Teknoloji çağında kitap aşığı 71 yaşındaki İlhan Şahinin hikayesi
Haberde insanHAYATININ BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ GURBETTE GEÇİREN VE ŞİMDİ MEMLEKETİ GÜMÜŞHANE'NİN TORUL İLÇESİNE BAĞLI DEDELİ KÖYÜNDE MÜTEVAZİ BİR YAŞAM SÜREN 71 YAŞINDAKİ İLHAN ŞAHİN, YILLARDIR SÜRDÜRDÜĞÜ OKUMA ALIŞKANLIĞIYLA DİKKAT ÇEKİYOR.
Hayatının büyük bölümünü gurbette geçiren ve şimdi memleketi Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Dedeli köyünde mütevazi bir yaşam süren 71 yaşındaki İlhan Şahin, yıllardır sürdürdüğü okuma alışkanlığıyla dikkat çekiyor.
Kitaplarla olan bağı ilkokul yıllarına dayanan Şahin, her gün en az 25-30 sayfa kitap okuduğunu söyleyerek gençlere "Kitabı elinizden bırakmayın, teknolojiye esir olmayın” mesajı verdi.
Teknolojiye karşı olmadığını fakat teknolojinin de insan beynini esir almasını kabul etmediğini ifade eden Şahin, Torul ilçesine bağlı Dedeli köyünün Merkez mahallesinde yaşıyor.
Ömrü gurbette çalışarak geçen ve demirci ustası olan Şahin, ilkokul öğretmeni Hayri Kaplan’dan aldığı okuma alışkanlığını o gün bugün sürdürüyor.
Köyünde mütevazi bir hayat süren ve gündüzleri yürüyüş yapıp akşamları mutlaka kitap okuyan Şahin, ilkokul mezunu olduğunu ifade etti.
“Okuma aşkını ilkokul öğretmenim verdi”
Kitaplığındaki yüzlerce kitabın bazılarının hediye bazılarının da misafirliğe gittiği evlerden aldığını gülerek anlatan Şahin, “Okuma alışkanlığımızı ilkokul öğretmenimiz verdi. 1960’da okula gittim. Kalecik İlkokuluna. Hayri Kaplan öğretmenimizdi. Okuma aşkını bize o verdi. Büyük oranda etki onundur. Ondan sonra şehirlere yolumuz düşünce de çeşitli yayınlarla da tanışmış olduk. Gördüğüm eksikliklerin altını bazılarını çizerim ama kitap çizmeyi biraz kendime uygun görmem. Karalamış, yaralamış, berelenmiş olmaz kitap. Fakat bazı okuyanların eline geçtiğin de dikkatli okusun diye oraya bir mim koyuyoruz” dedi.
“Şimdi kimse okumuyor, herkes telefon denilen bir aletle akşamı ediyor”
Kitap okumayı akşam saatlerinde sürdürdüğünü belirten Şahin, “Akşamları geldiğimde 25-30 sayfa karıştırırım. Bir kitabı 3-4 kere okuduğum da olur. Çünkü kitap satın alma gücüm zayıf benim. Bunların birçoğunu bana hediye ettiler. Birçoğunu çaldım. Gittiğim evlerden aşırdım. Daha fazlasını da öğrencilere dağıttım. Şimdi daha kimse okumuyor. Herkes telefon denilen bir aletle akşamı ediyor. Elde kitap bulundurmak, gazete bulundurmak ayrı bir heves, ayrı bir kültür. Sonuçta bakıyorsun önünde bir şey var. O koku da güzeldir, mazot gibi kokar. İyidir, kitap kokusu” diye konuştu.
Yeni nesle tavsiyeden ziyade fikrini ileten Şahin, “Ellerine kalıcı bir şey alsınlar. Telefonmuş, şuymuş, buymuş. Bunlar kopyacılıktır sonuçta. Bir şey soruyorsun, hemen onu cebinden çıkarıyorsun. Bunu kitaptan oku, kendi kasetine kayıt yap, bana o kasetten oku. Telefondan okumanın faydası olmaz sonuçta. Teknolojiye karşı değilim ama teknolojinin insan beynini esir almasını da kabul etmem. Okuduğum kitap sayısı ile ilgili bir rakam vermek pek uygun bir davranış değildir ama yani yüzlerce diyebilirim. 1965’ten beri bu işin içindeyim” ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir