CHP’li Yücel: Her 4 vatandaştan biri, borcu nedeniyle icralık
PolitikaANKARA, (DHA)- CHP Sözcüsü Deniz Yücel, ”Vatandaşın kredi borcu 3 trilyona yaklaştı. Tüketicilerin bankalara olan borcu son 1 ayda 152 milyar lira arttı. Bireysel kredi kartı borçları geçtiğimiz yıla göre yüzde 157 artarak 1 trilyon 200 milyara yükseldi. Bu ülkede her 4 vatandaştan biri, borcu nedeniyle icralık. İşte 22 yıldır iktidarda olan AKP hükümetlerinin ülkeyi getirdiği ekonomik tablo bu” dedi.
ANKARA, (DHA)- CHP Sözcüsü Deniz Yücel, "Vatandaşın kredi borcu 3 trilyona yaklaştı. Tüketicilerin bankalara olan borcu son 1 ayda 152 milyar lira arttı. Bireysel kredi kartı borçları geçtiğimiz yıla göre yüzde 157 artarak 1 trilyon 200 milyara yükseldi. Bu ülkede her 4 vatandaştan biri, borcu nedeniyle icralık. İşte 22 yıldır iktidarda olan AKP hükümetlerinin ülkeyi getirdiği ekonomik tablo bu" dedi.
CHP'li Yücel, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. Yücel, Türkiye'deki ekonomik buhranın, dar gelirli vatandaşları nefes alamaz hale getirdiğini belirterek, "Vatandaşta para yok, cepler bomboş. İnsanlar ümitsiz, toplumun büyük bir kesimi geleceğe kaygıyla bakıyor. Ya bankalardan yüksek faizle kredi çekiyorlar ya da kredi kartlarına yükleniyorlar. Çünkü hayatlarını idame ettirmek için başka çareleri yok. Borcu borçla kapatmaya çalışıyorlar. Son verilere göre; vatandaşın kredi borcu 3 trilyona yaklaştı. Tüketicilerin bankalara olan borcu son 1 ayda 152 milyar lira arttı. Bireysel kredi kartı borçları geçtiğimiz yıla göre yüzde 157 artarak 1 trilyon 200 milyara yükseldi. Borçlar arttıkça icra dairelerindeki dosyalar artıyor. Resmi verilere göre son 20 günde icra dosyaları yüzde 15 oranında arttı. Bakın bu çok ciddi bir oran. Bu ülkede her 4 vatandaştan biri, borcu nedeniyle icralık. İşte 22 yıldır iktidarda olan AKP hükümetlerinin ülkeyi getirdiği ekonomik tablo bu" dedi.
'EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI EN AZ ASGARİ ÜCRET KADAR OLMALI'
Ardından en düşük emekli maaşının 10 bin lira olarak açıklanmasına tepki gösteren Yücel, "Bir kilo etin fiyatı 500 liraya dayanmış, en ucuzunu alayım deseniz bile, 1 kilo peynirin fiyatı 200 lira olmuş, bir litre süt 30 lira, patatesin kilosu 20, soğanın 10 lira olmuş. Meyve sebze fiyatları el yakıyor. Kira artışlarını, elektrik, su, doğal gaz faturalarını söylemiyorum bile. Sayın Erdoğan itibardan tasarruf etmeyecek diye bu ülkede insanlar, pazar tezgahlarından çürük meyve sebze topluyor. Emekliler de bu ülkenin vatandaşı. Emeklilerin de aileleri var. Emeklileri yok sayan, onları açlığa, sefalete, yokluğa ve yoksulluğa mahkum eden anlayışı reddediyoruz. Emeklilere sesleniyorum; gelin bu anlayışı sandığa gömelim. Sizlere açlığı, yokluğu ve yoksulluğu reva gören bu anlayışa sandıkta ders verelim. Emekli yakınlarına sesleniyorum; yıllarca emek verip, alın teri döküp sizleri büyüten, okutan, meslek sahibi yapan, hayata hazırlayan annelerinize, babalarınıza, büyüklerinize bu yokluk ücretini reva gören anlayışa 'artık yeter' diyelim. Biz emeklilerin haklarını savunmaktan, yaşadıkları mağduriyeti dile getirmekten vazgeçmeyeceğiz. Emeklilerimizin insan onuruna yaraşır bir hayat sürmesi için en düşük emekli maaşı en az asgari ücret kadar olmalıdır. Aylık bağlama oranlarında ve katsayılarda adaletsizliğe son verilmeli, emekliler yıllar boyunca verdikleri emeğin karşılığını hakkıyla ve layıkıyla, eksiksiz bir şekilde almalı" diye konuştu.
'AKP'NİN TEK YAPTIĞI, ÜLKEMİZİN İTİBARINI YERLE BİR ETMEK'
Halkın her gün açlıkla sınandığını ancak son 1 haftadır Merkez Bankası Başkanı ve ailesi hakkındaki iddiaların konuşulduğunu söyleyen Yücel, "Merkez Bankası Başkanı, göreve geldiği günden bu yana para politikaları ve ekonomide attığı adımlar yerine, gafları, ailesi ve kendisine sağlanan ayrıcalıklarla gündeme geldi. Bir ülkenin Merkez Bankası başkanının bu tarz haberlerle anılması; başta o ülkenin ekonomisi ve o ülkede yaşayan insanlar olmak üzere kimseye fayda sağlamaz. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın, kurumsal yapısına ve ciddiyetine zarar verilmesi, para politikaları açısından en önemli devlet kurumlarından birinin, magazinsel konularla gündeme gelmesi, ülkemizin itibarını zedeleyen ciddi bir sorundur. Kendi içindeki hesaplaşmaları, kamuoyu önünde bir güç savaşına dönüştüren AKP'nin tek yaptığı, ülkemizin itibarını yerle bir etmektir. Her zamanki gibi AKP, kendi istikbalini, ülkenin istikbalinden önde tutuyor. Bu çekişmelerden yine halkımız zarar görüyor" ifadelerini kullandı.
'TBMM'DE TEMSİL EDİLEN HER SİYASİ PARTİ İLE GÖRÜŞÜRÜZ'
Ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yücel, CHP'li Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin partiden istifa ettiğini açıkladığının hatırlatılması üzerine, "İstifa tek taraflı bir irade beyanıdır. Bize ulaşan böyle bir bilgi yok. İstifa ettiği iddia edilen Sayın İlgezdi'den bunu teyit edebilirsiniz, bize ulaşan böyle bir bilgi yok. Bu konuda bir açıklama yapmamız gerekirse, yaparız. Böyle bir şey varsa, şu anda sizden öğreniyorum" dedi.
Yücel, DEM Parti ile görüşmelerine yönelik soruya ise "TBMM'de temsil edilen her siyasi parti ile görüşürüz. DEM Parti de TBMM'de temsil edilen bir partidir. Bu demokrasinin gereğidir. Ancak onların belli seçim çevrelerinde, belli illerde, belli ilçelerde aday çıkarıp, çıkarmamaları kendi kararlarıdır, kendi tercihleridir. Bize düşen bir söz olmaz" yanıtını verdi.
'İZMİR İLE İLGİLİ SORUN SÖZ KONUSU DEĞİL'
CHP'nin İzmir ve ilçe adaylarının sorulması ve bu konuda tartışma yaşandığı iddiaları üzerine de Yücel, "İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayımızın, ilçe başkan adaylarımızın açıklanmamasının sebebi; partimizin yetkili kurullarının, organlarının, yetkililerinin titizlikle çalışma yapmalarıdır. İzmir'in ilçeleri ile ilgili bir tartışma olduğu konusunda bende herhangi bir bilgi yok. Benim ismimin geçmesi ile ilgili de herhangi bir bilgi yok. İzmir siyasetçisiyiz, İzmir milletvekiliyim, geçmişte il başkanlığı yaptım. Dolayısıyla İzmir ile ilgili herhangi bir konuda, çeşitli yakıştırmalar yapılabilir, bize ulaşan bir sorun, çatışma, çekişme söz konusu değildir" ifadelerini kullandı. (DHA)
İlginizi Çekebilir