Bursada üniversite öğrencileri şehitler ve Filistin için yürüdü
Haberde insanBURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ (BTÜ), BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ (BUÜ) VE BURSA MUDANYA ÜNİVERSİTESİ AKADEMİSYENLERİ İLE İDARİ PERSONELİ, PENÇE-KİLİT HAREKÂTI BÖLGESİNDE YÜRÜTÜLEN OPERASYONLARDA ŞEHİT DÜŞEN 12 ASKERİ ANMAK VE İSRAİL’İN GAZZE’DE DEVAM ETTİRDİĞİ KATLİAM VE SOYKIRIMI PROTESTO ETMEK AMACIYLA YÜRÜYÜŞ GERÇEKLEŞTİRİP, ARDINDAN BASIN AÇIKLAMASI YAPTI.
Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ), Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ve Bursa Mudanya Üniversitesi akademisyenleri ile idari personeli, Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde yürütülen operasyonlarda şehit düşen 12 askeri anmak ve İsrail’in Gazze’de devam ettirdiği katliam ve soykırımı protesto etmek amacıyla yürüyüş gerçekleştirip, ardından basın açıklaması yaptı.
Akademik personelin cübbeleriyle katıldığı yürüyüş, Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu önünden başlayarak, Orhangazi Parkı’nda son buldu. Yürüyüşe; BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Mudanya Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Emin Karip, akademik ve idari personel katıldı. Yürüyüşün ardından 3 üniversitenin temsilcileri Türkçe, İngilizce ve Arapça bildiri okudu. Türkçe bildiriyi okuyan BTÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Fizik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Songül Akbulut Özen, "23-24 Aralık 2023’te Irak’ın kuzeyinde Pençe-Kilit Harekâtı çerçevesinde görev icra eden Türk Silahlı Kuvvetleri üs bölgesine yönelik bölücü terör örgütü PKK tarafından düzenlenen hain saldırı nedeniyle 12 Mehmetçiğimiz şehit düşmüş bulunmaktadır. Aziz milletimizin başı sağ olsun. Menfur saldırıda şehit olan kahraman askerlerimize Allah’tan rahmet, yaslı ailelerine başsağlığı ve saldırılarda yaralanan vatan evlatlarımıza da Allah’tan şifa diliyoruz. Bursa akademi camiası olarak hain saldırıları düzenleyen bölücü terör örgütü PKK’yı ve arkasındaki güç odaklarını en şiddetli şekilde kınıyoruz. Kahraman ordumuz tarafından ülkemizin huzur ve güvenliğini bozmaya çalışan terör unsurlarına yönelik içeride ve dışarı yürütülen harekâtları destekliyoruz" dedi.
İsrail’in Gazze’ye yönelik hava ve karadan yürüttüğü saldırıların üçüncü ayında şiddetini artırarak devam ettiğini ifade eden Özen, "Söz konusu saldırılarda sivil yerleşim yerleri, hastaneler, ibadet yerleri ve eğitim kurumları bilinçli bir şekilde hedef alınmakta, masum Filistin halkı katledilmektedir. İsrail, uluslararası hukuku hiçe sayarak hareket etmektedir. İsrail’in orantısız ve hukuk tanımayan ağır saldırıları nedeniyle yaklaşık 20 bin kişi hayatını kaybederken, 50 bin kişi yaralanmış ve yüz binlerce insan da yerinden edilmiş durumdadır. Bununla birlikte İsrail’in Gazze’ye uyguladığı hava, kara ve deniz ablukası nedeniyle insani yardımlar da hayatta kalma mücadelesi veren Filistin halkına ulaştırılamamaktadır. İsrail’in saldırıları ve engellemeleri sebebiyle temiz su, gıda ve ilaca ulaşımın neredeyse imkânsız hale geldiği Gazze’de Filistin halkı uluslararası toplumun gözü önünde katliama ve ölüme terk edilmiş durumdadır" diye konuştu.
İsrail’in bilinçli olarak yol açtığı soykırım, katliam ve insanlık dramının önüne geçilmesi amacıyla uluslararası toplumu, ivedilikle sorumluluk üstlenip tedbir almaya davet eden Prof. Dr. Songül Akbulut Özen, şunları kaydetti:
"Uluslararası güvenlik ve barışın sağlanması amacıyla kurulmuş olan Birleşmiş Milletler’in derhal ateşkes kararı alması ve bunun kararlı bir şekilde İsrail’e uygulatılması. Yardıma muhtaç çocuk, kadın ve yaşlıların ihtiyaç duyduğu gıda ve ilaçların ulaştırılması amacıyla Gazze’de İsrail’in uyguladığı ablukanın kaldırılması. Savaş, soykırım ve insanlık suçları nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrailli yetkililere ilişkin adil ve bağımsız yargılama sürecini işletmesi. Filistin halkının İsrail tarafından benzer katliamlara uğramasının engellenmesi amacıyla başkenti Kudüs olan egemen ve bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulması gerekmektedir. Uluslararası toplum bu tedbirleri hızlı, etkin ve kararlı bir şekilde almadığı takdirde İsrail’in Filistin’de sebep olduğu insanlık dramı ve katliamlar devam edecek, Orta Doğu’da bölgesel güvenlik ve barış hiçbir zaman tesis edilemeyecektir."
Prof. Dr. Songül Akbulut Özen’in okuduğu ortak Türkçe bildirinin ardından, Arapça bildiriyi BUÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Mısırlı, İngilizce bildiriyi ise Mudanya Üniversitesinden Dr. Öğretim Üyesi Fatih Yavuz okudu.
İlginizi Çekebilir