Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halil Başel: “Glomus tümörü korkulacak bir hastalık değil”
SağlıkYAPTIĞI BAŞARILI GLOMUS TÜMÖRÜ AMELİYATLARIYLA TÜRKİYE VE DÜNYADA ADINDAN SÖZ ETTİREN LOKMAN HEKİM VAN HASTANESİ KALP VE DAMAR CERRAHİSİ UZMANI PROF. DR. HALİL BAŞEL, “GLUMOS TÜMÖRÜ KORKULACAK BİR HASTALIK DEĞİL” DEDİ.
Yaptığı başarılı glomus tümörü ameliyatlarıyla Türkiye ve dünyada adından söz ettiren Lokman Hekim Van Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halil Başel, “Glumos tümörü korkulacak bir hastalık değil” dedi.
Van’da genetik yapıdan kaynaklı glomus tümörüne yakalanan Aykut Dağ (26) Lokman Hekim Van Hastanesinde yapılan başarılı ameliyatla sağlığına kavuştu. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Lokman Hekim Van Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halil Başel, glomus tümörü hastalığının genetik olarak karşılaşılabilen bir hastalık olduğuna dikkat çekerek, “Geçen sene Aykut Dağ’ın abisi Enver Dağ’ı ameliyat ettiğimizde ben aileden hepsinin muayene olmasını istemiştim. Çünkü hem dayı tarafında hem de babaanne tarafında glomus tümörü öyküsü vardı. Genelde genetik vakalarda üst üste kardeşlerde veya kuzenlerde olabiliyor. Ben geçen sene Enver beyi ameliyat ettiğimizde tembihlemiştim. Aykut beyi bu yıl çok erken yakaladık. Yaklaşık bir santimlik bir tümörü vardı ve çok kolay bir ameliyat geçirdi” dedi.
Hastaların tümör adı geçince bıçak vurulamadığını düşündüklerini belirten Dr. Başel, “Glumos tümörü korkulacak bir hastalık değil. Hastalarımızın hep tereddüttü şu. Adı tümör olunca bıçak vurulmaz, diye düşünüyor. Öyle bir şey yok. Bu iyi huylu bir tümör. Burada en önemli şey. İki hata yapılıyor. Biri beklemek, diğeri ise biyopsi yapmak. Bu iki hataya da maalesef çok denk geliyoruz. Burada mağdur olan hastalar oluyor. Hasta geliyor. ‘Hocam bende bu hastalık 3-4 yıldır var ama doktor takip etti’ diyor. Burada kaybeden hasta oluyor. Çünkü ameliyatın riski artıyor, iyileşme süreci uzuyor, komplikasyonlar artıyor. Burada Aykut bey duyarlı davrandı. Bir ultrason kontrolünde tümörü fark ettik ve ameliyatını yaptık. İki gün içinde taburcu haline geldi. Hiçbir komplikasyon gelişmedi, yoğun bakımda da yatmadı. Her şeyi on numara ama beklesek tümör büyürse; hem riski artıyor, iyileşme süreci uzuyor, doktor ve hasta için zor. Bu yüzden hastalar, genetik yapılarında varsa mutlaka yıllık tarama yapsınlar, tümör tanısı konulduğunda mutlaka beklemesinler, mutlaka bu işi yapan doktora tedavi yoluna gitsinler ve kesinlikle biyopsi yapmasınlar” ifadelerini kullandı.
25 gün önce baş ağrısı şikayetiyle geldiği hastanede glomus tümörüne yakalandığını öğrendiğini belirten Aykut Dağ isimli hasta ise “Korkulacak bir şey değil. İki gün önce ameliyat oldum. Kendimi çok iyi hissediyorum. Halil Hoca zaten daha önce tanıdığımız güvendiğimiz bir doktor. Kendisine teşekkür ediyorum” dedi.
’Nenem bu hastalıktan ölmüştü"
Bir yıl önce aynı hastalıktan ameliyat olduğunu anlatan hastanın abisi Enver Dağ da, “Ben yakalandığımda Ankara ve İstanbul’da doktor aradım. Hem maddiyat olarak çok yüksekti hem de erişemiyordum. Gittiğim doktorlar da yüzde 50 felç olursun diyorlardı. Halil Hocaya geldim. Beni ameliyat etti. Şuadan eskisinden daha iyiyim. Benim nenemde glomus tümörüne yakalanmıştı. O zaman Erzurum’a götürülmüştü. Orada yarayı açtılar ve ameliyat yapmadan yaranın üstünü kapattılar. Nenem bu hastalıktan öldü. Ben bu manada başarılı ameliyatlar gerçekleştiren Halil Hocaya ve hastane çalışanlarına teşekkür ediyorum” diye konuştu.
İlginizi Çekebilir