Karamollaoğlu: Filistin özgür olana dek hiçbir ülke özgürlüğünü garanti altına almış sayılmaz
PolitikaBesti KARALAR/ANKARA, (DHA)-SAADET Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ”İsrail ve hamileri, bu zulme son vermek zorundadır. İsrail ve onun zulmüne sessiz kalarak ortak olanlar, bu ateşin eninde sonunda kendilerini de yakacağını bilmelidirler. Filistin özgür olana dek bölgemizde hiçbir ülke kendi özgürlüğünü garanti altına almış sayılamaz” dedi.
Besti KARALAR/ANKARA, (DHA)-SAADET Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "İsrail ve hamileri, bu zulme son vermek zorundadır. İsrail ve onun zulmüne sessiz kalarak ortak olanlar, bu ateşin eninde sonunda kendilerini de yakacağını bilmelidirler. Filistin özgür olana dek bölgemizde hiçbir ülke kendi özgürlüğünü garanti altına almış sayılamaz" dedi.
Karamollaoğlu ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, TBMM'de Saadet Partisi'nin grup toplantısında konuştu. Karamollaoğlu, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarını endişe ile takip ettiklerini belirterek, "Filistin meselesini sadece cumartesi gününden itibaren gündemine alanlar bizim bu konudaki duyarlılıklarımızı, hassasiyetlerimizi kesinlikle anlayamazlar. Filistin mücadelesini medya ve sosyal medya propagandası üzerinden okumaya çalışanlar, kesinlikle bizi anlayamazlar. Üç çeyrek asırdır akan kan ve gözyaşını görmezden gelenler, mazlumların feryatlarına kulak tıkayanlar, bizim öfkemizi ve hüznümüzü asla anlayamazlar. Velisinin ABD olduğunu bildikleri bu şımartılmış çocuğun zulümleri karşısında diğer ülkeler her daim üç maymunu oynamayı tercih etmişlerdir. Hırsıza hırsız, işgalciye işgalci, katile katil, zalime ise zalim diyemedi bu insanlar. Bunu diyemeyenler; mazlumu suçlu ilan etmekten hiç çekinmediler, hiç utanmadılar" dedi.
'ZALİM İLE MAZLUM ARASINDA KALMAK ZÜLDÜR'
İsrail'in tarihinin katliamlarla dolu olduğunu, Birleşmiş Milletler kararlarını ve uluslararası hukuk kurallarını en çok çiğneyen ülkenin de İsrail olduğunu vurgulayan Karamollaoğlu, "Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nın gücü bir İsrail'e yetmiyor mu? İnsanım diyen; 75 yıldır emzikli bebeklerin, kundaktaki çocukların bombalar altında can verişi karşısında sessiz kalabilir mi? Müslümanım diyen; ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın kirli postallarla çiğnenmesine, namaz kılanların gaz bombalarıyla hedef alınmasına nasıl sessiz kalabilir? Zalim ile mazlum arasında tarafsız kalmak; züldür ve zulümdür. 5 milyonluk Filistin halkı, üç çeyrek asırdır tek başına zulme karşı direniyor. Oturdukları yerlerden amalı, fakatlı cümleler kurarak akıl vermeye kalkanlara, tahkir edici yorumlar yapanlara da diyoruz ki en azından gölge etmeyin bari. Faydanız yok, hiç olmazsa zararınız olmasın" diye konuştu.
'DÜNYA KAMUOYU İKİYÜZLÜ DAVRANMAKTAN VAZGEÇMELİ'
Rusya- Ukrayna savaşında iki taraf arasında fır dönenlerin, Ukrayna'ya yardım sırasına girenlerin bugün Filistin'de yaşananlar karşısında elinin kolunun bağlı olduğunu vurgulayan Karamollaoğlu, "Mazlumlara herkes sırt çevirse de biz her daim mazlum Filistin halkının yanında saf tutmaya devam edeceğiz. İsrail ve hamileri, bu zulme son vermek zorundadır. İsrail ve onun zulmüne sessiz kalarak ortak olanlar, bu ateşin eninde sonunda kendilerini de yakacağını bilmelidirler. Filistin özgür olana dek bölgemizde hiçbir ülke kendi özgürlüğünü garanti altına almış sayılamaz. Filistin, huzur ve barışa kavuşana dek yeryüzü üzerinde kalıcı bir barış asla tesis edilemez. Dünya kamuoyu ikiyüzlü davranmaktan vazgeçmeli, İslam alemi de bu uyuşukluktan bir an evvel kurtulmalıdır. Özellikle sivillerin, çocukların ve kadınların can güvenliği mutlaka sağlanmalıdır. Esir değişimi konusunda bir an evvel üçüncü taraflar devreye girmelidir. Adeta dünyanın en büyük açık hava hapishanesi haline getirilmiş olan Gazze'deki abluka bir an evvel ortadan kaldırılmalıdır. ABD başta olmak üzere, diğer ülkelerin askeri güç kullanımı, özellikle de sadece İsrail'e yardım babında güç kullanmaları mutlaka önlenmelidir. Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı'nı acilen toplantıya çağırmalı ve kuru bir bildiri değil; kalıcı çözüm olacak yaptırımları devreye almalıdır. Netanyahu başta olmak üzere, tüm dünyanın gözü önünde savaş çığırtkanlığı yapan yetkililer hakkında derhal ama derhal gerekli tepkiler gösterilmeli ve gerekiyorsa uluslararası mahkemelerde yargılanmaları gündeme getirilmelidir. Nihai olarak İsrail'in işgaline son verecek, Filistinlilerin meşru haklarını gözetecek şekilde kalıcı bir çözüm teşhis edilmelidir" dedi.
DAVUTOĞLU: FİLİSTİN DAVASINA LEKE DÜŞÜRÜLMESİNE İZİN VERİLMEMELİ
Ahmet Davutoğlu da zor günlerden geçildiğini ve yüreklerinin yangın yeri olduğunu belirterek, "Belki uluslararası toplum görmek istemiyor olabilir, belki 'her halükarda İsrailliler haklıdır' ve 'her halükarda Filistinliler haksızdır' diyerek zalimin yanında, mazlumun karşısında duranlar anlamayabilir ama aylardır Mescid-i Aksa'da bir vahşet sürüyor. İlk kıblemiz, Hazreti Ömer'in, Selahaddin Eyyubi'nin, Kılıçarslan'ın, Sultan Abdülhamid'in ve nice kan dökmüş şehidin bize mirası olan ve insanlık mirası olan Kudüs'te bir vahşet sürüyor. Mescid-i Aksa'da, yiğit Filistinliler hepimiz adına bir kutsal mekanı koruyorlar. Eğer ABD, binlerce kilometre öteden Kudüs'te olan bir olay sebebiyle donanmasını harekete geçirip, İsrail'e 8 milyar dolar yardım yapıp, bu bölgeye gelebiliyorsa; kusura bakmasınlar; Kudüs, Filistin ve Mescid-i Aksa, Amerika'nın meselesiyse ondan önce bizim meselemizdir. BBC televizyonunun haberlerinde 'İsrail saldırılarında 500 Filistinli öldü, Hamas'ın roket saldırılarında 700 İsrailli öldürüldü' şeklinde yansıtılıyor. Filistinli öldürüldüğünde özne yoktur, öldüren katil bilinmez ama bir İsrailli öldürüldüğünde bütün Müslümanlar suçlu ilan edilir. Filistin davasına leke düşürülmesine asla izin verilmemelidir. Bu konuları istismar edecek görüntülere asla izin vermeyin. Bizim inancımızın vakarını barışta da savaşta da gösterin" diye konuştu. (DHA)
İlginizi Çekebilir