanverdi, “Her defasında kan tahlilleri yapılıyor. Uyum sağlandı gibi oluyor. Sonra konseye gidiliyor ve olmadı deniliyor. Aslında şu an baktığım yerden ‘iyi ki konseyde hepsi reddedilmiş’ diyebiliyorum. Çünkü çok ince eleyip sık dokumaları gerekiyordu. Yine de her defasında uygun olmadığını duymak zor oluyor. Her gün iyi olacağımı düşünerek başlayıp, sonra akşam uygun olmadığı haberi aldığım an ‘galiba bitti, buraya kadardı’ diyordum. Her donör olmadığında üzülüp, sonra ‘tamam ağladın üzüldün hadi bakalım yeni donör için hazır ol’ şeklinde yeniden kendimi ayağa kaldırıyordum” ifadelerine yer verdi.



“Üçüncü kez doğdum”


Karaciğer nakli bekleyenlerin hem kadavra hem canlı vericilerden nakil olabildiğini, kalp nakli bekleyenlerin böyle bir şansı olmadığını kaydeden Şanverdi, şunları kaydetti:


Kalp nakli bekleyenlerin canlı vericiden nakil şansı yok. Sadece kadavraya ihtiyacı var. Ama kadavra yok. Naklimden sonra tanıştığım arkadaşımın gencecik kızı 5 yıl nakil bekledi. 5 yıldan sonra bulundu ama vefat etti. Bu aşamada vücudun yıpranması, uzun süre nakil beklemek çok sıkıntılı. Boşu boşuna bir vücudun toprak olmasının ne anlamı var. Bağış bu anlamda çok önemli. Ben kendi adıma bağışımı yaptım. Eşim ve ben organ bağışçısı olduk. Benim ne kadar bir yararım olur bilmiyorum ama oldum. Ben iyiyim, 3’üncü kez doğdum.”



“Kadavra bağışlar artmalı”


Öte yandan Acıbadem Kent Hastanesi Karaciğer Nakli ve Hepatobiliyer Cerrahi Bölümü kurucu başkanı Prof. Dr. Murat Kılıç, 2010 yılında ablasından karaciğer nakli yaptıkları hastası Şanverdi’ye hastalığı nüks edince 13 yıl sonra tekrar nakil yapmak zorunda kaldıklarını söyledi. İkinci nakil sonrasında Şanverdi’nin sağlık durumunun iyi olduğunu belirten Prof. Dr. Kılıç, şöyle konuştu:


“Zor bir dönem geçirdik. Esma’nın nakil ihtiyacı 2 buçuk-3 yıl önce başladı ve o zaman da karaciğer bekleme listesini aldık. Kadavra organdan bağış önceliğimizdi ama Esma’nın şanssızlığı kan grubu AB olduğu için AB’de de kadavra organ az çıkıyordu. Bu 3 yıllık bekleme sürecinde organ çıkmadı ve hastamız da oldukça ağır bir duruma geldi. Bu durumda acil olarak canlı verici şansını denedik. Burada da donörlerde hepsinde ayrı ayrı sıkıntılar çıktı ama çok verici ve ona bağlı bir ailesi var. 12’nci donörde uygun donörü bulduk ve nakil de o ameliyattan sonra tuttu. Yani toplumda çok organ bekleyen hastamız var. Eğer öldükten sonra organları bağışlarsak, kadavra bağışları artarsa bu tür canlı donörlere olan ihtiyaç azalacak. Yani esas çağrımız organ bağışının desteklenmesi, artması. Öldükten sonra organlarımızı bağışlamak yönünde olacak.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER