© Baykuş Haber

Diyabet ülkesi olan Türkiyede ilkokul çağı çocuklarda şeker hastalığı görebilmekte

DİYARBAKIR GAZİ YAŞARGİL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI, ENDOKRİNOLOJİ VE METABOLİZMA HASTALIKLARI UZMANI DOÇ. DR. MEHMET GÜVEN, "EN SON YAPILAN BİR İSTATİSTİKTE AVRUPA'DA VE DÜNYA DA HER 10 KİŞİDEN BİRİ DİYABET HASTASI. BURADA KORİDORDA GEÇEN 10 KİŞİDEN BİR TANESİ ŞEKER HASTASI OLMA İHTİMALİ ÇOK YÜKSEK. TÜRKİYE, DÜNYA DA VE AVRUPA'DA EN ÇOK DİYABETİN GÖRÜLEN ÜLKELERDEN BİR TANESİ" DEDİ.

Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Güven, "En son yapılan bir istatistikte Avrupa’da ve dünya da her 10 kişiden biri diyabet hastası. Burada koridorda geçen 10 kişiden bir tanesi şeker hastası olma ihtimali çok yüksek. Türkiye, dünya da ve Avrupa’da en çok diyabetin görülen ülkelerden bir tanesi" dedi.


Dr. Mehmet Güven, vatandaşların sağlıksız ve düzensiz beslenmelerinden dolayı şeker hastalığına yakalanma riskinin yüksek olduğunu söyledi. Diyabet hastalığının çok su içme, çok idrara gitme, kilo kaybı, ayaklarda yanmanın olduğu bir hastalık grubu olduğunu ifade eden Dr. Güven, vücuttaki tüm sistemi etkileyen kronik bir hastalık olduğunu ifade etti.


Özellikle günümüzde yaşam tarzının değişmesi, hareketsizlik ve beslenme tarzının değişmesiyle giderek sıklığı artmakta olduğunu belirten Dr. Güven, şöyle konuştu:


"Tip 1 diyabet, Tip 2 diyabet ve gebelik diyabeti olmak üzere ana 3 başlık altında toplanmakta. Tip 1 diyabet insülin eksikliğine bağlı olarak oluşmaktadır ve hastalarımız insülini kullanmasıyla tamamen sağlıklı bir birey olarak hayatını devam ettirebilmektedir. Bizim önemsediğimiz, daha çok yaşam değişikliği ve egzersizle düzelebilen tip 2 diyabet üzerine daha çok yoğunlaşmak. Çünkü bu diyabet hastalığı günümüzde kentsel yaşamın artmasıyla birlikte daha sık görülmeye başlandı. Artık çoğumuz evden işe giderken araba kullanmaktayız. Hareket etmiyoruz, beslenme tarzımız sürekli tüketen bir toplum olmaya gittiğinden ya da akşamları düzenli egzersiz yapılmadığından buna bağlı tip 2 diyabet oluşumu tetiklemektedir."


Tip 2 diyabette insülin hormonlarına direnç mevcut olduğunu aktaran Dr. Güven, "Buna bağlı olarak da vücuttaki insülin işlev görememektedir. Buna bağlı olarak da hastalarımızda seker hastalığı oluşmaktadır. 3’üncü grup hastalığı da gebelik diyabeti dediğimiz gebelikte ortaya çıkan şeker hastalığıdır. Bu şeker hastalığının tedavisi mümkündür. Hastalarımız öncelikle diyet ve egzersize uymasıyla bu şeker hastalığını yenebilmektedirler. Fakat ilerleyen dönemlerde gebelik diyabeti geçiren hastalarımızda şeker hastası adaylarıdırlar” dedi.


Beslenme ve yaşam tarzının değiştirilmesiyle tip 2 diyabet hastalığı ve diğer diyabet hastalıklarını da önlenmesinin mümkün olduğuna değinen Dr. Güven, “Bunun için düzenli bir egzersiz yapmamız lazım. Günde en az 30 dakika yürüyüş yapmak, üç ara öğünü düzenli bir şekilde tüketilmesi, sebze ve meyve tüketiminin düzenli olması gerekiyor. Hazır ve basit şekerlerden uzak durulması gerekiyor. Özellikle hazır gıdalar yerine lifli gıdalarla beslenmek ve günde en az 2 litre su tüketmek gerekiyor. Bunlara uyulursa diyabet hastalığını kontrol altına almış oluruz. Bunlara dikkat edilmez ise diyabet hastalığı vücutta geri dönüşü olmayan hasralar bırakabilmektedir. Bunlar; göz, böbrekler, ayaklarda yaraların olması gibi durumlar diyabet hastalığında gördüğümüz rahatsızlıklardır” diye konuştu.



"Dünya da her 10 kişiden biri diyabet hastası"


En son yapılan bir istatistikte Avrupa da ve dünya da her 10 kişiden birinin diyabet hastası olduğunu belirten Dr. Güven, "Burada koridorda geçen 10 kişiden bir tanesi şeker hastası olma ihtimali çok yüksek. Türkiye, dünyada ve Avrupa’da en çok diyabetin görülen ülkelerden bir tanesi. Artık bu diyabet hastalığı belli bir yaş grubunda değil, çocukluk yaş grubuna bile inebilmektedir. Artık ilkokul çağı çocuklarda bile şeker hastalığını görebilmekteyiz” şeklinde konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER