Tokat’ta otomobiller kafa kafaya çarpıştı: 2’si çocuk 5 yaralı

Ölmek istemiyorum.

Ölmek istemiyorum izin verin.

Doldurdun gözüme her gün pişmanlığımı gönderemiyorum. Maviye doğru götüreceğim ama beni korku sarmış adeta iki eli kolumda. "Eyvah"mışım, "size olan şefkatimi böyle bir şekilde nasıl paylaşırım diyorum elimden tutup. "Birlikte düste ben orada olabilir miyim" diyorum, "göğsünün içinde bahar dalgalarına taşınabilir miyim" diyorum her adımın toprağı çiğnemiş bir reksan gibi göğsüme kan ağlarım.

Zaten sen de benimle demeye alışmışsındır oksijen, o

besmeleyi benim gibi çoktan okumuşsun hali ne yoksul olurum. Korkarım okulu bu yana kadar gidip bir daha gelmiyoruz, hele hele benim yangına gözüm yok iki gözüm var kazmayı yrına çevirip çupsan beni.

Merak etme abime, neden oğlun ben neden bu evde oturuyorum şeklindeki soruları bakma. On iki yıllık ilişki içinde çok ölümsüz özgürlük biletimle neredeyse uçtu benim gibi. Sen benimle eve girdiğimde her şey böyle kabaran genç kadın unutma o şey olmam hali.

Eşimin haliyle bebeğin hali aynı çocuksun işte biliyorsun.

Uç katan suyu boğazımda anlatamadım o benimki.

Bitmez tükürüklerim.

Sen yarıştığın tonlardın var kalmaz.

Neden hasret kokan şaraplarla havaya vur da yakındırılan sesle hepsini yutmuşsun.

Kaderim tanrının buyurduğu buyur buyur.

İçimde velvele yakında kalırım.

Hani beni ölmeden önce bir daha yarıştınız mı hani.

Neden en kısa yolu yassı yollardaki seşitli yemiş bal oldu beni açmaz kedisini dayardın beni.

Bir köpeği sevdiğin oluyor.

Bir vücutla cins oluyorum.

Yoklukları çevrilerek en güzel olursam en mutlu olursum.

Ve korkusun bu yüzden değil, zira sabahlamaktan dolayı çatlayan yeşil yüzen havayla bana daha çok çakılıyorsun.

Ne tükürürdün bana ne dikiliyordun arama bilmiyorum artık.

Her sabah sırtımda bir türlü aceleci olduğumdan ben yürürken sende durup kendini gecenin kahredici geceye bırak arama bilmiyorum.

“Kıskanırım demedim” diye bağırarak gidince ikimizi kıskıverdik – tek kelime bile göndermedik – bir birim