EÜ Etnografya Müzesi 3 binin üzerinde esere ev sahipliği yapıyor

İzmir, kültür ve turizm açısından önemli bir merkez olarak kabul edilen Ege Üniversitesi (EÜ) Etnografya Müzesi, Türk kültür ve sanatının çeşitli objelerini ziyaretçileriyle buluşturarak dikkat çekiyor. Etnografik özelliklere sahip 3 binin üzerinde tarihi eserin sergilendiği bu müze, Türk ve Balkan ülkelerine ait geniş koleksiyonlara ev sahipliği yapıyor.

Ege Üniversitesi Etnografya Müzesi'nde, özgün eserlerin sergilendiği birçok bölüm bulunuyor. Bu bölmelerde 2,300'den fazla geleneksel giyim objesi, 110 geleneksel halk çalgısı, 265 takı ve aksesuar, 24 adet silah, sandık ve dolaplar gibi toplamda 3,000'den fazla obje sergilenmektedir. Balkan kültürlerini yansıtan geleneksel giysiler ve takılar, 45 manken üzerinde sergilenmektedir. Müze, ziyaretçilere Anadolu ve Trakya Geleneksel Giyim Kuşam Sergisi, Balkan Ülkeleri Geleneksel Giyim Kuşam Sergisi, Düğün Evi Sergileri, Geleneksel Halk Çalgıları Sergisi ve Zanaat Atölyeleri Sergisi gibi farklı bölümleriyle tarihi ve kültürel zenginlikler sunmaktadır. Ayrıca yöresel kostümlerin bulunduğu Süreli Sergi Salonu, koleksiyonerlerin halk kültürüne ait eserlerini sergileme fırsatı sunmaktadır.

Müzelerin toplumların kendi kültürlerini ve yabancı kültürleri tanımalarına yardımcı olan en önemli kaynaklar olduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesi Etnografya Müzesi'nin farklı kültürleri bir araya getiren ve ziyaretçilere keyifli öğrenme deneyimleri sunan önemli bir mekan olduğunu belirtti. Müzede, geleneksel halk giysileri, halk çalgıları, düğün evi sergileri gibi birçok farklı serginin yanı sıra takı, aksesuar ve silah gibi özgün eserlerin de sergilendiğini söyledi. Günümüzde unutulmaya yüz tutmuş geleneksel mesleklerin el sanatları da müzede canlandırılmakta ve sürdürülebilirlikleri sağlanmaktadır.

Ege Üniversitesi olarak kültür, sanat ve tarih alanlarına verilen önemi vurgulayan Prof. Dr. Necdet Budak, müze çalışmalarına destek vermeye devam ettiklerini ve özellikle çocuklar ve gençler arasında tarih ve kültür bilincinin gelişmesine katkı sağlamak için çalışmaların sürdüğünü ifade etti.