Kendirlioğlu: “Her şeyden önce suyun verimli kullanılmasını sağlamalıyız”
ÇevreAYDIN (İHA) - AYDIN’DA ÇOK FAZLA SU İSTEYEN SİLAJLIK MISIRA ALTERNATİF OLARAK EKİLEN SORGUM BİTKİSİNDEN İLK HASATTA 7,5 TON VERİM ALINIRKEN, AYDIN ZİRAAT ODALARI İL KOORDİNASYON KURULU VE EFELER ZİRAAT ODASI BAŞKANI MEHMET KENDİRLİOĞLU, SUYUN VERİMLİ KULLANILMASININ ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ.
Aydın’da çok fazla su isteyen silajlık mısıra alternatif olarak ekilen sorgum bitkisinden ilk hasatta 7,5 ton verim alınırken, Aydın Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu ve Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, suyun verimli kullanılmasının önemine dikkat çekti.
Önemli tarım kentlerinden olan Aydın’da İl Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinesinde silajlık mısıra alternatif olarak ekilen silajlık sorgum üretiminin ilk hasadında 7,5 ton verim elde edildi. Pilot olarak 11 ilçede uygulanan ve az sulamayla yüksek verim elde ettiren üründen, çiftçiler ise memnun kalırken, Aydın Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu ve Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, suyun verimli kullanılmasına dikkat çekti.
Kuraklığa dayanıklı ürünlere yönelik geliştirilen projelerin değerli olduğunu ancak asıl konunun suyun verimli kullanılması olduğunu ifade eden Aydın Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu ve Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu; “Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ve ilçe müdürlüklerimiz buna benzer projeler yapıyor. Daha önce de yonca, buğday, arpa silajlık olarak yapıldı. Bunlar tabi ki mısıra alternatif olarak yapılan ürünler. Çünkü mısır çok fazla su isteyen bir ürün. Sorgum da bu alternatiflerden bir tanesi. Bu bitki mısıra göre daha az su istiyor. Yazlık bir bitki. Ama suyun hiç olmaması durumunda suyu az da çok da istese bunların ekimi mümkün olmaz. Yani bunlardan önce şuna bakmak lazım. Biz artık biliyoruz ki, ülkemiz su zengini bir ülke değil. Hatta dünyadaki su oranlarına baktığımızda su fakiri bir ülkeyiz. Mevcut suyun da yüzde 70’i tarımsal amaçlı kullanılıyor ve çok büyük bir kısmı da vahşi sulama dediğimiz yöntemle kullanılıyor. Modern sulama tekniklerini kullandığımızda aynı suyla 3 kata yakın daha fazla verim alabiliriz. Yani burada dikkate çekmemiz gereken asıl konu bu. Tabiki alternatif ürünlere, kuraklığa dayanıklı ürünlere yönelmek işin doğrusu ama temeli en az suyla en fazla yeri sulayabilmek ve en iyi verimi alabilmek. Asıl amaç bu olmalı” dedi.
“Yeniliklere her zaman açığız”
Alternatif ürünlere yönelik denemelerin yapılmasının önemli olduğunu belirten Kendirlioğlu; “Tabiki alternatif ürünler konusundaki çalışmalara değer veriyoruz ve önemsiyoruz. Hem kaliteli olması hem kuraklığa dayanıklı olması hem silajlık anlamda hayvana yararlı olması, et ve sütünü artırması değerli. Yıllar öncesinde mısır, hiçbir zaman silaj olmazdı. Böyle bir çalışma yoktu ama bunlar denenerek bugüne geldi. Şimdi ise dünyada en çok kullanılan hayvan yemi haline geldi. Tabi bizim çiftçilerimiz gördüğüne inanır. Bu tür projelerin ve yeni denemelerin yapılması gerekir. Zaten insanlık da tarım da bu şekilde gelişiyor. Daha farklı ürünlerin denenmesi gerekiyor. Bizler yeniliklere her zaman açığız” şeklinde konuştu.
“Mısır bitti yerine sorgum geldi demek yanlış olur”
Sorgum bitkisinden daha fazla verim alınabileceğini ancak tam anlamıyla mısıra bir alternatif olarak ifade edilmesinin yanlış olacağını vurgulayan Kendirlioğlu; “İlk hasatta 7,5 ton verim elde edildi. Hatta bu oran artırılabilir. Bu bitkiyi biliyorum. Daha da yüksek verimler elde etmek mümkün. Daha iyi şartlarda daha yüksek verimler alınabilir. Fakat bu mısır silajına tamamen alternatif, mısır silajına gerek yok demekte yanlış olur. Bir alternatif bir yol olarak değerlendirilebilir. İlk hasatta 7,5 ton iyi bir rakam. Çünkü normal mısır silajında bizim ortalama verimimiz birinci üründe takriben 6-7 ton, ikinci üründe ise 4-5 ton civarında. Ortalamadan bahsediyoruz. Yani mısırla kıyas yaparsak mısırdan daha verimli diyebiliriz. Ancak mısır silajının ne kadar değerli olduğunu ve muhakkak kullanılması gerektiğini dünya biliyor. Besin değerleri açısından çok önemli zaten. Artık mısır bitti yerine sorgum geldi demek yanlış olur. Tabi kuraklık gibi bazı mecburiyetten bazı değişiklikler olabilir. En azından bu da bir avantajdır ve gerektiğinde devreye girebilir” dedi.
İlginizi Çekebilir