© Baykuş Haber

Kastamonunun saklı kalan doğal güzelliklerini korumak için geniş kapsamlı çalışma

KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ İLE ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KASTAMONU İL ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ, KASTAMONU’NUN KANYONLARININ KORUMA ALTINA ALINMASI NOKTASINDA ÇALIŞMA YAPTI. ARAÇ SALTUKLU KANYONU, TAŞKÖPRÜ BÜK KARŞI KANYONU VE CİDE GÖMEREN KANYONU, TABİAT PARKI YA DA TABİAT ANITI OLARAK İLAN EDİLMESİ İÇİN HAZIRLANAN RAPOR BAKANLIĞA SUNULACAK.

Kastamonu Üniversitesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Kastamonu İl Şube Müdürlüğü, Kastamonu’nun saklı kalan kanyonlarının ve doğal güzelliklerinin koruma altına alınması için çalışma yaptı. Ekipler tarafından incelenen alanların tabiat parkı ya da tabiat anıtı olarak ilan edilmesi için hazırlanan rapor bakanlığa sunulacak.


Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Kastamonu İl Şube Müdürlüğü ortaklığında yürütülen proje ile Kastamonu’daki kanyonlara koruma statüsü kazandırılması için çalışma yapıldı. Bu çerçevede Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal öncülüğünde Erzurum’un İspir Belediyesi turizm elçisi, “Dağların Oğlu” olarak tanınan Bülent Erkan, Doğa Koruma ve Milli Parklar Kastamonu İl Şube Müdürü Yalçın Uyanık ve ekibi arazi çalışmasında bulundu.


Kastamonu’nun Araç, Taşköprü, Şenpazar ve Cide ilçelerinde yoğunlaşan çalışmalarda özellikle kanyonların milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı ya da sit alanı olarak ilan edilerek koruma altına alınması amaçlanıyor. Bu noktada ilk olarak ziyaret edilen Araç ilçesindeki 58 kilometrelik güzergah üzerinde bulunan 23 yaylada inceleme yapıldı. Bölgenin kültür turizm koruma ve gelişme bölgesi veya milli park olması için kaynak değerleri araştırılarak kayıt altına alındı. İlçedeki Saltuklu ve Oycalı köyleri arasında bulunan Cibiş (Saltuklu) Kanyonu da incelendi. Cibiş Kanyonu’nun da tabiat anıtı olarak ilan edilmesi için çalışmalarda bulunuldu.


Daha sonra Taşköprü ilçesine bağlı Örencik köyünden başlayarak Bük köyüne kadar uzanan Bük Karşı Kanyonu’nda da inceleme yapıldı. Bu alanda yapılan incelemeler neticesinde tabiat anıtı olma konusunda rapor hazırlandı. İlçeye bağlı Aşağı Şehirören köyündeki Koca Göl olarak adlandırılan göl ve çevresinde incelemeler yapan ekip, bölgenin tabiat parkı olması için çalışma yürüttü. Bölgede 3 gün boyunca kamp yapan ekipler, Aşağı Şehirören köyü sınırlarında olan bin 530 rakımdaki Dikmen Tepesine çıkarak arkeolojik kalıntıların olduğunu tespit etti. Bölgenin sit alanı olarak ilan edilmesi yönünde fikir birliğine varan ekipler, daha sonra Şenpazar ilçesine geçti. Şenpazar’da tıbbi aromatik bitkiler üzerinde çalışmalar yapar ekip, Cide ilçesindeki Loç Vadisinde ve Gömeren Kanyonunda incelemelerde bulundu. Bölgenin koruma altına alınması için rapor hazırlayan ekip, Gebeoğlu Tepesine yürüyerek rota çalışmasında bulundu. Hazırlanan raporun ve çalışmaların, ilgili bakanlıklara sunulacağı öğrenildi.



“Kanyonların koruma altına alınarak turizme kazandırılması için çalışmalarımız sürecek”


Kanyonların koruma altına alınması için çalışmalar yaptıklarını ifade eden Kastamonu Üniversite Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, “Kastamonu Üniversitesi, ormancılık ve tabiat turizmi alanında ihtisaslaşan bir üniversitedir. Bu çerçevede Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Kastamonu İl Şube Müdürlüğü ekipleriyle birlikte bir çalışma başlattık. İlk olarak Araç ilçesine gittik. Ardından Taşköprü, Şenpazar ve Cide ilçelerini de ziyaret ederek uygulamalı olarak çalışmalar yaptık. Amacımız tabiat turizmi alanında bazı değerlerimizin ve eko sistemimizin ve kültürel varlıklarımızı ön plana çıkartarak, bunları koruma altına almak istiyoruz. Bunları koruma altına alırken de belli bir mevzuat çerçevesinde bunları yapmak istedik. Bu sebeple DKMP Kastamonu İl Şube Müdürlüğü ekipleriyle Araç’tan çalışmalarımıza başladık. Araç’ta 33 tane yayla var, bunların 23 tanesi belli bir lokasyon üzerinde bulunuyor. Bu yaylaların hepsini tek tek gezerek tematik yürüyüş rotaları oluşturduk. Bunun üzerine DKMP Kastamonu İl Şube Müdürlüğü ekipleriyle birlikte yaylalara giderek yerinde incelemede bulunduk. Ardından Saltuklu Kanyonu’na geçtik. Cibiş Kanyonu’nun da tabiat anıtı olmasıyla ilgili arkadaşlarla fikir alışverişinde bulunduk. Daha sonra Taşköprü’ye geçtik. Taşköprü’de 4 günlük bir saha çalışması yaptık. Burada da tarihi, kültürel ve doğal güzellikleri ön plana çıkartmak istedik. Aşağı Şehirören köyünde bulunan Koca Göl’de uygulamalı olarak çalışmada bulunduk. Tabiat Parkı mı yoksa Tabiat Anıtı mı olması noktasında bu bölgede çalışma yaptık. DKMP Kastamonu İl Şube Müdürlüğündeki arkadaşlarla birlikte durum değerlendirmesi yaparak bunun raporlarını da hazırlayacağız. Taşköprü’de Bük Karşı Kanyonu bulunuyor. Kanyonda doğa sporları aktivitesi yapılabilir. Bizler, bu değerlerimizi turizme kazandırmak istiyoruz. Biz, turizm gözüyle konuya bakıyoruz. Burada 1,5 kilometre uzunluğunda sur duvarına rastladık. İçerisinde aynı zamanda Kaya Mezarları da bulunuyor. Bunların gün yüzüne çıkartılarak kayıt altına alınmasını istiyoruz. DKMP Kastamonu İl Şube Müdürlüğü ekipleriyle buranın Tabiat Anıtı olması için çalışma yaptık. Bunun bazı kriterleri var, bizler de bu kriterler üzerinde çalışma yaptık. Ardından Şenpazar’a geçtik. Şenpazar’ın doğal güzelliklerinin yanı sıra aronya yetiştiriciliği yapılan bir işletmeyi ziyaret ettik. Bizler, üniversitemizde tıbbi aromatik bitkiler konusunda ders veriyoruz. Aronya tarlasına giderek üretim aşamalarını inceledik, ardından Cide’ye geçtik. Cide’de Gebeoğlu Tepesi denilen harika bir yer bulunuyor. 900 metre yükseklikte bulunuyor, tepeden Cide’ye baktığınız zaman müthiş bir manzara sizi bekliyor. Şehri adeta bu tepe sarmalamış durumda. Bu tepeye ulaşabilmek için yaklaşık 600 metrelik bir yürüyüş gerçekleştirdik. Bizler, bir yeri turizme kazandırırken amacımız o bölgeyi korumak. Mevzuatlar çerçevesinde o bölgeyi koruyup, kollamak ve turizme kazandırarak sürdürülebilirliğini sağlamak istiyoruz. Gebeoğlu Tepesi, 4 mevsimin aynı günde yaşandığı muhteşem bir yer. Ardından bölgenin yaban hayatını ve bitki çeşitliliğini gözlemledik. Bir sonraki günde Loç Vadisi’ne gittik. Burada Gömeren Kanyonu’na geçtik. Mantar, ıspıt gibi yiyecekler toplayıp bunlardan yemekler yaptık. Doğada nasıl ayakta kalabiliriz, insanlara bunları anlatmaya çalıştık. Çok zor durumda kaldığımız bir anda bir ateş nasıl yakılır, yağmurda ya da fırtına da kendini nasıl koruyabilirsin, ormana sığınıp ormana zarar vermeden nerede nasıl ateş yakabilirsiniz bunları yerinde uygulamalı olarak tespit ettik. Ardından Gömeren Kanyonu’na indik. Kanyonda suların şu anda çok yükseldiğini gözlemledik. Kanyon turizmini ön plana çıkarmaya çalıştık. Gömeren Kanyonu’nun harika bir Tabiat Parkı olabileceğini düşünüyoruz. Gömeren Kanyonu’nda farklı bir konsept uygulanarak bölgenin koruma altına alınması için çalışma yapacağız. Bu sayede bölgenin en başta bölge halkına, Kastamonu’muza, ardından turizme kazandırıp kalkındırmayı sağlamak istiyoruz” dedi.



“2 bin 500 yılı aşkın tarihe sahip Kastamonu’yu korumak istiyoruz”


Belgesel yapımcısı Bülent Erkan ise, “Kastamonu Üniversitesi ile DKMP Kastamonu İl Şube Müdürlüğü ekipleriyle birlikte ilk olarak Araç’ta çalışma yaptık. Araç’ta doğayı koruyup kollamak adına bir çalışmada bulunduk. Araç’ta Milli Park olabilecek yerleri tespit etmeye çalıştık. Bu sayede Araç’ı turizme kazandırarak altyapısını oluşturmaya çalıştık. Buradan sonra Taşköprü’ye geçtik. Taşköprü’de Koca Göl ile bazı kanyon ve tarihi yerleri ziyaret ederek buraların ön plana çıkartılması noktasında çalışmada ve fikir alışverişinde bulunduk. Buralarında Tabiat Anıtı ya da Tabiat Parkı gibi ilan edilmesi noktasında çalışmalarda bulunduk. Aynı zamanda bu bölgede yok olan tarihe dokunup bölgenin korunmasını istedik. Çünkü Kastamonu’da 2 bin 500 yılı aşan bir tarih var. Bu tarih tahrip edilmiş, bölgenin korunup turizme açılması içinde çalışma yapmak istiyoruz. Daha sonra Şenpazar ve Cide ilçesine gittik. Aynı şekilde bu bölgede de benzer çalışmalarımız oldu. Doğada yürüyüş yaptık, doğada nasıl ateş yakılır, nasıl hayatta kalınır, insanların doğaya zarar vermemeleri için çeşitli doğa aktiviteleri yaptık. Doğaya saygı duyularak doğanın tahrip edilmemesi ve korunması gerektiğini anlatmaya çalıştık. Bu çalışmaları yaparak Kastamonu’yu turizme kazandırmak istiyoruz, bu noktada ilerleyen zamanda farklı çalışmalarımız da olacak” diye konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER