Türkiye, kadavradan organ temininde son sıralarda yer alıyor

Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kevser Dilek Andınç, akli dengesi yerinde olan 18 yaşını aşmış her bireyin organ bağışında bulunabileceğini söyleyerek, "Ülkemiz, canlı verici konusunda dünyada ilk üçte yer almasına rağmen, kadavradan organ temininde son sıralarda yer almaktadır. Yetersiz kadavra organ temini nedeniyle, organ bekleme listesindeki hastalardan her gün birçok kişi hayatını kaybetmektedir" dedi.

Dr. Öğr. Üyesi Kevser Dilek Andınç, organ bağışı bireylerin kendi hür iradesi ile tıbben yaşamı sona ermiş olan (beyin ölümü gerçekleşmiş) hastaların organ ve dokularının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin verilmesi olduğunu söyledi. Organ naklinin ise bir organın işlevini yitirmesi veya yokluğunda, bağışçıdan alınan sağlam organ veya dokunun nakledilmesi işlemi olduğunun altını çizen Andınç, sözlerine şöyle devam etti:

"Canlı vericilerden yalnızca böbrek ve karaciğer nakli gerçekleştirilebilmektedir. Kadavradan yapılan bağışlarla kalp, karaciğer, böbrek, pankreas, akciğer, ince bağırsak gibi hayati organlar ile kalp kapağı, kemik, tendon, yüz, el, kol, bacak ve uterus gibi dokular nakledilebilmektedir. Ülkemizde organ ve doku nakilleri başarıyla gerçekleştirilmektedir; hangi organların nakle uygun olacağına ise tıbbi profesyoneller karar vermektedir” dedi.

“Organ bağışı, tamamen gönüllü bir iyilik hareketidir”

Anestezi Ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kevser Dilek Andınç açıklamasının devamında, "Organ bağışı, tamamen gönüllü bir iyilik hareketidir. Akli dengesi yerinde olan 18 yaşını aşmış her birey, organ bağışında bulunmak üzere başvuruda bulunabilir. Kadavradan organ bağışında ise yaş sınırlaması yoktur. Son dönem organ yetmezliği olan hastalar için tek ve kesin tedavi yöntemi, organ naklidir. Organ nakillerinin yüzde 70’i canlı vericilerden, yüzde 30’u ise kadavradan gerçekleştirilmektedir. Ülkemiz, canlı verici konusunda dünyada ilk üçte yer almasına rağmen, kadavradan organ temininde son sıralarda yer almaktadır. Yetersiz kadavra organ temini nedeniyle, organ bekleme listesindeki hastalardan her gün birçok kişi hayatını kaybetmektedir. Organ bağışının önündeki en büyük engel, bağış yapmaya gönüllü insan sayısının yetersizliği, konuya dair bilgi eksiklikleri ve önyargılardır. Bağış yapmanın vücut bütünlüğünü bozacağı veya dinen yanlış olduğu gibi yanlış kanaatler mevcuttur. Ancak Diyanet İşleri Başkanlığı, organ bağışının dinen caiz olduğunu açıkça belirtmiştir" ifadelerine yer verildi.

“10 kişiye yeni bir yaşam fırsatı sunulmuştur”

Öte yandan Andınç, Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, 2021 yılından bu yana beyin ölümü gerçekleşen 10 hastanın 3’ünün ailesi organ bağışını kabul ettiğini, böylece 10 kişiye yeni bir yaşam fırsatı sunulduğunu söyledi.