Erzurumda Taş Eserler Müzesi kuruluyor

Erzurum, zengin tarihi mirasıyla birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehir olarak bilinirken, şimdi de Taş Eserler Müzesi gibi önemli bir projeye ev sahipliği yapacak. Aziziye Belediyesi, Erzurum'un en büyük ilçesi olarak tarihi taş eserlerin sergileneceği bir müze oluşturma projesini başlatıyor. Daha önce Erzurum Müzesi olarak kullanılan alanda yaklaşık 500 taş eserin sergileneceği bu müze, 2016 yılında ortaya çıkan bir fikrin hayata geçirilmesiyle gerçekleşiyor. Bu eserler, farklı dönemlere ait birçok medeniyetin izlerini taşıyor ve bazıları ev temellerinden, duvarlardan veya köy evlerinin bahçelerinden çıkarıldı, bazıları ise terk edilmiş durumda bulunuyor.

Erzurum'un tarihi, Urartular, Kimmerler, İskitler, Medler, Persler, Parftlar, Romalılar, Sasaniler, Araplar, Selçuklular, Bizanslılar, Moğollar, İlhanlılar, Safeviler ve Osmanlılar gibi birçok medeniyetin etkisi altında şekillenmiştir. Bu nedenle Erzurum'da bulunan taş eserler, bu zengin tarihin bir yansımasıdır. Taş Eserler Müzesi, bu eserlerin hem korunmasına hem de araştırmacılara inceleme fırsatı sunacak.

Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan, Erzurum'a böyle bir müze kazandırmanın heyecan verici olduğunu belirtti. Belediye olarak, ilçelerinde tespit ettikleri ve depoladıkları taş eserleri değerlendirme amacıyla bir proje geliştirdiklerini ifade etti. Ardından Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü ile işbirliği yaparak, eski bir müze olarak kullanılan alanda Taş Eserler Müzesi projesini hayata geçirdiklerini açıkladı. Başkan Orhan, bu müze sayesinde Erzurum'un tarihi taş eserlerini koruyacaklarını ve önemli bir arşiv oluşturacaklarını söyledi.

Ayrıca, çalışmaların yaklaşık 1-2 ay içinde tamamlanması hedeflendiğini belirten Başkan Orhan, çevre düzenlemesi ve eserlerin yerlerine konulması işlemlerinin hızla devam ettiğini vurguladı. Müzenin sadece Erzurum için değil, tüm dünya için önemli bir müze olacağını belirterek, ziyaretçilere bilgi sunma konusunda da hazırlıkların yapıldığını ifade etti. Müzede birçok inanç ve medeniyete ait eserlerin bulunduğunu ve bin yılları aşan eserlerin tespiti ve incelenmesi için girişimlerde bulunduklarını dile getirdi. Ayrıca, benzeri eserlerin sergilendiği bir müzenin olduğunu insanların öğrenmesiyle başka eserlerin de gün ışığına çıkmasının daha olası hale geleceğine inandığını ifade etti. Müzenin aynı zamanda araştırma ve akademik çalışmalar için bir laboratuvar görevi göreceğine inanıyor.