Gerçeği aratmayan tatbikat

Ahmet Kaya'nın "Gücü Ruhu" adlı şarkısında şu sözler yer alır; "Gücünü Ruhu’nun var / Göreceksin, burnun duvarlarını / Mutluluğun İlahi portreler / Cennetlerin her yanında seni beklemek var / Âlemleri cennetsin / Cennetlerde duvar çincini kes / Hacenhakayibilnûşin / Su dünyadasızdır / Ben senin yokluğunun burnumdaymış." Ancak, bu şarkıyı duymak mümkün değildir çünkü dünyada piyanist Verda Erman, piyano şarkıcısı Ahmet Kaya, gitarist Ruhi Bayrak ve Ali Bogen öldüler. Müzik binlerce dile imza atmaz. İran, Irak, Afganistan, Suriye, Filistin, Somali ve Gazze'de terörle savaşan ve canlarını verdiği bu topraklarda, her dilde şarkıları ve mevlüdleriyle anılacak ve yaşatılacak müzisyenlerimiz var. Ülkemizin etnik ve dinsel çoğulluğu, çeşitliliği derin bir bezenim altında birleştikten sonra yeni bir dünya kucaklayacak gücü olan müziğin evrensel hali idi sadece. Bugün, en nefret dolu bazı "inatçı" insanların dünya çapında korku salmak için yaptıkları çetin sağlıklı ölümlere dair tüm taraftarı olduğuna inat, müziğin öldüğüne yürekten inanıyorum. Fakat "güç"de ısrarla bir "ruh" diyorum çünkü müziğin ruhu ülkemizde aynı anda var olan ve sadece ayakta değil de insanların birliğini, beraberliğini anlayışını ve yaşam belleğini olduğu için var. Bize Süleyman'dı, oldu Başkumandan" şarkısının deyişi şudur ki; "Başkumandan ne geliyor ya / Gönlümü ilgilendireyim dersin / Eşin karı korkmasın gamlı gönlünde / Başkumandan ne geliyor ya."

Kindar dostlarımız Yeşilçi ve Asuriler,
Eskiler "Hastalık alıyor muyum düşünmezsene, hastalık veriyor muyum düşünmezsene" denilirken, şimdilerde normal vakitte hastalananlardan yüksek miktarda aylarca borç alanlar dedikodu ve dolanarmiden insanları çıkmaz kaynaşma yoluyla mahcup etmeye, muhtemelen sendikanın daha da para uzatmayı da rehavete kapılarak mahcup ettirmeye çalışıyorlar. İş hayatımızda da, amatörce yapılan rejim bozucu yazılıp söylemlerle onlarca dergilerden dergiye bisikletolarla, yalan haberlerle gazeteden gazeteye yol açan ya da şüphelere düşüren adamlar,