© Baykuş Haber

Bu proje ile diyabet hastalarının yüksek dozda ilaç kullanımının önüne geçilecek

EGE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. NECDET BUDAK, PROF. DR. EMEL ÖYKÜ ÇETİN UYANIKGİL VE YALÇIN ÇELİK AYDIN’I MAKAMINDA AĞIRLAYARAK TEBRİK ETTİ.

Ege Üniversitesi (EÜ) Eczacılık Fakültesi doktora öğrencisi Yalçın Çelik Aydın’ın yürütücülüğünü yaptığı, Prof. Dr. Emel Öykü Çetin Uyanıkgil’in danışmanlığını üstlendiği doktora tezi “Lipid bazlı nanotaşıyıcılar kullanılarak diyabet tedavisinde kullanılan model bir maddenin oral biyoyararlanımının artırılması” projesi, TÜBİTAK "1002-B Acil Destekleme Modülü" kapsamında destek almaya hak kazandı. Proje ile diyabet hastalarının ilaç kullanım süresinin ve dozunun azaltılarak hem hasta sağlığına hem de ekonomiye katkı sunulacak.


Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Prof. Dr. Emel Öykü Çetin Uyanıkgil ve Yalçın Çelik Aydın’ı makamında ağırlayarak tebrik etti. Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Tam kurumsal akreditasyona sahip, öğrenci odaklılıkta ödüllü, öncü araştırma üniversitemizde oluşturduğumuz örnek bilim üretme ekosistemimiz bünyesinde görev yapan araştırmacılarımızın yürütücülüğünü yaptığı nitelikli projeler ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlardan destek görmeye devam ediyor. Diyabet, dünya genelinde en yaygın olarak görülen kronik hastalıklardan biridir. Geliştirilen projeyle diyabet tedavisi için ihtiyaç duyulan dozların azaltılmasıyla ekonomik geri kazanım sağlanacak. TÜBİTAK tarafından da destek gören bu projeyi gerçekleştiren akademisyenlerimizi tebrik ediyorum. Çalışmalarında başarılar diliyorum” dedi.



“İlaçların yan etkileri tedaviyi de olumsuz etkiliyor”


Diyabete yakalanan bireylerin tedavisinin ömür boyu sürdüğünü söyleyen Doktora öğrencisi Yalçın Çelik Aydın, “Diyabet dünya genelinde en yaygın olarak görülen kronik hastalıklardan biridir. Tam anlamıyla tedavi sağlanarak geri döndürülmesi henüz keşfedilemediği için bir kere diyabet hastası olan bir kişinin tedavisi tüm ömrü boyunca sürmektedir. Bu durum hem hastaların ilaç kullanım sürelerini ve dozunu artırırken hem de sağlık sistemine giderek büyüyen bir yük bindirmektedir. Diyabetin tedavisinde ve obeziteye bağlı diyabetin önlenmesinde kullanılan ‘liraglutid’ ile ‘berberin’ düşük biyoyararlanım gösteren iki önemli etkin maddedir. Gösterdikleri düşük oral biyoyararlanım sebebiyle günümüzde berberin oral olarak yüksek dozlarda, liraglutid ise enjeksiyon yöntemi ile kullanmaktadır. Subkütan kullanım yolunun ve oral olarak kullanılan yüksek dozların doğal bir sonucu ise istenmeyen etkilerin de bu ilaçların kullanımları sırasında sıklıkla görülmesidir. İlaçlara bağlı olarak görülen istenmeyen etkiler, hastaların bu istenmeyen etkileri baskılamak için başka ilaçları da kullanmalarına veya ilaçları düzensiz kullanmaya ve hatta kullanmayı bırakmalarına sebep olmaktadır. Bu durum da tedavinin aksamasına ve hastalarda ikincil başka hastalıkların görülmesine zemin hazırlamaktadır” diye konuştu.



“Ekonomik olarak kazanım sağlanacak”


Tedavi için ihtiyaç duyulan dozların azalmasına bağlı olarak ekonomik geri kazanım da sağlanacağını vurgulayan Yalçın Çelik Aydın, “Yeni nesil ilaç taşıyıcı sistemler kullanılarak oral biyoyararlanımın artırılması ve istenmeyen etkilerin azaltılması son yıllarda sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Bu sayede çok daha az istenmeyen etki görülmesi sağlanarak hasta uyuncu yükseltilir ve tedavinin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi sağlanır. Artırılan oral biyoyararlanımın ikincil bir etkisi ise tedavi için ihtiyaç duyulan dozların azalmasına bağlı olarak sağlanan ekonomik geri kazanımdır. Proje çalışmalarımı yürütürken her zaman yanımda olan danışman hocam Prof. Dr. Emel Öykü Çetin Uyanıkgil’e çok teşekkür ederim” dedi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER