© Baykuş Haber

Selçuk Üniversitesi, karpuz ve kavun üretiminde su tasarrufunu hedefliyor

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ DOÇ. DR. DURAN YAVUZ VE BAHÇE BİTKİLERİ ÖĞRETİM ÜYESİ DOÇ. DR. MUSA SEYMEN YÜRÜTÜCÜLÜĞÜNDE, ÜNİVERSİTE BÜNYESİNDEKİ SARICALAR ARAŞTIRMA VE UYGULAMA ÇİFTLİĞİ’NDE, KURAK VE YARI-KURAK BÖLGELERDE KARPUZ VE KAVUN ÜRETİMİNDE KULLANILAN SU İHTİYACININ MİNİMUM DÜZEYE DÜŞÜRÜLMESİNE YÖNELİK PROJELER GELİŞTİRİLİYOR.

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Duran Yavuz ve Bahçe Bitkileri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Musa Seymen yürütücülüğünde, üniversite bünyesindeki Sarıcalar Araştırma ve Uygulama Çiftliği’nde, kurak ve yarı-kurak bölgelerde karpuz ve kavun üretiminde kullanılan su ihtiyacının minimum düzeye düşürülmesine yönelik projeler geliştiriliyor.


Doç. Dr. Duran Yavuz ve Doç. Dr. Musa Seymen yürütücülüğünde devam eden Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) “ARDEB-1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı” çerçevesinde 2 farklı proje ile karpuz ve kavunda su stresini azaltıcı teknikler uygulanıyor.


SÜ Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Duran Yavuz, “Su Stresini Azaltmada Etkili Bitki Gelişimini Destekleyici Rizobakterilerin (Pgpr) Belirlenmesi ve Bu Bakterilerin Farklı Anaçlara Aşılanmış Karpuzda Kısıtlı Sulama Şartları Altında Performanslarının Araştırılması” başlıklı projede Konya gibi kurak ve yarı kurak bölgelerdeki tarımsal üretimlerde ciddi su tasarrufunun hedeflendiğini söyledi. Bu çerçevede 30 dekar alanda karpuz ve kavun üretimine yönelik araştırmada bulunduklarını ifade eden Doç. Dr. Yavuz, “Proje çerçevesinde farklı anaçlar üzerine aşılanan karpuzda ACC Deaminaz aktivitesine sahip rizobakterilerin kısıtlı sulama şartlarındaki performanslarını araştırıyoruz. Bu meyanda, Konya’nın farklı ilçelerinden yaklaşık 17 bin kilometrekarelik bir alandan toplanan toprak örneklerinden izole edilen ve ACC Deaminaz aktivitesine sahip olan rizobakterilerin yabani karpuz anacı ve hibrit TZ-148 anacı üzerine aşılanan karpuzda beş farklı sulama seviyesindeki performanslarını analiz edeceğiz. Denemeyi 135 parsel üzerinde yürütüyoruz. Proje sonuçlarına göre Konya gibi kurak ve yarı kurak bölgelerde ciddi bir su tasarrufunun sağlayacağını öngörüyoruz. Konya’nın yıllık 4,5 milyar metreküplük bir su potansiyeli var. Konya Ovası’nda bu su potansiyelinden daha fazlası tarımda kullanılıyor. Yine proje çerçevesinde bursiyer ve stajyer öğrencilerimiz kendilerini geliştiriyorlar. Farklı ölçümler yapıyorlar. Projemiz çerçevesinde kavunda da farklı genotiplerin su stresine olan tepkilerini araştırıyoruz” dedi.



“Konya’da tarımsal faaliyetlerde 1 milyar metreküp su tasarrufu sağlanabilir"


Doç. Dr. Duran Yavuz, Konya’da planlı ve programlı sulama yapıldığı takdirde 1 milyar metreküplük bir su tasarrufunun sağlanabileceğini belirtti. Bu tasarrufun tüm bitkilerin üretim süreçlerinden elde edilebileceğini anlatan Doç. Dr. Yavuz, “1 milyar metreküplük su tasarrufu ne demek? Sadece programlı sulama yapılarak Mavi Tünel’den gelen suyun iki katından fazla bir su tasarrufunu ifade ediyor. Çünkü Konya’da mısır, ayçiçeği, şeker pancarı gibi tüm bitkiler değerlendirildiğinde çiftçilerin gereğinden fazla su kullandığını saha çalışmalarında tespit ettik. Bu proje Konya için çok önemli bir kazanımdır. Şehrimizin yeraltı su seviyesi hızlı bir şekilde düşüyor. Özellikle mısır bitkisi, Konya Ovası’nda son 10 yıldır sürekli artan bir ekim alanına sahip ve ovadaki su kaynakları üzerinde yoğun bir baskı oluşturuyor. Bu şekilde devam ettiği sürece Konya, su kaynakları bakımından ciddi bir sıkıntıya düşecektir. Dolayısıyla bizim bu tür çalışmalara bir an önce başlamamız gerekiyordu. Biz de bu çerçevede, kısıtlı sulama şartlarında, bitkide su stresinin etkisini azaltıcı teknikler uyguluyoruz. Dolayısıyla bölge için çok önemli bir proje olarak görüyoruz” diye konuştu.


Projenin Ocak 2022’de başladığını, Ocak 2025’te tamamlanacağını aktaran Yavuz proje çerçevesinde ilk arazi çalışmasının bu yıl gerçekleştirildiğini, arazideki ikinci araştırmayı ise 2024 Mayıs ve Eylül ayları arasında yapmayı planladıklarını dile getirdi. Yavuz, projeden şu ana kadar elde edilen verilerin etki değeri yüksek uluslararası akademik dergilerde de yayımlanmaya başladığını sözlerine ekledi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER