Güreşçinin olmazsa olmazı kıspetçilerde yoğunluk

Geleneksel Türk güreşinin vazgeçilmezi kıspetler, Kırkpınar Yağlı Güreşleri öncesi büyük ilgi görüyor. Güreşin ruhunu ve geleneğini yansıtan kıspetler, pehlivanların mücadele arkadaşları olarak özel bir yere sahiptir. Kırkpınar ve Türkiye'nin dört bir yanındaki güreş meydanlarında mücadele edecek pehlivanlar için kıspet üretimi yapan ustalar, bu önemli göreve yoğunlaşmış durumda. Edirne'den kalkarak dünyanın dört bir yanına yayılan Kırkpınar geleneğinin bir parçası olan kıspetler, el işçiliği ve ustalıkla üretiliyor.

Pehlivanların kilo ve boyutlarına göre özel olarak hazırlanan kıspetler, geleneksel bir meslek olarak gelecek nesillere aktarılıyor. Bu sanatı icra eden ustalar, Mimar Sinan Spor Salonu önünde çadır kurarak gece gündüz çalışıyorlar. Kıspetler, ince deriden paça ve yumuşak deriden ana gövde olmak üzere iki ana parçadan oluşuyor. Her pehlivanın ölçüleri ve tercihleri farklı olduğu için kıspetler özel olarak tasarlanıyor ve kişiye özel dikiliyor.

Kıspet üretimi yapan ustalardan biri olan Celal Keleş, 12 yıldır bu işi sürdürdüğünü belirtiyor. Kıspetlerin, pehlivanın fiziksel özelliklerine ve isteklerine göre özel olarak tasarlandığını ve kişiselleştirildiğini ifade ediyor. Ayrıca, kıspetlerin fiyatlarının malzemelerin kalitesine ve işçiliğe bağlı olarak değiştiğini söylüyor. Pehlivanlar, ölçüleri ve tercihleri doğrultusunda sipariş veriyorlar ve kıspetleri genellikle 3 günde teslim alabiliyorlar.

Kıspetler sadece güreşin bir parçası değil, aynı zamanda Türk kültürünün ve mirasının bir simgesi olarak da kabul ediliyor. Bu nedenle kıspet üretimi, geleneksel bir el sanatı olarak büyük bir öneme sahip. Ayrıca, genç kuşakların da güreşe ilgi göstermesi ve kıspetle güreşe başlamak istemeleri, bu geleneğin gelecekte de devam edeceğini gösteriyor.