“Saltuklu Kadın Hükümdarı Mama Hatun” Edebiyat Fakültesinde konuşuldu

Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından “Saltuklu Kadın Hükümdarı Mama Hatun ve Eserleri” başlıklı bir konferans düzenlendi.

Edebiyat Fakültesi Prof. Dr. Taciser Tüfekçi Sivas Konferans Salonunda gerçekleştirilen ve konuşmacı olarak Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Canan Parla’nın yer aldığı seminere, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Altınsapan, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Bedia Yelda Uçkan ve öğrenciler katılım gösterdi. Konferansta Mama Hatun ve Saltuklular hakkında önemli noktalara değinen Prof. Dr. Canan Parla şunları aktardı:

Prof. Dr. Parla: “Mama Hatun, döneminin savaş alanında komutanlık yapan ilk ve tek kadın hükümdarıdır”

“Melike Mama Hatun, Malazgirt Zaferi’nin (1071) hemen ardından fethedilen Erzurum ve çevresinde kurulan Saltuklu Devleti’nin beşinci hükümdarı II. İzzeddin Saltuk’un kızıdır. Tarihi belgelerden, babasından sonra başa geçen kardeşi Nasıreddin Muhammed’in ardından tahta çıkan Melike Mama Hatun’un, başlangıç ve bitiş tarihleri tespit edilemeyen hükümdarlığının 10 yıllık (1191-1201) süreci kapsadığı anlaşılmaktadır. Çağının her güçlü ve muzaffer hükümdarı gibi, komuta ettiği ordusuyla savaşa giden Mama Hatun, Selçuklu Çağı Türkiye’sinin savaş alanında komutanlık yapan ilk ve tek kadın hükümdarıdır. Ülkesinin imarına ve iktisadî kalkınmasına yönelik planlı çabalarıyla dikkati çeken Melike Mama Hatun ayrıca kurduğu yeni yerleşimle Türkiye’nin ilk kadın kent planlayıcısı olarak da öne çıkmaktadır. Mama Hatun Kervasarayı, kuzeyde Trabzon Limanı, doğuda Erzurum ve Tebriz üzerinden tarihi ipek yolu, güney ve batı yönlerde Anadolu’nun önemli kervan yolları ve ticari merkezleriyle bağlantılıdır. 12. yüzyılın sonuna tarihlenen bu kervansaray, mekânlarının işlevselliği ve gelişmiş mimari kuruluşuyla dikkat çeker. Melike Mama Hatun’un sağlığında kendisi için yaptırdığı türbesinin mimari özellikleriyle Anadolu’da bir başka benzeri yoktur. Ayrıca Türkiye’nin ilk kadın hükümdarı olan Melike Mama Hatun’un anıt mezarının da Türk anıt mezarları içinde çok özel bir yeri bulunmaktadır.”

Seminerin sonunda Prof. Dr. Bedia Yelda Uçkan tarafından Prof. Dr. Canan Parla’ya çiçek takdim edildi.