DHA YURT BÜLTENİ - 3
Gündem21'İNCİ SIRADAKİ TOGG ALICISI: ARAÇ GELİNCE YAKINLARIMLA BİRER TUR ATACAĞIZ
TOGG T10X için alınan ön siparişin ardından yapılan çekilişte ismi çıkan Bursa’da yaşayan Çetin Yalçın Kaya (34), kentteki bir AVM’nin bahçesinde sergilenen aracı inceledi. İleriki haftalarda Togg’a sahip olacak olan Kaya, “Çekilişte 21’inci sırada çıktım. Bu durum benim uykularımı kaçırdı. Aracın bana çıktığını duyan yakınlarım, arkadaşlarım beni arayıp, tebrik etti. Aracımı aldıktan sonra onlarla birer tur atacağız gibi görünüyor" dedi.
Türkiye'nin Otomobili Togg T10X için 16-27 Mart tarihleri arasında ön sipariş sürecine katılan 177 bin 467 kişi, noter huzurunda dijital çekilişe katılmaya hak kazandı. Yapılan çekişilişte araca sahip olacak ilk 20 bin kişi belirlendi.
Bursa’da yaşayan Çetin Yalçın Kaya, çekiliş sonucunda araç almaya hak kazanan 21’inci kişi olduğunu öğrendi. Arabayı merak eden Kaya, kentte bir AVM’nin bahçesinde sergilenen Togg’u inceledi. İlerideki haftalarda aracına sahip olacak olan Kaya, "İlk 100 araçtan birine sahip olacağım için mutluyum" ifadelerini kullandı.
'BENİM UYKULARIMI KAÇIRDI'
Togg’u yerli ve milli olması nedeniyle tercih ettiğini belirten Çetin Yalçın Kaya, “Togg için başvuru yapmaya karar verdim. Eşim de bana destek oldu. Eşim, ‘Arabalarımızı satıp, Togg alalım’ dedi. İlk sıralardan Togg’un bize çıkmasını aslında beklemiyorduk. Çekilişte 21’inci sırada çıktım. Bu durum benim uykularımı kaçırdı. Normalde Togg’a gelip, hiç bakmayacaktım. Özelliklerini şimdiye kadar hiç sormadım, kataloğa hiç bakmadım. Aracı aldıktan sonra her şeyini öğrenmek istiyordum. 2 gündür dayamadım ve artık gidip Togg’a bakmalıyım dedim. Aracın bana çıktığını duyan yakınlarım, arkadaşlarım beni arayıp, tebrik etti. Aracımı aldıktan sonra onlarla birer tur atacağız gibi görünüyorö diye konuştu.
'DİKKATİMİ İÇİNDEKİ FERAHLIK VE GENİŞLİK ÇEKTİ'
Arabanın iç tasarımını değerlendiren Kaya, “Türkiye’deki bu tarzdaki yabancı markaların birkaç aracına bindim. Togg’a ilk bindiğimde dikkatimi içindeki ferahlık ve genişlik çekti. Çok rahat ve konsol kısmında karmaşanın olmaması hoşuma gitti. Bunlar aracı güzel ve cazip kılmış. Bu kadar güzel bir dizayn yapılabileceğini düşünmüyordum. Binene kadar da nasıl bir şeyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Çok güzel olmuş. Yapanların, emeği geçenlerin ellerine sağlık" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Çetin Yalçın Kaya’nın TOGG’u incelemesi
-TOGG detay
-Çetin Yalçın Kaya röportaj
Haber: Muammer İRTEM Kamera: İsmail Hakkı SEYMEN/BURSA,(DHA)
==================================================
'KAZ DAĞLARI MART AYINDA İLK KEZ KARSIZ KALDI'
ÇANAKKALE'de, çok sayıda su kaynağını içerisinde barındırdığı için mitolojide 'Bin pınarlı İda' olarak geçen Kaz Dağları'ndan beslenen Bayramiç Barajı'nda kasım ayında yüzde 10 seviyelerine düşen su miktarı, mart ayında etkili olan yağışlarla birlikte yüzde 59'a kadar yükseldi. Bayramiç Ziraat Odası Başkanı Mesut Şen, "Su miktarı geçtiğimiz yıllara göre bu oran çok düşük. İlerleyen dönemlerde mağdur olmamak için tedbirimizi baştan alacağız. Kaz Dağları bu zaman kadar mart ayı boyunca hiç karsız kalmamıştı. İlk defa bu yıl Kaz Dağları'nın zirvesi karsız kaldı. Kar, çok az yağdı. Bu yağış bizim için yeterli değil" dedi.
Türkiye'de özellikle son yıllarda yaşanan kuraklık nedeniyle barajlardaki doluluk oranları azaldı. Mitolojide 'Bin pınarlı İda' olarak geçen Kaz Dağları'ndan beslenen Bayramiç Barajı'nın doluluk oranı yaşanan kuraklık nedeniyle kasım ayında yüzde 10'lara kadar düştü. Mart ayında bölgede etkili olan yağışlarla birlikte 96,5 milyon metreküp su kapasitesine sahip barajdaki su seviyesi yüzde 59'lara kadar çıktı.
'KAZDAĞLARI BU ZAMAN KADAR MART AYI BOYUNCA HİÇ KARSIZ KALMAMIŞTI'
Geçtiğimiz yıllara göre barajdaki bu oranın çok düşük olduğunu belirten Bayramiç Ziraat Odası Başkanı Mesut Şen, "Bu küresel ısınmanın, iklimlerin değişmesi, yağmurların bazı bölgelere çok kuvvetli, bazı bölgelere daha az yağmasından kaynaklanıyor. Burada, ileriki dönemlerde mağdur olmamak için gereken tedbiri baştan alacağız. Biz bununla ilgili bir çalışma başlattık. Ezine Ovası ve Batak Ovası'nda her yıl düzenli olarak ekilen çeltik ekimini, bu yıl nisan yağmurlarını görmeden ektirmek istemiyoruz. Burada önceliğimiz sabit tesislerin korunmasıdır. Bölgemiz genel olarak meyve yetiştiriciliği yapılan bir yer. Önceliğimiz bunun korunması. Nisan ayında beklediğimiz yağışlar olursa, barajımız istediğimiz doluluk oranlarına ulaşırsa çeltik ekimi gerçekleştirebileceğiz" dedi.
Kaz Dağları'nın ilk defa Mart ayında karsız kaldığına dikkati çeken Şen, "Çok az bir kar yağdı. Ancak, bu yağış bize yeterli değil. Çünkü Bayramiç Barajı'nın havzası oldukça geniş. Bayramiç Ovası, Ezine Ovası, Kumkale ve Batak Ovası'nın, su ihtiyacı Bayramiç Barajı'ndan karşılanıyor. İlerleyen dönemlerde sıcaklıkları, buharlaşmayı hesaba katarak, tedbirimizi baştan almalıyız. Bu noktada damla sulama sistemleri vazgeçilmezimizdir. Mutlaka bütün çiftçilerimiz sulamalarını damlama yoluyla, suyumuzu israf etmeden kullanmalıdır" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Bayramiç Barajı'ndan görüntü
-Bayramiç Ziraat Odası Başkanı Mesut Şen ile röp.
Haber - Kamera: Cemhan ŞEN - Fatih DALDAL / ÇANAKKALE, (DHA)
===============================================
EŞİNİ ÖLDÜRÜLEN AĞABEYİNDEN ŞİKAYETÇİ OLMADI, SANIK 3 YIL 4 AY CEZA İLE TAHLİYE EDİLDİ
ZONGULDAK'ta kardeşiyle çıkan tartışmada araya giren yengesi Derya Tunçdemir'i (42) tüfekle vurarak öldürdüğü gerekçesiyle 'kadına karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi ile yargılanan Ersin Tunçdemir'in (43) bilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılarak tahliyesine karar verildi. Eşi öldürülen Engin Tunçdemir (40) duruşmada "Ağabeyimden şikayetçi değilim. Tüfeği alsa beni vururdu. Eşimi vurmazdı. Derya'ya kıymaz o" dedi.
Olay, geçen yıl 10 Eylül ayında Dilaver Mahallesi Şehit Güngör Tuncer Sokak'ta meydana geldi. Engin Tunçdemir ile ağabeyi Ersin Tunçdemir arasında babalarının evi terk etmesi nedeniyle tartışma çıktı. Çıkan tartışma, işlettikleri kömür ocağı ve yer meselelerinin de dahil edilmesiyle büyüdü. Eve giren Ersin Tunçdemir, duvarda asılı olan av tüfeğini alarak kardeşinin gelmesini bekledi. Bu sırada odaya giren Derya Tunçdemir, Ersin Tunçdemir'e engel olmaya çalıştı. İddiaya göre Ersin Tunçdemir'in elindeki tüfeğin ateş almasıyla Derya Tunçdemir yaralandı. Yakınları tarafından hastaneye kaldırılan Derya Tunçdemir kurtarılamadı. Tutuklanan Ersin Tunçdemir hakkında 'kadına karşı kasten öldürme' suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı.
AĞABEYİNDEN ŞİKAYETÇİ OLMADI
Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 2'nci duruşmasına öldürülen Derya Tunçdemir'in anne ve babası, eşi Engin Tunçdemir ve sanık Ersin Tunçdemir ile taraf avukatları katıldı. Önceki duruşmaya katılmayan ve hakkında zorla getirme kararı çıkarılan Derya Tunçdemir'in eşi Engin Tunçdemir ifadesinde, "Ağabeyimden şikayetçi değilim. Tüfeği alsa beni vururdu. Eşimi vurmazdı. Derya'ya kıymaz o. Eşim tüfeği almak isteyince kazara patlamış olabilir. Tartıştığımız şeyler fındık kabuğunu bile doldurmaz. Ailelerimiz arasında bir husumet yoktur, hatta benim hovardalık olaylarım olduğunda Derya'ya ağabeyim ve eşi destek olmuştur, yanından ayrılmamıştır." dedi.
KOLTUK DEĞNEĞİ İLE TUTUŞU ANLATTILAR
Vurulma anında odada olan H.T. isimli tanığın da mahkemece ifadesi alındı. H.T.'ye Ersin Tunçdemir'in tüfeği nasıl tuttuğu soruldu. H.T. tüfeğin namlusunun aşağı baktığını, Tunçdemir'in tüfeği dipçiğinden tuttuğunu söyledi. Ersin Tunçdemir'in daha önceki ifadelerinde sopa gibi dipçiği yukarı gelecek şekilde tuttuğu hatırlatılan H.T., tutuşu tarif etmekte zorlanınca izleyicilerden birinin koltuk değneği kürsüye getirildi. Koltuk değneği ile Tunçdemir'in tüfek tutuş şeklini gösterdi. Daha sonra koltuk değneğini alıp sopa gibi tuttuğunu gösteren sanık, tüfeği tanık olarak dinlenen H.T.'nin tarif ettiği gibi tutmadığını söyledi.
Mütalaasını açıklayan savcı, sanığın tüfeği kardeşi Engin Tunçdemir'e zarar vermek amaçlı aldığını, Derya Tunçdemir'e zarar verme isteğinin olmadığını, tüfeğin ölen kadının çekmeye çalışmasıyla ateş aldığının kabulü gerektiğini belirterek, sanığın taksirle ölüme neden olma suçundan cezalandırılmasını istedi.
3 YIL 4 AY CEZA ALDI TAHLİYE EDİLDİ
Mütalaaya karşı söz verilen Derya Tunçdemir'in babası Fevzi Kaya "Kızımı kasten öldürmüştür. Kasten öldürmekten ceza alsın" dedi. Öldürülen kadının ailesinin avukatı, sanığın tüfeği tutuşuyla ilgili yalan söylediğini, tanığın ise yönlendirilerek ifade verdiğini öne sürdü. Kasten öldürme suçu için husumet aranmadığını ancak tartışmanın ardından eline dolu tüfek alan birinin niyetinin kasten öldürmek olduğunu söyleyen avukat mütalaaya katılmadıklarını belirtti.
Mahkeme heyeti, davanın kadına karşı kasten öldürme suçundan açılmış olsa da olayın 'bilinçli taksirle ölüme neden olma' suçunu oluşturduğuna kanaat getirdi. Sanık hakkında suçun konusu, önem ve değeri gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılarak takdiri indirimi ile birlikte 3 yıl 4 ay hapis ile cezalandırılmasına, yurt dışı çıkış tedbiri uygulanarak tahliyesine karar verildi. Kararın ardından gözyaşlarına boğulan Derya Tunçdemir'in annesi kendini mahkeme salonunun önünde yerlere atarak feryat etti, adliye binası önünde de ağladı.
Görüntü Dökümü:
-Anne Ayten Kaya'nın adliye önünde ağlaması
-Ersin Tunçdemir'in adliyeye getirilmesi (arşiv)
-Hastane önünde ailenin feryatları(arşiv)
-Ambulanstan ve hastane binasından görüntü (arşiv)
-adliyeden görüntü (arşiv)
-Derya ile Engin Tunçdemir'in fotoğrafı
-Ersin Tunçdemir'in fotoğrafı
Haber-Kamera: Ali Sencer ARSLAN/ZONGULDAK DHA
==================================================
ARKADAŞININ KARIŞTIĞI SİLAHLI KAVGADA YÜZÜNDEN VURULDU
ERZURUM'da iki kişi arasında çıkan silahlı kavgada olaya karışanlardan birinin otomobilinde oturan Ebubekir Akın (28) yüzünden vuruldu. Ağır yaralanan Akın hastaneye kaldırılırken, olayın şüphelisi aranıyor.
Olay 19 Mart pazar günü öğle saatlerinde Erzurum merkez Palandöken ilçesi Abdurrahmangazi Mahallesi 4'ncü Canan Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre Abdi Y. (34) ve Haci G. (28) arasında yaşanan bir tartışma yüzünden husumet oluştu. Olay günü Abdi Y.'nin kardeşi Yusuf Y. (29) otomobiliyle geçtiği sırada evinin önünde Haci G.'yi gördü ve ikili arasında tartışma yaşandı. Hadi G., belinden çıkardığı silahı Yusuf Y.'ye doğrultarak ateşledi. Kurşun, Yusuf Y.'nin kullandığı otomobilin yolcu koltuğunda oturan ve olayla bir ilgisi olmayan Ebubekir Akın'a isabet etti. Olay yerinden uzaklaşmak için aracına binen Yusuf Y. arkadaşı Ebubekir Akın'ın yüzünden vurulduğunu farketti. Yusuf Y. kanlar içerisinde kalan arkadaşını Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi acil servisine götürdü. Akın, yapılan ilk müdahelenin ardından yoğun bakım servisinde tedaviye alındı.
Olay yerinde inceleme yapan polis ekipleri, yaralı arkadaşını hastaneye getiren Yusuf Y.'nin ifadesi doğrultusunda adresini belirlediği Haci G.'nin evine baskın yaptı ancak şüpheli evde bulunamadı. Polis ekipleri Haci G.'nin yakalanması için çalışmalarını sürdürüyor.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Polisin olay yeri inceleme çalışmalarından detaylar
-Polis ekiplerinin bilgi toplaması
-Boş kovan görüntüsü
-Nöbetçi amirin telsiz anonsu
-Polis ekiplerinden görüntü
-Cinayet büro ekiplerinin şüpheliyi yakalamak için evine girmesi
-Hastane acil servisinin görüntüsü
-Vurulan Ebubekir Akın'ın fotoğrafları
-Vuran Hadi G'nin fotoğrafları
Haber - Kamera: Oktay POLAT (ERZURUM), (DHA)
================================================
KREDİ KARTI DOLANDIRICILIĞI YAPAN ÇETEYE DÜZENLENEN 'GÜN BATIMI' OPERASYONUNDA 8 TUTUKLAMA
İZMİR'e gelen yerli ve yabancı turistlere ait banka ve kredi kartları ile mobil bankacılık şifreleri çeşitli yöntemlerle ele geçiren çeteye yönelik yapılan 'Gün Batımı' adlı operasyonunda gözaltına alınan 26 şüpheliden 16'sı adliyeye sevk edildi. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden 8'i tutuklanırken, 8'i de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Diğer 10 şüpheli ise polisteki işlemlerinin ardından salıverildi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak', 'nitelikli yağma', 'nitelikli dolandırıcılık', 'banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması', 'kasten yaralama', 'tehdit' ve 'banka ve kredi kartları kanuna muhalefet' suçlarını işlediği belirtilen H.A. liderliğindeki çeteye yönelik, 28 Mart Salı günü, 'Gün Batımı' adlı operasyonu gerçekleştirdi. Çetenin, İzmir'e gelen yerli ve yabancı turistlere ait banka ve kredi kartları ile mobil bankacılık şifreleri çeşitli yöntemlerle ele geçirdiği belirtildi. Çete üyelerinin bazı kişileri 'korkutma, sindirme, darp ve tehdit edilerek', bazılarını 'içkilerine uyuşturucu ve uyarıcı madde katıp', bazılarını ise 'aldatılmak' suretiyle şifrelerini aldığı ifade edildi. Çete üyelerinin, anlaştıkları kişilere ait birden fazla pos cihazından para çektiği ayrıca yine şikayetçilere ait hesaplardan yüksek meblağda paraların kendi banka hesaplarına transfer ettiği belirlendi. Şüphelilerin bir çok kişiyi dolandırarak 1 milyon lira tutarında haksız kazanç elde eden çete üyelerinin, bu parayı kendi aralarında para transferi ve pos çekimi yaparak paylaştığı kaydedildi. Soruşturma kapsamında İzmir'de 12 işyeri ve 25 eve yapılan eş zamanlı baskınlarda, hakkında gözaltı kararı bulunan aralarında kadınların da bulunduğu 26 şüphelinin tamamı yakalandı.
