© Baykuş Haber

Meral Akşener İzmir’de (2)

ÜMİT ÖZLALE’NİN İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYLIĞINI AÇIKLADI

ÜMİT ÖZLALE'NİN İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYLIĞINI AÇIKLADI
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İzmir'deki programı kapsamında partisinin il başkanlığı binasını ziyaret etti. İYİ Parti İzmir İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu ve partililer tarafından karşılanan Akşener'e, ziyareti sırasında dik hale gelişin sembolü olarak kabul edilen Arap alfabesindeki 'Elif' harfinin bulunduğu tablo hediye edildi. Akşener daha sonra partisinin ilçe başkanları istişare toplantısına katıldı. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantısının ardından İzmir teşkilat buluşmasında konuşan Meral Akşener, dijital dünyanın ve sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle beraber herşeyin çabuk tüketilip, unutulduğuna dikkat çekip, partilerinin kuruluş aşamaları hakkında bilgi verdi. Edirne'nin ardından İzmir'de teşkilatlarla bir araya geldiğini belirten Akşener, “Nasıl zorluklardan, hakaretlerden geçtiğimizi yıkılmadığımızı, yamulmadığımızı yeniden hatırlamamız lazım. İYİ Parti'nin hikayesini yeniden hatırlatmak gerektiğini fark ettim. Bunu unutmamamız gerektiği için Anadolu'yu yeniden gezmeye başladım. İlk olarak Edirne ikinci olarak da İzmir'de teşkilatlarla bir araya gelip her sorunun cevabını vermeye gayret ettiğimiz bir sürece girdik. Burada Ümit Özlale kardeşimin İzmir büyükşehir belediye başkan adaylığını ilan ediyoruz. Bugün ikinci kez niye buradayım? Ümit için. Ama Edirne'den sonra neden ikinci durak İzmir? İzmir Atatürk'ün şehri. Zübeyde annemizin şehri. İzmir Hasan Tahsin'in şehri" dedi.
İzmir'de seçmenin AK Parti ve CHP, Güneydoğu'da ise HDP ve AK Parti arasına sıkıştığını öne süren Akşener, İYİ Parti'nin Türkiye'yi yeniden inşa etmek için kurulan bir parti olduğunu söyledi. Akşener, "Atatürk'ün hemşerisiyim, gurur duyuyorum. Vatanını savunmak yerine kaçan sığınmacılarla, Suriye'den gelenlerle bir tutulan bazılarının çıkıp Balkan göçmeni kökenli kardeşlerim dediği öz be öz Türk oğlu Türk'ün Afganlarla, sığınmacılarla aynı tutulduğu bir Türkiye'de buna itiraz etmek için buradayım. Zübeyde annenin mezarını ziyaret edip, geldik. Atatürk'ün anasına hepimizi derinden yaralayan hakaretlerin edildiği, Türkiye'deki pek çok insanın bir feslinin peşinden giderek Atatürk'e hakaret ettiği, Atatürk'ün varlığından rahatsız olduğu Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş değerlerine savaş açmış bir anlayışa hayır demek onu protesto etmek ve gelecek ilk seçimde gerçekten göndermek için İzmir'e geldim" diye konuştu.
'KAZANILACAK REFERANDUM KAYBEDİLDİ'
Partisinin genel merkezine birçok telefon geldiğini ve vatandaşların zor durumda olduklarını aktardıklarını vurgulayan Akşener, seçmenin velinimet olduğunu yeniden hatırlatmak istediklerini ifade etti. Akşener konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu ülke için kendisinden vazgeçenleriz. Fakat hayal ve umut ettiğimizi yerine getiremedik. Çünkü Türkiye 2017'de 'ucube sistem' dediğim arkadaşların partili cumhurbaşkanlığı sistemine geçen bir referandumu kaybettik. O zaman bir siyasi partinin mensubu değildik. 'Türk Milliyetçiliği Hayır Diyor Platformu'nun üyeleriydik. Kazanılacak referandum kaybedildi. Bu ittifak sebebiyle pek çok şey yaşadık. O güzel hareket demokrasinin yanında durma hareketinden herkes kazandı. Birlikte seçime gittik. Biz 4 milletvekili kazandık. 21 milletvekili CHP kazandı. Bizden giden oylarla Çankırı, Çorum gibi birçok yerde, İç Anadolu'da milletvekili çıkardılar. Herkes kazandı."
İYİ Parti olarak 2019 yılında CHP'ye yerel seçime dair bir teklifte bulunduklarını, bir iş birliği yapıldığını hatırlatan Akşener, "İstanbul, Ankara ve zor olan yerler açısından Antalya gibi iller ve 11 büyükşehirde ciddi sonuç alındı. Biz 19 ilçe aldık. Bunların 16'sı kaldı. Hepsi AK Parti'ye geçti. Bu ülkede açılım yapıldı. Yan yana gelmediğimiz terör örgütü ve bir siyasi partiyle hakarete, iftiraya uğradık. Buna karşılık Sayın Erdoğan'ın parmağını gösterdiği bir sistemin içinde açılım yapıldı. O açılımın sahibi olan parti ve genel başkanı hiç incitilmedi. Açılımdan vazgeçildi. Habur mahkemesinden beni öğrencilerim aradı. Mahkemelerde teröristler rahatsız olmasın diye Atatürk'ün resmi ile Türk bayrağının çıkarıldığını söyledi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e bu durumu sordum. Konu kapandı, gitti. Davulla, zurnayla geçenler lahmacunla karşılandı. Sizin vergilerinizle parası ödendi" ifadelerini kullandı.
UCUBE SİSTEM VURGUSU
Türkiye'nin bir döngünün içine girdiğini öne süren Meral Akşener, kişiler üzerinden tartışmaların sürdüğünü dile getirip şöyle konuştu:
"Atatürk vefat ettikten sonra kişiler üzerinden tartışmalar başladı. Atatürk'ü siyasi bir figür gibi 'Onla varız o olmazsa biz ölmüşüz' diye anmıyoruz ama rahmetli Menderes ve diğer demokrasi şehitleri açısından bakıldığında biz Demokrat Parti'yi değil Menderes'i anıyoruz. Bugün gelinen nokta Tayyip Erdoğan nefreti. Tartışmamız gereken onun son dönemi. Değiştirmemiz gereken ucube sistem. İnsanların refahı önündeki engel bu ucube sistemdir. 3 seferdir onaylandı. Çünkü seçimi kazanmaya odaklanamadık. Bu seçimi kimin kazanacağına odaklandık. Benim üstüme düşen başarısızlık varsa kabulümdür. Tayyip Erdoğan nefreti üzerinden yürüyen bir sistemde zaten başarılması mümkün değildi. Şimdi o altılı masa aynı zamanda bir ittifak modeli. Altılı masanın en büyük özelliği ortak karar almaktı. Ortak politikalar metninde İstanbul Sözleşmesi yok."
'YEREL SEÇİMLERE YALNIZ GİRECEĞİZ, KAZANACAĞIZ'
İYİ Parti olarak kimseyle kavgaları bulunmadığının altını çizen Akşener, “Kimseye nefretimiz yok. Partimize ihtiyaç sahibi insanların derdine çare olabilecek bir sistemin oluşturulması için hür ve müstakil biçimde yerel seçimde kendimizi tarttırmak istiyoruz.
Çünkü anladık ki İstanbul'u Ankara'yı almak Türkiye'yi almıyormuş. Ankara ve İstanbul'u iki belediye başkan adayını cumhurbaşkanlığına layık gördüm ama ben değil milletimiz layık gördü. 'Mansur Bey'e Kürtler oy vermez' denildi ama Hakkari'de Mansur Bey çıktı. Öbür dükkanda, 'Ekrem İmamoğlu' denildi. Beni dinlesinler isterdim. Osmanlı'nın son dönemine benzemeyelim diye, kişiler üzerinden tartışılmasın diye, millet patrondur diye onun sesini ilettim. İki arkadaşımız da 'Hayır' dedi. Bana değil milletin sesine 'Hayır' dediler. Biz, milletin ne kadarına ulaşmışız bu seçimde göreceğiz, anlatacağız. Sonuca da razı geleceğiz. O sonuç hayalleri kıran bir sonuç ise sorumluluk bana aittir" dedi.
'İZMİR'İ KOKUDAN KURTARACAK'
Ardından partisinin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Prof. Dr. Ümit Özlale'yi kürsüye davet eden Meral Akşener konuşmasını şöyle sürdürdü:
"O İzmir'e çok iyi gelecek. İzmir'i kokudan kurtaracak. Sığınmacıdan kurtaracak. Kimse faşistlikle suçlamasın ama İzmir'de belediyeler üzerinden sığınmacılara yardım yapılmayacak. Dürüstlüğüne kefil olduğum Prof. Dr. Ümit Özlale'yi buraya davet ediyorum. Ekonomik durumu iyi olan milletvekilleri sizi ayrıca toplayıp, 'Pamuk eller cebe' diyeceğim. Özlale, proje manyağı etmişti bizi. İzmirlileri de proje sağanağına tutacak. İzmir'e gerçekten çağ atlatacağına inandığımız İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayımız Özlale'dir."  
'İZMİR'İ KALKINDIRMAYA ADAYIM'
İYİ Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Prof. Dr. Ümit Özlale ise konuşmasında neden aday olduğunu açıklayıp öncelik vereceği projeleri anlattı. Özlale, "Herkesin hayatında unutamadığı anlar vardır. Nadiren de olsa bu anlar yılın aynı gününe denk gelir. Benim açımdan 20 Eylül böyle bir tarih. Bundan 3 yıl önce İYİ Parti'ye katıldım. Tam 3 sene önce genel başkanımızın konuşmasını dinlerken 'Her türlü engele iftiraya rağmen biz hala buradayız, dimdik ayaktayız' sözlerini duydum. Çünkü arkamızda dağ gibi duran bir milletimiz var. İYİ Parti'yi sizler yani millet kurdu. İYİ Parti'yi 'Mustafa Kemal de benim, Fatih de benim, Osmanlı da benim Cumhuriyet de benim' diyenler kurdu. Kutuplaşmadan, iteklenmekten bıkanlar kurdu. İki yumruk arasında sıkıştırılan milletimiz kurdu. Bu partinin şerefli bir üyesi olarak sizin karşınızda bugün 20 Eylül 2023'te sokaklarında büyüdüğüm, denizine bakıp hala hayaller kurduğum bu eşsiz şehrin İzmir'in büyükşehir belediye başkan adayı olarak karşınızdayım. Bu ağır ve şerefli görev için mutluyum" dedi. Özlale, şöyle devam etti:
"Düzensiz trafiği, düzensiz göçmenleri, düzensiz eğitim ve sağlık hizmetlerini bir gün bile kaybetmeden düzeltmeye adayım. Bir kalkınma ekonomisti olarak İzmir'i kalkındırmaya adayım. Kenara itilmiş olan tüm semtlerin imarını yapan bir belediyeciliğe adayım. Eşitsizleşen, ayrışan bir şehrin belediyesini değil aralarındaki tek ayrışmanın Göztepe, Altay, Karşıyaka'yı tutmak olan insanların yaşadığı bir şehrin belediyesini var etmeye adayım. Bir İzmirli olarak hayallerim var. İzmir'i emekli olup yerleşme hayali kurulan değil, emeğin zenginliğin bilimin şehri kılmak istiyorum. Kendine yeten yavaş bir şehir değil gençliğin dinamizmin enerjinin şehri yapmak istiyorum. Bir İzmirli olarak İzmir'in kale olmasını reddediyorum. İzmir'in iki yumruk arasında kalmasını istemiyoruz. Batının kendisi, tam da İzmir'imiz olsun istiyorum. İzmir'i tarihte olduğu gibi ilklerin şehri yapmak istiyorum. İlk Türk donanması nasıl yapıldıysa aynısını burada öyle yapmak istiyorum. Bugün huzurlarınızda ilk kurşun nasıl atıldıysa öyle yola çıkıyorum. Belki köprülerin altından çok sular aktı. O köprü aynı köprü çünkü İzmir bugün sapasağlam ayaktadır. İzmir Büyük Taarruz ile Lozan arasında Milli İktisat Kongresini toplayıp, bağımsızlığımızın başladığı yerdir. İzmir ümidin ta kendisidir. İzmir varsa ümit vardır."

Nevra UÇKAÇ / İZMİR, (DHA)-

OTOĞRAFLI

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER