İzmirin asırlık demircisi teknolojiye ayak uydurdu, dünyaya açıldı
GenelİZMİR’DE 1 ASIRDIR OCAĞI HİÇ SÖNMEYEN ASIRLIK DEMİRCİ, TEKNOLOJİYE AYAK UYDURDU, EL EMEĞİ GÖZ NURU ÜRÜNLERİNİ HEM TÜRKİYE’YE HEM DE DÜNYAYA İNTERNET ÜZERİNDEN SATMAYA BAŞLADI.
İzmir’de 1 asırdır ocağı hiç sönmeyen asırlık demirci teknolojiye ayak uydurdu, el emeği göz nuru ürünlerini hem Türkiye’ye hem de dünyaya internet üzerinden satmaya başladı. Osmanlı döneminden bu tarafa açık kalarak zaman meydana okuyan demirci dükkanı, diğer işletmelere de örnek oldu.
İzmir’deki tarihi Kemeraltı Çarşısı, binlerce iş yerini bünyesinde barındırıyor. Birçok eski mesleğe ev sahipliği yapan çarşı, bu anlamda kentin olmazsa olmazları arasında. Tarihi çarşıda yer alan asırlık demirci dükkanı ise zamana meydana okuyor. Osmanlı döneminden bu tarafa açık olan, ocağı bir asırdır hiç sönmeyen iş yeri, artık Kemeraltı Çarşısı’nın son demircisi durumunda.
Bin 200 derece ateşin karşısında usta eller demire hükmediyor
Ali ve Ömer Akdemir kardeşler, babaları Süleyman Akdemir’den öğrendikleri altın değerindeki mesleğini yaklaşık 50 yıldır devam ettiriyor. Tarihi dükkanda; balta, bıçak, tahra, çapa, kürek gibi el emeği göz nuru ürünler satılırken, bin 200 derece ateşin karşısında usta eller demire adeta hükmediyor.
"İnternetten satmasak kapatırdık"
İş yerinin ayakta kalmasının aslında en önemli sırrı da teknolojiye ayak uydurması. Çekiç seslerinin hiç eksik olmadığı, asırlık izler taşıyan tarihi iş yeri, internet sayesinde hem Türkiye hem de dünyaya açıldı. Asırlık iş yerinin bu başarısı, diğer kapanma aşamasına gelen işletmelere de örnek oldu.
"İnternetten satmasak kapatırdık, eski demircilik işleriyle dönmez" diyen Ömer Akdemir (56), zamana ayak uydurmak zorunda kaldıklarını söyledi. Akdemir, internet sayesinde Türkiye’nin çok sayıda iline, hatta dünyaya ürünler gönderdiklerini ifade ederek, "Değişime ayak uydurmak zorundaydık. İnternet üzerinden satışlarımızı yapıyoruz. İşte; kamp bıçağıdır, av bıçağıdır, baltalar; yani bizim sanattan yana sıkıntımız yok. Avrupa’da emsalleri korkunç pahalı. Biz daha iyisini yapıyoruz burada. Kullanıcılarımız, müşterilerimiz, dostlarımız da görüyorlar ve birbirlerine tavsiye ediyorlar. Türkiye’nin her yerine, yurt dışına ulaşılıyor ürünlerimiz; arıyorlar, buluyorlar. Yurt dışında İngiltere’ye yolladık, Almanya’ya yolladık; yani gurbetçilerde alıyor, yabancılar da alıyorlar" diye konuştu.
"Bu dükkan benim babamın ustasının ustasından beri açık"
Tarihi iş yerinin babasının ustasının ustasından beri açık olduğunu ifade eden Akdemir, "Bu ocak Cumhuriyet’imizden de eski, Osmanlı döneminden beri yanmaya devam ediyor. İnşallah oğlumla yanmaya devam edecek" dedi.
Akdemir, "Babam 1955’te buraya çırak geliyor Konya’dan. O zamandan beri babam, ondan öncede ustası Yunan işgalinde burada çırakmış aynı dükkanda; yani çok eski, tarihi bir dükkan. Böyle nadir bulunan dükkanlardan. Eskiden burası İzmir’in sanayi sitesi gibiydi, komple demirciler buradaydı. Şimdi kimse kalmadı, öldü çoğu; işte biz kaldık. Çırak yetişmiyor; ama benim oğlum yapıyor. İşte en büyük sevincim o" ifadelerine yer verdi.
Siparişler yetişmiyor: "Yüzde 80-90 satışlar internet üzerinden"
Ömer Akdemir’in oğlu Süleyman Akdemir de (28), babasıyla mesleğini sürdürüyor. Yapılan ürünleri tarihi dükkanın hemen yanında açtığı iş yerinde sergileyen Ömer Akdemir, yüzde 80-90 satışların internet üzerinden gerçekleştiğini ifade ederek şöyle devam etti:
"Bu meslek atalarımdan bana miras. Ben Kemeraltı içerisinde 4. nesilim. Bu sokakta 4 nesildir bu işi yapıyoruz. Ürünlerimizin büyük bölümünü zaten internetten satıyorum; yani sosyal medyadan ve belirli platformlardan satış yapıyorum. Günümüz neslinde satışlarımızın çoğu internetten gerçekleşiyor. Yüzde 80-90 satışımız internet ve sosyal medya üzerinden oluyor. İnternet sayesinde yurt dışı satışlarımızda başladı. Yaptığımız işçilik kalitesi yüksek olduğu için şu an inanılmaz bir talep var. 24 saate yakın bir şekilde çalışıyoruz. Gece-gündüz, aktif bir şekilde sipariş yetiştirmeye çalışıyoruz."
İlginizi Çekebilir