© Baykuş Haber

Kırklareli’deki selde ölen 6 kişinin aileleri, soruşturmanın genişletilmesi için başvurdu

Gurbet GÖKÇE /KIRKLARELİ, (DHA)- KIRKLARELİ’nin İğneada beldesinde, kuvvetli yağışın ardından meydana gelen selde, ’Sisli Vadi’ bungalov evlerinde tatil yapan 6 kişinin ölümüyle ilgili aileler, Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurup, ’Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçundan yürütüldüğü belirtilen soruşturmanın, ’Olası kastla birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçundan’ yürütülmesi istedi. Selde kızı Mihriban ile doktor damadı Selman Bağışlar’ı kaybeden Safiye Yaşa, ”Bu yapı bilinçli olarak dere yatağına yapıldığı için biz evlatlarımızı, aileler olarak yakınlarımızı burada kaybettik” dedi.

Gurbet GÖKÇE /KIRKLARELİ, (DHA)- KIRKLARELİ'nin İğneada beldesinde, kuvvetli yağışın ardından meydana gelen selde, 'Sisli Vadi' bungalov evlerinde tatil yapan 6 kişinin ölümüyle ilgili aileler, Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurup, 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan yürütüldüğü belirtilen soruşturmanın, 'Olası kastla birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçundan' yürütülmesi istedi. Selde kızı Mihriban ile doktor damadı Selman Bağışlar'ı kaybeden Safiye Yaşa, "Bu yapı bilinçli olarak dere yatağına yapıldığı için biz evlatlarımızı, aileler olarak yakınlarımızı burada kaybettik" dedi.
Kırklareli'nin Demirköy ilçesi İğneada beldesinde 5 Eylül'de kuvvetli yağışta Longoz Ormanları'ndaki Sisli Vadi'deki turistik bungalov evlerin olduğu bölgede sel meydana geldi. Dere içinde kurulan bungalov evlerde tatil yapan Doktor Selman Bağışlar ve eşi Mihriban Bağışlar, Suna Duman, emekli öğretmen Raile Şimşek, eşi Ahmet Baki Şimşek ile tesis müdürü Ümit Solmaz, hayatlarını kaybetti. 'Sisli Vadi' adıyla kurulan ve sele kapılan 18 bungalov evin ruhsata aykırı olarak inşa edildiği ortaya çıktı. Özel İdare tarafından mühürlenen işletme hakkında da yıkım kararı verildiği belirlendi. Ancak yıkım kararına rağmen, tesisin
'Sisli Vadi' adı altında sosyal medyada tanıtımı yapılan bungalov evlerin vergi levhasında, faaliyet alanı olarak 'Karma Çiftlik' olarak gösterildi. 'Bitkisel veya hayvansal üretim konusunda uzmanlaşma olmaksızın üretim' adıyla faaliyet yürüttüğü ortaya çıkan tesislerin tanıtımı, sosyal medya hesaplarından, 'Doğada uyanmak, doğaya uyanmak', 'Oksijeni bol, stresi az' ifadeleriyle yapılmıştı.
Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sürdürdüğü soruşturmada firmanın sahibi Bülent Bayrak hakkında, 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan gözaltı kararı verilmişti. Bu arada soruşturma kapsamında firmanın yöneticileri Sevcan Ulutürk ile Canan Aydın tutuklanmamış, aranan Bülent Bayrak da Edirne'nin Keşan ilçesinde yakalanmasının ardından tutuklanmıştı. 
'DOĞAL AFET DEĞİL'
Selde kızı Mihriban Bağışlar ile doktor damadı Selman Bağışlar'ı kaybeden Safiye Yaşa'nın da aralarında bulunduğu aileler, bugün avukatları aracılığıyla Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı'na soruşturmanın genişletilmesi için dilekçe verdi. Dilekçede soruşturmanın 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan yürütüldüğü belirtilen soruşturmanın, 'Olası kastla birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçundan' yürütülmesi istendi. Dilekçede, savcılık tarafından yapılan soruşturmada şu ana kadar şüpheliler tarafından suç teşkil eden birçok eylem tespit edildiği belirtilerek, "Meydana gelen elim hadise, bir doğal afetin ötesinde, birçok kişinin kasta varacak fiil ve eylemleri vuku bulmuştur. Resmi belgelerle tespit edildiği üzere konu işletmenin dere yatağına konuşlandırıldığı, ruhsatsız ve imara aykırı şekilde inşa edildiği, inşa edilirken resmi başvurularda bulunmak bir yana, mimar ve mühendislik bilgisi olmayan şahıslar tarafından yapıların proje çiziminin yapıldığı, yapılan hakkında 4 Ağustos 2022 tarihli yıkım kararı olduğu ve bu yıkım kararının ise ilgili kurumlar tarafından yerine getirilmediği tespit edilmiştir. Şüpheliler hakkında yürütülmekte olan soruşturma, şu ana değin taksirli ölüme neden suçu üzerinden yürütülmektedir. Ancak söz konusu tespitlerin, taksirli sorumluluğun oldukça ötesinde, diğer bir deyişle kasıtlı davranışlar olduğu yönündedir" denildi.
'İHMALLER ZİNCİRİ VAR'
Aileler dilekçeleri vermelerinin ardından Kırklareli Barosu'nda basın açıklaması düzenledi. Baro Başkanı Turgay Hınız'ın da bulunduğu toplantıda ailelerini avukatlarından Mehtap Kaya, bungalov evlerin hukuksuz bir şekilde faaliyetini sürdürdüğünü belirterek, verdikleri dilekçede bu konuda sorumluluğu bulunan tüm kamu görevlilerinin de soruşturmaya dahil olmak üzere herkesin kusurunun tespiti için genişletilmesi talep ettiklerini söyledi. Kaya, "Bunu doğal afet olarak nitelendirilerek, doğal afet ve bu yaşanan dolayı bir ölüm gibi lanse etmek birçok şeyi görmezden gelmeye sebep olacaktır. Nitekim çünkü şu an itibarıyla Kırklareli Başsavcılığı'nca titizlikle bir soruşturma yürütülmektedir dosya kapsamında. Çünkü 6 vatandaşımızın ölümü de maalesef ki bir doğal afet sonucu gerçekleşen bir ölüm değil, birbirini takip eden ihmallerin olduğu tespit edilmiştir. Yaşanan hadisede bunun meydana geldiği 'Sisli Vadi' adı altındaki yer bir dere yatağı ve sıradan bir vatandaşın dahi yapı yapmayacağı ve 1'inci derecede tarım arazisi olan buraya bilinçsiz bir şekilde yapılan ve ne yazık ki burada kamunun da ihmaller zincirinin olduğunu söylemek gerekiyor. Yapılmak istenen eko turizmle 6 tane vatandaş bugün hayattan koparılmıştır" dedi.
'DERE YATAĞINA BİLİNÇLİ YAPILDI'
Selde kızı Mihriban ile doktor damadı Selman Bağışlar'ı kaybeden Safiye Yaşa, tesis sahibi Bülent Bayrak'ın dere yatağının yerini değiştirdiğini öne sürdü. Yaşa, "Maalesef bu kayıp dere yatağının değiştirilmesiyle birlikte, dere yatağına geceleri iş makinesi getirilerek Bülent Bayrak isimli şahıs, ağaçların dibini kazmak suretiyle ağaçların devrilmesini sağlamıştır. Daha sonrasında sabahları da Orman Müdürlüğü'nü arayıp kendinden devrilmiş gibi göstermiş olduğu ağaçların alınmasını istemiştir. Bu suretle derenin yatağını değiştirmiştir. Biz savcılığa verdiğimiz dilekçede burasının dere yatağı olduğunun tespit edilmesini istedik. Bu yapı bilinçli olarak dere yatağına yapıldığı için biz evlatlarımızı, aileler olarak yakınlarımızı burada kaybettik. Biz selden kaybettiğimize inanmıyoruz yakınlarımızı, çünkü sel orada sadece Sisli Vadi değil onun yakınında bulunan birçok bungalov yapı tesisi var, hepsini vurdu ama hiçbirisinde can kaybı olmadı, sadece Sisli Vadi'de can kaybı oldu çünkü Sisli Vadi dere yatağına yapıldığı için can kaybı oldu. Bu Sisli Vadi'de yıkım kararı bulunmakta, ruhsatsız yıkım kararına rağmen yıkılmamış olup, mührü kırılarak açılmıştır bu tesis ve işletilmeye devam etmiştir. Bunların hepsinin göz önüne alınmasını istiyoruz ve hiç kimseyi korumaksızın. Bütün deliller burada mevcuttur. Biz bunları savcılık makamlarına sunuyoruz, biz taksirle adam öldürmekten yargılanmalarına razı değiliz. Hukuki süreçte de bunların karşılıklarının olduklarını avukatlarımızdan teyit ettik. Bu süreçte kesinlikle ağır kusurlu olarak, kasten adam öldürmekten yargılanmalarını ve ceza almalarını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
'BİZİ KİMSE UYARMADI'
Selden kurtulan Hüseyin Duman ise selin geleceği konusunda kendilerini hiç kimsenin uyarmadığını anlattı. Duman, "Biz Bungalov'un içerisindeydik. Sabah kalktığımızda felaketi gördük. İşletmede bir tane güvenlik görevlisi yok. Bizleri kimse uyarmadı. Sonrasın ben yan tarafımızda bulunan Safiye hanımların damat ve gelinini uyandırmak için gittim. Uyandırdım ve sel olduğunu söyledim. Biz iyi niyetimizle, 15 yıldır vergi verdiğimizin devletin yanımızda olacağını düşünerek dedik ki bizi kurtaracaklar, dışarı sakın çıkmayın dışarısı kötü. Ne ormana ne de başka tarafa kaçacak alanımız yoktu. Bir 5-10 dakika sonra bizim eve su dolmaya başladı. Zaten herhalde 3 dakikada ev su doldu. Sonrasında birkaç saat yüzdükten sonra kendi imkanlarımla kurtuldum" dedi. (DHA)

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER