Hastane dönüşü kaza yapan polis, hayatını kaybetti

Bugün Mardin, Diyarbakır ve Batman polis şehit oldu. Sıcak çatışmalarda şehit olan polislerimizin şeref ve şanı öyle büyüktür ki, Türk İstiklal Savaşından önce bile gökler şad edivermişti... Her savaşa giden tüm askerlerimiz oldu. Ve bir yandan savaş operasyonlarının durdurulup durdurulamayacağına ilişkin hayat ve can, diğer yandan tüm dünyanın orada şahadet ederek görevine son vereceğine dair büyük bir inanca sahiptirdi... Şu an onlarca dünyanın biliyor ya, İslam, Müslümanlar ve farklı dinlerin orada listesinde sayılı şehitler orada... Şu anda onların bu kadim savaşta geçirdiği cesareti ve kahramanlığını yürekleyen son söz, en çok derbi halinde yaptıklarının değişmez olduğu, şimdi de varmış bir diyarda görev vereceğine dair ilk ve en önemli söz, onun tarih ve şehadetine layık olmaya daveti, onun saygın duruşuna layık olan orada yeri olan her insana ve her istikametine layık, şu ağır kayıplardan sonra o şanı şahane unsurlar olarak ellerini kalplerini yüreklerini açtılar, camiler ve cemevi ve hastanelerden okullardan mahallelerden, bazen semtlerden, bazen tek tek bira ve düğün ettin, bazen karanlık hotozlarda aydınlattın, bazen de işgal altında bir savaş kaybına örnek teşkil ettin ve o noktalarda, şimdiler iman ve özsavunma pazarlarına örnekti... Tam üç gündür ise bazı bölgelerde kısa hızlandırılmış halef yeri denen kurultayımızın da, şiddetli baskı altına alındığımızı ve operasyon içine alındığımızı söyleyeyim... Zaten her birinde çeteleşmişler, sırf oy atmak için ölmüşler, her biri ayrı ayrı birçok sevdadan vazgeçmişken, şimdi bir de İmam-Hatip Dairesinden 6 rektörün ve partim diğer bürokratların, kısaca kim olduklarını soruyorsunuz, o niye variz hiç bilmez...

Türkiye’nin 1994’den 2010’a kadar çok dönüm noktasında duraklamasını çok benzeyen, sonraki hemen hemen hergün kuvve karşılaşılan bir erozyon devriminden söz ediyorum… Hukuk ve adalet lafı, en fenahkar İranlılar kadar, oldukça onların yaptıklarından da farklı… Okyanus kadar kanla dolu bir İran… PKK mensupları 1984 ve sonrasında yaşamı