Şüphelilerin ifadelerinden, şifrelerini ele geçirmek istedikleri kişilerin içeceklerine 'kokusuz aseton' kattıkları da ortaya çıktı. Böylelikle algılama yeteneklerinin zayıflayan kişilerin şifrelerinin daha kolay ele geçirildiği anlaşıldı. Polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen
16 şüpheliden 8'i tutuklanırken, 8'i adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Diğer 10 şüpheli ise polisteki işlemlerinin ardından salıverildi.
Görüntü Dökümü:
-------------------
- Şüphelilerin adliyey sevk edilmesinden görüntü
Haber: Kadir ÖZEN / İZMİR, (DHA),
================================================
OMÜ, GREENMETRİC'TE 50 BASAMAK YÜKSELDİ
OMÜ, GreenMetric'te 50 basamak yükseldiSAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, "Üniversitemiz, 2022 UI GreenMetric Dünya Üniversiteleri sıralamasında 50 basamak birden yükseldiö dedi.
1 Nisan 1975 yılında kurulan Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ), kuruluşunun 48. yılında gelecek vizyonunu, bölgenin sağlık, AR-GE, kültür-sanat, estetik ve edebiyat alanlarında katkı sağlamak olarak kurgulamayı amaçladıklarını söyleyen Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, üniversite olarak stratejik planlarını yenilediklerini, vizyonlarını güçlendirdiklerini ve bu vizyonu sağlayacak politikaları da geliştirdiklerini ifade etti. Siber güvenlik alanında da eğitim çalışmalarının sürdüğünü dile getiren OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, siber güvenlik alanında da yatırımlarının olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Ünal, "Yaşadığımız dünya bilgi çağına evrildi. Bilgiyi üreten, ürettiği bilgiyi koruyabilen kendi güvenliğini temin edebilenler ayakta kalacaktır. Bundan sonraki çatışmalar, siber çatışmalar olacaktır. Dolayısıyla siber güvenliğin son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle biz, Siber Güvenlik Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi kurduk. Buradaki hedefimiz Siber Güvenlik Meslek Yüksek Okulu (MYO) kurmak. Bu noktada bilgisayar mühendisliğinin güçlendirilmesi için yazılım mühendisliği bölümünün kurulması ve bunun da öğrenciler üzerinden özel desteklerle güçlendirilmesi arzusu içerisindeyiz. Arzu ettiğimiz şey, öncelikle bir öğrenci kulübü, ardından araştırma ve uygulama merkezi, ardından MYO ve sonrasında da yazılım mühendisliği bölümü olarak ülkemize ve bölgemize nefer yetiştirmek olarak tanımlayabiliriz. Özellikle bu alanda istihdam alanlarının, nitelikli personel yetiştirme ve güçlendirme noktasında desteklenmesi gerekiyorö ifadelerini kullandı.
OMÜ DÜNYA SIRALAMASINDA 469. SIRAYA YÜKSELDİ
OMÜ'nün, akademik yerleşkelerin sürdürülebilirlik kriterleri açısından değerlendirildiği 2022 UI GreenMetric Dünya Üniversiteleri Sıralamasında uluslararası çapta bir önceki yıla göre 50 basamaklık bir sıçrayışla 469'uncu sıraya yerleştiğini söyleyen Rektör Prof. Dr. Ünal, "Üniversite vizyonumuzda özellikle 'Green Metric'de hak ettiği yeri alması, bu yürütülen politikalarla aslında düzenli olarak yükseldiğini gösteriyor. Hedefimiz, doğaya saygı ve doğanın onurunun korunmasıdır. Personelimize ve öğrencilerimize bu farkındalığı vermek gibi bir düşüncemiz var. Üniversitemiz ormanlarının ıslahı ve güçlendirilmesi, kuruyan ya da tutunamayan ağaçların dokuya uygun ağaçlarla değiştirilmesi, boş alanların ağaçlandırılması çalışmalarımız var. Amacımız, insanı doğayla tamamen barışık şekilde yaşayabileceği bir ortama kavuşturmak. Sahilden başlayıp, tepenin üzerine kadar çıkan bu coğrafyada bir takım etkinlikler yaptık. Önümüzdeki yıllar içerisinde üniversitemizin GreenMetric'deki yerinin çok daha iyi bir noktaya geleceğini öngörüyoruzö dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
- Üniversitenin drone ile görüntüsü
- Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal ile röportaj
Haber-Kamera : Ersin DEMİR/SAMSUN (DHA)
İlginizi Çekebilir