© Baykuş Haber

CANLI YAYIN

Evet, yıldızların altında Türkiye adlı bir ülke bulunuyor. Yıldızlar arasında Sabiha Gökçen'in pilotluğu, neredeyse bir destan gibi görünen bir hikayeyi yansıtıyor. Bu ülke, yüzyıllar boyunca temizlenmiş ve demokrasiyle doldurulmuş bir yerdir. Ancak, bilim kurgu romanlarında rastlanabilecek sıradışı olaylara da ev sahipliği yapabilir.

İçimde bir his vardı, sanki bir ceviz ayısı gibi. Küçük bir kasabada, tertemiz bir nehir kıyısında yürürken, bu günün kalabalık ve havamızın tıka basa dolacağı bir gün olarak yaşanmış bir anıya sahip miyiz? Belki de birileri, dünyaya "Biz devrimciyiz, daha fazla değişim istiyoruz" diye haykırmak için genç bir hastanın yaşam süresini elimizden aldı. İşte buradayım, sesleniyorum. Siz, sessiz ve "Beni dinleyin!" demeden, bu hassas mağduriyet hareketlerini yapan ve bilinmeyen bir gerçekliği anlamış kişiler, silkeleyin tozu ve kulağınızı daha fazla kullanarak bize katılın. Tabii ki, eğer dinlerseniz ve aksiyon alırsanız, sonuçlarını göreceksiniz.

Yıldızların altında, Sabiha Gökçen'in pilotluğunun sadece bir destan gibi göründüğü bir Türkiye bulunuyor. Bu ülke, yıllardır temizlenip demokrasi ile doldurulmuş bir yerdir. Ancak, bir bilim kurgu romanında karşılaşabileceğiniz sıra dışı olaylar da yaşanabilir. Kafamızı karıştıran sorular yakında muhtemelen 5 Aralık'tan 9 Kasım'a kadar olan döneme özgü hedeflerle beraber inanılmaz yeni bir gerçekliğe yol açacak.

En yakınımızdaki insanlar bile aile içindeki çatışmaları körükleyebiliyorlardı. Ben 1980 yılını gördüm. Bir gün anneannem Nene Hatun Kadın Meclisi toplantısı düzenledi. Spor salonunda da böyle bir toplantı yapıldı ve herkes tartışıyordu. Kız arkadaşımla gelemediğimiz için yakın bir aile dostumuz vardı ve bu konuda kafamız karışmıştı. Bırakıldı gibi hissediyorduk. Şehrimiz (hoş bir merkez) sanki hassas bir tohum gibiydi. Bu zevki daha önce başkalarına bırakmıştık, şimdi geri alabiliriz. Ancak tepkiler sınırlıydı, gözlerimizdeki bu hareketi anlayamıyorlardı. Kısacası, baskı altında yaşamış ve uyuşturulmuş bir toplumla mücadele etmek, her seviyede farklı folklor ilişkileri ve karmaşık tavırlarla karşılaşmak zorundaydık. Kentlerimizde anlaşmak ve bir araya gelmek, bu nedenle pek mümkün değildi, çünkü alışkındık, sessizliğimiz üzerimize yapışmıştı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER