© Baykuş Haber

Doç. Dr. Budak: “Amasya, Osmanlı döneminde zengin bir dini kültüre sahipti”

AMASYA ÜNİVERSİTESİ İMARET BİLİM, KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ’NDE DÜZENLENEN “OSMANLI DÖNEMİNDE AMASYA’DA SOSYO-KÜLTÜREL HAYAT” BAŞLIKLI SÖYLEŞİDE AMASYA’NIN SAHİP OLDUĞU GÜÇLÜ DİNİ VE KÜLTÜREL BİRİKİMİN ŞEHRİN RUHUNA İŞLEDİĞİNİ VURGULAYAN DOÇ. DR. BUDAK, “AMASYA, OSMANLI DÖNEMİNDE TAŞRA OLMASINA RAĞMEN ZENGİN BİR DİNİ KÜLTÜRE SAHİPTİ. BU KÜLTÜR, ŞEHRİN KİMLİĞİNİ OLUŞTURMUŞ VE TOPLUMSAL HAYATI DERİNDEN ETKİLEMİŞTİR. GÜNÜMÜZDE BU MİRASIN BİR KISMI HÂLÂ VARLIĞINI SÜRDÜRMEKTE, BİR KISMI İSE MAALESEF UNUTULMUŞ DURUMDADIR” DİYE KONUŞTU.

Amasya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Doç. Dr. Abdulhamit Budak, “Amasya, Osmanlı döneminde taşra olmasına rağmen zengin bir dini kültüre sahipti. Bu kültür, şehrin kimliğini oluşturmuş ve toplumsal hayatı derinden etkilemiştir” dedi.


Amasya Üniversitesi İmaret Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen “Osmanlı Döneminde Amasya’da Sosyo-Kültürel Hayat” başlıklı söyleşide Amasya’nın sahip olduğu güçlü dini ve kültürel birikimin şehrin ruhuna işlediğini vurgulayan Doç. Dr. Budak, “Amasya, Osmanlı döneminde taşra olmasına rağmen zengin bir dini kültüre sahipti. Bu kültür, şehrin kimliğini oluşturmuş ve toplumsal hayatı derinden etkilemiştir. Günümüzde bu mirasın bir kısmı hâlâ varlığını sürdürmekte, bir kısmı ise maalesef unutulmuş durumdadır” diye konuştu.


Küreselleşmenin getirdiği kültürel asimilasyona karşı yerel ve mahalli değerlerin korunması gerektiğinin altını çizen Budak, “Zengin bir milli kültürün oluşumu, yerel değerlerin evrensel bilimle buluşturulmasından geçmektedir. Amasya gibi şehirlerin sahip olduğu bu zenginlikleri bilimsel çalışmalarla ortaya koymak, kültürümüzü yaşatmak açısından büyük önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER