Malazgirtin emaneti Erzurumda
Kültür-sanatTÜRKLERE ANADOLU'NUN KAPISINI AÇAN MALAZGİRT ZAFERİ'NİN 952. YIL DÖNÜMÜ COŞKU VE HEYECANLA KUTLANIRKEN, ERZURUM MÜZESİ’NDE BULUNAN DEĞERLİ BİR ECDAT EMANETİ İLGİ ODAĞI OLMAYA DEVAM EDİYOR.
Türklere Anadolu’nun kapısını açan Malazgirt Zaferi’nin 952. yıl dönümü coşku ve heyecanla kutlanırken, Erzurum Müzesi’nde bulunan değerli bir ecdat emaneti ilgi odağı olmaya devam ediyor. Muş’un Malazgirt ilçesinde 37 yıl önce yapılan kazılarda ortaya çıkarılan altın kaplamalı ve çift başlı ejder işlemeli tuğ ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor.
“Sultan Alparslan’a ait olduğu düşünülüyor”
Erzurum Müze Müdürü Hüsnü Genç, 37 yıl önce Malazgirt’teki arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan ve uzmanlarca büyük bir hassasiyetle restorasyon ve konservasyonu yapılan tuğun ve parçalarının tarihimize de ışık tuttuğunu belirterek "Buluntudan sonra 5 beş yıllık hassas ve özenli bir çalışma ile eserimizi sergilenecek duruma getirdik. Tuğun parçaları ve alemi müzemizin en nadide eserlerinden birisi olarak sergileniyor. Bu tuğ Malazgirt’teki arkeolojik kazılar sonucu 1986 yılında çıkartıldı ve müzemize getirildi. Malazgirt’te bulunması dolayısıyla Malazgirt Meydan Muharebesi’nde Sultan Alparslan tarafından kullanılan tuğ olduğunu düşünüyoruz. Tuğ özetle; tepesine altın yaldızlı top geçirilmiş, altında at kuyruğu kıllarının sarktığı bağlanmış bir sırıktan oluşan saltanat, şan ve şöhret alameti olarak ifade edilmektedir." şeklinde konuştu.
“Benzeri bir eser başka yerde yok”
Erzurum Müze Müdürü ve aynı zamanda arkeolog olan Hüsnü Genç, Selçuklu dönemine ait benzeri bir eserin ülkemizde olmadığını ifade ederken, "Gümüş üzerine altın kaplama, Büyük Selçuklu dönemi, 11-12 yüzyıl. Devletin bağımsızlığı ve hükümranlığın sembolleri olan ve resmi devlet sembolü olarak kullanılan ’tuğ’, Türklerde kişilerin rütbelerini göstermektedir. Buradaki tuğda karşılıklı olarak yerleştirilmiş iki ejder, ağızları arasında muhtemelen ay sembolünü tutmaktadır. İnanışa göre çift başlı ejderler gök kubbenin idaresi ve ahengini sağlar, karanlığa ve kötülüğe karşı savaşır. Tuğu tamamlayan hayat ağacı da Türklerin kadim medeniyetlerinde sıkça karşımıza çıkan bir figür. Bu eserde müzemizde muhafaza edilmektedir." şeklinde konuştu.
İlginizi Çekebilir