Beyoğlunun kültürel mirası, Beyoğlu Miras ve İBB Mirasa emanet
GenelBEYOĞLU’NUN KÜLTÜREL MİRASININ KORUNMASI VE GELECEĞE AKTARILMASI AMACIYLA DÜZENLENEN “MİRAS İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ”, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İLE BEYOĞLU BELEDİYESİ ARASINDA İMZALANDI.
Beyoğlu’nun kültürel mirasının korunması ve geleceğe aktarılması amacıyla düzenlenen “Miras İşbirliği Protokolü”, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Beyoğlu Belediyesi arasında imzalandı. Beş yıl süreyle geçerli olacak protokol kapsamında bölgedeki kültür varlıklarının korunması ve yaşatılması için İBB Miras ile Beyoğlu Miras el ele verecek.
Beyoğlu’ndaki kültürel miras alanlarının korunması ve geleceğe aktarılması amacıyla düzenlenen “Miras İşbirliği Protokolü”, Metrohan’da gerçekleştirilen törenle İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile Beyoğlu Belediyesi arasında imzalandı. Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Oktay Özel’in katılımıyla imzalanan protokolle Beyoğlu Miras kurularak İBB Miras’ın deneyim ve yaklaşımının İstanbul geneline yayılması için önemli bir süreç başladı.
Beyoğlu’nun çok katmanlı mirası panelde konuşuldu
Tünel Meydanı’nın en önemli yapılarından biri olan, İBB Miras tarafından gerçekleştirilen restorasyon ve yeniden işlevlendirme çalışmalarıyla kültür sanat odaklı bir yaşam alanı olarak İstanbulluları ağırlayan Metrohan, Miras İşbirliği Protokolü’nün imza gününde ‘Beyoğlu Kültürel Miras Paneli’ne de ev sahipliği yaptı. İBB Kültür Varlıkları Dairesi Başkanı Oktay Özel, İBB Kültür Dairesi Başkanı Tolga Volkan Arslan, BM Habitat Özel Büyükelçisi Selahattin Yıldırım ile Arkeolog ve Editör Nezih Başgelen’in yer aldığı panelde, İstanbul’un kültürel çeşitliliğini yüzyıllardır yaşatan Beyoğlu’nun çok katmanlı kültürel mirasının önemi bir kez daha kayıt altına alındı.
“Bu tarihi eserleri gelecek nesillere taşımakla mükellefiz”
İmza töreninde Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, “Beyoğlu Belediyesi binası, Galata Kulesi ve nicesi. Baştan sona tarihle iç içe, tarih kokan bir ilçe Beyoğlu. İstanbul da aynı şekilde. İhya edilmesi gereken, hayata kazandırılması gereken binlerce tarihi esere, tarihi mekana sahip. Tabii ki bunlara sahip çıkılmalıydı. 2019 yılından sonra Sayın İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun liderliğinde İstanbul’un her bir metrekaresine sahip çıkılması gibi İstanbul’un tarihi ve kültürel değerlerine de sahip çıkma iradesi politikaya ve yönetime şekil verdi. İBB Miras tüm İstanbul’umuza, tüm Beyoğlu’muza, tüm tarihi değerlerimize, tarihi eserlerimize sahip çıktı. Tarih tekrar yaşama kazandırıldı. Bizler de ilçenin belediye başkanları olarak bu tarihi eserleri gelecek nesillere taşımakla mükellefiz. Biz bugün nasıl Metrohan’ın içerisindeysek bizden yüz yıl sonra bizim torunlarımız ve torunlarımızın torunları da Metrohan’ı, Beyoğlu Belediyesi’ni, Galata Kulesi’ni, Cumhuriyet Müzesi’ni ve Kuyumcu Han’ı görmeli ve onlar da kendi çocuklarıyla buraları gezip gelecek nesillere aktarma hissiyatında olmalıdır” diye konuştu.
“Beyoğlu kentsel mirasın yüzde 15’ini barındırıyor”
Beyoğlu’nun çeşmeleri, anıtsal yapıları, hamamları, mezarları ve endüstri yapıları ile sivil mimari örnekleriyle dolu olduğunun altını çizen İnan Güney ,“Beyoğlu, İstanbul’da geleceğe aktarılması gereken kentsel mirasın yüzde 15’ini barındıran bir ilçemiz. Artık Beyoğlu her alanda dayanışma çağrısı yaptığı gibi kültürel miras alanında da bir dayanışma çağrısı yaptı. Burada elimizde bir tecrübe var, bir denenmişlik var. Beyoğlu’nun da korunacak ve gelecek nesillere aktarılacak çok sayıda tarihi ve kültürel mirası var. Sayın başkanımızla birlikte buraları gezdik ve birlikte çalışma önerimizi ilettik. İstanbul adına, Beyoğlu adına, tarihi ve kültürel mirasın adına bugün bu protokolü imzalıyoruz. Ben Beyoğlu adına, İstanbul adına çok mutluyum. Beyoğlu’nu yüzlerce yıl daha aynı görkemiyle yaşayacağına olan güvenimle hepinize teşekkür ediyorum” dedi.
“İBB Miras, İstanbul’da nasıl bir potansiyel olduğunu gösterdi”
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ise İBB Miras’ın son beş yıl içerisinde yürüttüğü faaliyetlerden bahsederek, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde göreve başladığımızda, otopark yapan, yol yapan ekip aynı zamanda kültürel miras restore ediyordu. Bu kamuoyunun çok net bildiği kültürel miras katliamlarının ve tahriplerinin ana sebebi. Uzmanlaşmış bir birimi bile olmayan bir İstanbul’dan bahsediyoruz. Önümüzde bir hedef vardı, biz o dönemde, bir proje müdürlüğü ve en düşük bütçeli daire başkanlığı olan Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı ile beraber göreve başlayınca önümüze net bir hedef koyduk. Hedef şuydu; İBB’nin elindeki tarihi alanları hem restore etmek hem denetlemek. İBB, İBB Miras’la birlikte 4,5 yıldır boş bırakılan bir alanın emekle, azimle, özveriyle çalışıldığında nasıl bir potansiyeli olduğunu gösterdi. İstanbul’da nasıl potansiyeller olduğunu gösterdi. Kültürden sosyal yaşama, katılım hakkından bir dizi konuya kadar aslında elimizde nelerin olup da değerlendirilemediğini gösterdi” dedi.
“Türkiye’de kültürel miras yönetimi çökmüştür”
Beyoğlu’ndaki metruk yapı stokunun yaklaşık 6 bin civarında olduğunun altını çizen Polat, “Elimizde acil müdahale bekleyen yapı stoku Beyoğlu’nda 6 bin. Önümüzde olağanüstü bir hamle var. Beyoğlu piyasa değeri oluşmuş bir yer olduğu için mülk sahiplerinin doğallığında, binalarını dönüştürebilmeleri ve restore etmelerinin çok makul olacağı bir yer. Nasıl oluyor da bu kadar değerli olan bir mülk alanı bile metruklaşabiliyor? Nasıl olur da sokak aralarında bile kırık dökük, çökmeyi bekleyen binalar oluyor? Bu gerçek bir sorun. Türkiye’de kültürel miras yönetimi çökmüştür arkadaşlar. İBB Miras bu çöküşün aynası olarak sorumlulara bir şey gösteriyor. Bunu böyle yönetmeye devam edersek olmaz. Koruma Kurulları danışmanlık yapmazsa olmaz. Zorlaştırıcı mekanizmalarına devam ederse olmaz. Beklediğimiz büyük İstanbul depremi sadece binaları yok etmeyecek, insanları da yok edecek ve biz artık gerçekten medeni ve çağdaş bir toplum olarak önleyici korumanın ne olduğunu önümüze almamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir