HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan Kahramanmaraş’ta konuştu
PolitikaHAK-İŞ GENEL BAŞKANI MAHMUT ARSLAN, “HAK-İŞ OLARAK TAKSİMİ KUTSALLAŞTIRMADAN TÜRKİYE’NİN BÜTÜN ALANLARINI TAKSİM KABUL EDEREK TÜRKİYE’NİN HER YERİNDE 1 MAYIS ETKİNLİKLERİNİ, 1 MAYIS’IN ÖZÜNE UYGUN ŞEKİLDE DAYANIŞMAMIZI YÜKSELTEREK, TALEPLERİMİZİ YÜKSELTEREK, İTİRAZLARIMIZI YÜKSELTEREK, OMUZ OMUZA, YAN YANA, HALAYLARLA, TÜRKÜLERLE, DUALARLA 1 MAYIS’I TÜRKİYE’DE YAŞAMAYA, YAŞATMAYA DEVAM EDECEĞİZ” DEDİ.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, “HAK-İŞ olarak taksimi kutsallaştırmadan Türkiye’nin bütün alanlarını taksim kabul ederek Türkiye’nin her yerinde 1 Mayıs etkinliklerini, 1 Mayıs’ın özüne uygun şekilde dayanışmamızı yükselterek, taleplerimizi yükselterek, itirazlarımızı yükselterek, omuz omuza, yan yana, halaylarla, türkülerle, dualarla 1 Mayıs’ı Türkiye’de yaşamaya, yaşatmaya devam edeceğiz” dedi.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 6 Şubat Kahramanmaraşlı merkezli depremler nedeniyle 1 Mayıs İşçi Bayramını Kahramanmaraş’ta kutladı. Arslan, öncesinde Kahramanmaraş İtfaiye Daire Başkanlığını ziyaret ederek itfaiye erleriyle bir araya geldi. Arslan, itfaiye erlerinin 1 Mayıs İşçi Bayramını kutlayarak karanfiller verdi. Arslan daha sonra 1 Mayıs İşçi Bayramının kutlanacağı Kahramanmaraş Gar alanına giderek sendikalılara seslendi.
Bu yıl 1 Mayıs’ı Kahramanmaraş’ta kutladıklarını belirten HAK-İŞ Başkanı Arslan, “İşte 1 Mayıs işte alanlar. İşte emekçiler, işte Hak-İş, başta bu alanı dolduran siz değerli kardeşlerim olmak üzere, Türkiye ve Dünya genelindeki Emekçi kardeşlerimin bir Mayıs uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma gününü bütün yüreğimizle kutluyoruz. A Konuşmanın hemen başında deprem şehitlerimizi kez daha rahmetle anıyoruz. Geride kalanlara Cenabı Allah’tan sabırlar diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Depremde Hak-İş teşkilatımızdan da büyük kayıplar verdik. Yaralılarımız var. Depremde rahmeti rahman kavuşan yöneticilerimiz, temsilcilerimiz, Şube başkanlarımız var. Onlara da Rabbimden rahmet diliyoruz.
Tarihimizin en büyük deprem felaketinin acısını yüreğimizde yaşıyoruz. Acımızı en içten duygularımızla paylaşmak Hak-İş olarak bu olağanüstü afete karşı milletimizin, devletimizin yanında yer aldık. Yaralarımızı birlikte kurtarmak için bütün gücümüzle ve sendikalarımızla sizinle birlikteyiz. Depremin olduğu ilk andan itibaren bir şekilde üç ayrı kurtarma timimizi deprem bölgelerine, Maraş’a gönderdik. HAK-İŞ’te, Afet Koordinasyon ve Kriz Merkezi’ni oluşturarak, ihtiyaç duyulan yardım malzemelerinin ulaştırılmasını sağladık. Deprem bölgesinde incelemelerde bulunarak ihtiyaçları yerinde tespit ettik. Yardımlarımızı AFAD koordinasyonunda bölgeye ulaştırdık. Depremin ilk anından itibaren ayni yardımlarımızın yanı sıra üyelerimiz başta olmak üzere yapacakları etkilenen vatandaşlarımıza yönelik iki yüz elli milyona yakın yardımda bulunduk. Bu Türkiye’deki sivil toplum ve sendikalar konfederasyonlar içerisinde en yüksek rakamdır. En öndeyiz, lideriz Bu sadece konuşmuyoruz. Sadece laf etmiyoruz. Biz yapıyoruz. Milletimizin yanında olduğumuzu, hep ben zedeleyerek kucaklaşmanın ne anlama geldiğinin farkındayız. Onun için bütün gücümüzü seferber edeceğiz imkanlarımızı seferber ettik. Teşkilatımız olarak hem gönül kapılarımızı hem de evlerimizin kapılarını depremden etkilenen kardeşlerimize açtık. Sendika binalarımız, misafirhanelere dönüştürdük, misafirhanelerimizi evlerimizi, ocaklarımızı, ekmeğimizi paylaştık. Helal hoş olsun. Daha fazlasını yapacağız. Bütün bunlara rağmen paylaşmaya devam edeceğiz. Biz bütün bunları niçin yapıyoruz? Biz Anadolu’yuz. Yurdumuz, yuvamız için, kardeşlerimiz için yaralarımızı sarmak için biriz ve bir aradayız. Devletimiz ve milletimizin dayanışmasına güveniyoruz. Yaralarımızı birlikte saracağız. Birlikte ayağa kalkacağız. Gün birlik ve dayanışma günüdür” diye konuştu.
HAK- İş olarak Dünya’daki sendikalarla dayanışmalarını güçlendireceklerini vurgulayan Arslan sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Hak-İş’in 1 Mayıs meydanından, Azerbaycan’dan Japonya’ya, Bosna Hersek’ten İtalya’ya, Bulgaristan’dan sana kadar Makedonya’dan Rusya’ya Portekiz’den Kuveyt’e, Somali’den, Gürcistan’a, Norveç’ten Moritanya, Ürdün’den Pakistan’a kadar bizlere dayanışma duygularını ifade eden dünya emekçilerinin 1 Mayıs’ını kutluyoruz. 1 Mayıs, toprağın tohuma kavuştuğu, Gözyaşının alın teriyle buluştuğu bereketli bir gün.. Hakk’ın, Emeğin, Alın Terinin dile geldiği bir gün. Bütün dileklerimiz, taleplerimiz isteklerimiz bu yıl Kahramanmaraş’tan dile geliyor. Çünkü; ‘Maraş, Türkiye’nin köşe taşıdır, Maraş tarihler inşa ettiren Koca Sinanlar’ın ustabaşıdır.’ Onun içindir ki bugün emeğimiz için, haklarımız için, yaralarımızı birlikte sarmak için sesimiz Kahramanmaraş’tan yükseliyor! Sesimiz; yeryüzünün tüm mazlum coğrafyalarında yankı buluyor. Tüm dünya emekçilerinin yüreklerini ayağa kaldırıyor. Çünkü gözyaşının ve alın terinin rengi tüm yeryüzünde aynıdır. Çünkü biz, nerede bir mazlum varsa; Onların derdiyle dertlenen, Onların acısını duyan, onlarla gelecek birliği yapan bir misyonun sahipleriyiz. O’nun için 1 Mayıs’ta sesimiz gür çıkmalı, dalga dalga yayılmalı. Bizim “derdimiz var” onun için alanlardayız! HAK-İŞ olarak, üyelerimizin ve tüm emekçilerin hak ve çıkarları için yoğun bir mücadele yürütüyoruz. Hak ve emek mücadelemizde yanımızda olan, bize katkı verenlere içtenlikle teşekkür ediyoruz. 1 Mayıs’ı 2009 yılında Emek ve Dayanışma Günü, 2010 yılında da tatil ilan ederek tarihi bir adım atan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyoruz. 1 Mayıs’ı istismar edenler, yıllarca bir Mayıs’ın arkasında ideolojik kavgalar yapanlara karşı Sayın Erdoğan’ın duruşu ortaya koyduğu hizmetler için yürekten teşekkür ediyoruz. Daha yapacak çok işimiz olduğunu biliyor ve sorunların çözümü için çalışmaya devam ediyoruz. “
HAK-İŞ olarak taleplerini sıralayan Arslan, “HAK-İŞ olarak, konu dışında kalan emekçiler için kadro istiyoruz! Vergi oranlarının düzenlenmesini, kriz sürecinde tüm ücretlilerden alınan vergi oranının %10 olarak belirlenmesini talep ediyoruz. Aile yükümlülüklerini dikkate alan bir vergi sistemi istiyoruz. Kamu Çerçeve Protokolünde taleplerimizin tam olarak karşılanmasını istiyoruz. 696 sayılı KHK ile kadroya geçen emekçiler için tayin, becayiş ve nakil hakkı istiyoruz. Kamuda çalışan geçici işçilerin daimi işçi kadrolarına geçirilmesi konusunda yaptığımız haklı mücadelemizde önemli bir eşiği daha geçtik. Taleplerimizin tam olarak gerçekleşmesi için mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Mevsimlik ve geçici işçilerin sorunlarını da yakından biliyor ve tam çözümü için mücadele ediyoruz. Mevsimlik kamu işçilerinin hizmet akitlerinin askıda olduğu sürelerde hak kayıplarının engellenmesine yönelik hukuki düzenlemelerin hayata geçirilmesini istiyoruz. Kamu Çerçeve Protokolü’ne belediyelerin ve özel idarelerin de dâhil edilmesini istiyoruz. Mahalli idarelerin iştiraklerinde/şirketlerinde çalışan işçilere yılda 52 günlük ilave tediye ödenmesini istiyoruz. Belediyeler, belediyelere bağlı kuruluşlar ve belediye şirketlerinde çalışanların da enflasyon farkı, enflasyon farkına ilave artışlar ve iyileştirmelerden istisnasız olarak yararlanmasını istiyoruz. Kayıt dışı istihdam ve işsizlikle etkin bir mücadele istiyoruz. Milli gelirden, ekonomik büyümeden ve refah artışından aldığımız payın artırılmasını talep ediyoruz. Emekçiler olarak, Pandemi, ardından Rusya Ukrayna savaşı, son olarak doğal afetler ve bütün bunların ulusal ve uluslararası piyasalara etkilerini yaşıyoruz. Emekçilerin enflasyona karşı korunmasını istiyoruz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısının katılımcı bir anlayışla yeniden belirlenmesini istiyoruz. Bütün çalışanları koruyacak, toplu sözleşme düzenini bozmayacak, çalışanların aileleri ile birlikte insanca yaşamasına imkan tanıyacak ücret düzenlemelerinin yapılmasını talep ediyoruz. Enflasyonun düşmesine rağmen fiyatları düşürmeyenlere karşı devletin daha fazla inisiyatif almasını istiyoruz. Emekli aylığı alt sınırının asgari ücret düzeyine yükseltilmesini talep ediyoruz. İşsizlik sorununa çözüm bulmak amacıyla yeni sistem ve modeller geliştirilmesini istiyoruz. Bireyi esas alan düzenli asgari gelir yardımı sisteminin kurulsun diyoruz. Esnek çalışmanın insana yakışır iş çerçevesinde ve güvence boyutuyla ele alınmasını talep ediyoruz. İş kazaları ve meslek hastalıkları son bulsun diyoruz. Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Sendikasız, güvencesiz ve düşük ücretlerle çalışmaya son verilmesini istiyoruz. ILO’nun C190 sayılı sözleşmesinin ülkemiz tarafından onaylanmasını istiyoruz. Çocuk işçiliği ve istismarının önlenmesini istiyoruz. Mesleki Yeterlilik Belgelerinin yaygınlaştırılmasını talep ediyoruz. Kıdem tazminatında kazanılmış haklar korunarak erişimin kolaylaştırılmasını istiyoruz. Doğal afetlere karşı güvenli konutlar ve şehirler istiyoruz. Afetlere hazırlık, müdahale ve yeniden inşa konusunda yenilikçi politikalar oluşturulsun istiyoruz. Yangında, selde, depremde, iş kazalarında canlarımız yanmasın istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Türkiye’nin bütün alanlarını taksim kabul ederek Türkiye’nin her yerinde 1 Mayıs etkinliklerini 1 Mayıs’ın özüne uygun şekilde dayanışmamızı yükselterek, taleplerimizi yükselterek, itirazlarımızı yükselterek, omuz omuza yan yana halaylarla türkülerle, dualarla 1 Mayıs’ı Türkiye’de yaşamaya, yaşatmaya devam edeceğiz”
Türkiye’nin bütün alanlarını taksim kabul ederek 1 Mayıs’ı yaşatmaya devam edeceklerini söyleyen Arslan sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Alanların kutsallığı değil, terleyen alınların kutsallığını göstermek için buradayız! 12 Eylül tuzağının kurulduğu, 1977 1 Mayısında, İstanbul Taksim Meydanında yaşanan katliamın failleri bulunsun, bir daha faili meçhuller yaşanmasın diye buradayız. Buradan Kazancı yokuşunda anma yapan ve Taksim Anıtına çelenk bırakan Teşkilatımızın kıymetli mensuplarını da selamlıyoruz. 1 Mayıs katliamının bir daha yaşanmaması için hem devletimizin hem sendikaların üzerine düşen görevi yerine getirmesini istiyoruz. HAK-İŞ olarak taksimi kutsallaştırmadan Türkiye’nin bütün alanlarını taksim kabul ederek Türkiye’nin her yerinde 1 Mayıs etkinliklerini 1 Mayıs’ın özüne uygun şekilde dayanışmamızı yükselterek, taleplerimizi yükselterek, itirazlarımızı yükselterek, omuz omuza yan yana halaylarla türkülerle, dualarla 1 Mayıs’ı Türkiye’de yaşamaya, yaşatmaya devam edeceğiz.”
“Teröristlerle yan yana gelenler bu millete hesap verecek”
Türkiye’nin önemli bir seçime gittiğini ifade eden Arslan, “Türkiye önemli bir seçime hazırlanıyor. 14 Mayıs seçimleri, Türk Demokrasi tarihi açısından önemli bir seçimdir. Seçimlerin başarılı bir şekilde sonuçlanacağına ve millet iradesinin bir kez daha tecelli edeceğine inanıyorum. Milletimiz her zaman olduğu gibi yine en doğru kararı verecektir. Çünkü milletimizin iradesinin üzerinde herhangi bir irade tanımıyoruz. Bu iradenin sandığa yansıması konusunda elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Ülkemizin, birliğine bütünlüğüne ve beraberliğine gösterdiğimiz hassasiyetin aynı şekilde sandığa yansıyacağı konusunda hiçbir kuşkumuz yoktur. Milletimiz, 14 Mayıs seçimlerinde Kandil’deki ve Pensilvanya’daki teröristlerin ülkemiz için kurdukları hayallerini İnşallah yerle bir edecektir. Milletimiz, tıpkı 15 Temmuz destanı gibi yeni bir şahlanış ortaya koyacaktır. Emperyalist Amerika ve onun başındaki Biden ülkemiz için kurduğu planları, tuzakları bu yüce millet suratlarına bir balyoz gibi vuracaktır. Emperyalistlerle kol kola, omuz omuza, ülkemizin istikrarına, birliğine, bağımsızlığına her fırsatta saldıran hainlerin bu hesaplarını milletimiz 14 Mayıs’ta bir kez daha boşa çıkaracaktır. Buna yürekten inanıyoruz. Eli kanlı teröristlerin her gün Kandil’den ve Pensilvanya’dan yaptıkları tehditleri duymazdan, görmezden gelenleri buradan uyarıyoruz. Açıkça ve terör örgütlerinin isimlerini vererek bu saldırıları kınamalarını bekliyoruz. Teröristlerle yan yana gelenler bu millete hesap verecek” dedi.
İlginizi Çekebilir