© Baykuş Haber

Türkiyeye iadesi yapılan 897 tarihi eser sergide yerini aldı

"ULUSLARARASI KÜLTÜR VARLIĞI KAÇAKÇILIĞIYLA MÜCADELE GÜNÜ" 14 KASIM'DA ANKARA ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİNDE AÇILAN "KAÇIŞ YOK" SERGİSİYLE KUTLANDI.

"Uluslararası Kültür Varlığı Kaçakçılığıyla Mücadele Günü" 14 Kasım’da Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde açılan "Kaçış Yok" sergisiyle kutlandı.


"Kültür Varlıklarının Kanunsuz İthal, İhraç ve Mülkiyet Transferinin Önlenmesi ve Yasaklanması için Alınacak Tedbirlerle İlgili 1970 UNESCO Sözleşmesi”nin yıldönümü olan 14 Kasım tarihi; UNESCO’nun 2019 yılında düzenlenen 40. Genel Konferansı sırasında "Uluslararası Kültür Varlığı Kaçakçılığıyla Mücadele Günü" olarak kabul edilen günün önemine binaen yurt içinde kolluk kuvvetlerinin çalışmalarıyla ele geçirilen eserler "Kaçış Yok/No Way Out" isimli sembolik bir sergide gösterildi.


Sergide, İngiltere’den iadesi sağlanan Herakles heykeli ile Hırvatistan’ın Anadolu Operasyonu ile yakaladığı, Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığının Türkiye’ye ait olduğu kanıtlanan sikkeler ve İskoçya’dan getirilen Altın Taç Türkiye’ye iadesi sağlanan 807 eser arasında en çok dikkat çeken eserler oldu.


Kültür varlığı kaçakçılığı ile mücadeleye adanmış bu uluslararası günde, çalışmalarda taviz vermeden ve kararlı bir şekilde rol alan kurumlar Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde düzenlenecek törende bir araya geldi.


Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un, şube müdürlüğünden daire başkanlığı seviyesine yükselttiği Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığının yetkilerinin artırılmasının dairenin etki alanını genişlettiğini belirten İnceciköz, "İşbirliği halinde gerçekleşen çalışmalar sayesinde 2023 yılında toplam 3 bin 16 eseri Türkiye’ye getirdik" dedi.


İnceciköz, yurt içinde emniyet ve jandarma birimleriyle gerçekleştirilen ve kıvanç vesilesi olan pek çok operasyona ve savcılıklar tarafından yürütülen soruşturmalara teknik destek sağladıklarını vurguladı.


Yurt dışında yakalanan eserlerle ilgili Dışişleri Bakanlığı ve Emniyet Teşkilatı sayesinde derhal müdahale edebildiklerini anlatan İnceciköz, "Gümrük muhafaza birimlerimizin hassasiyeti ile kültür varlıklarımızın yasa dışı olarak ülkemizden çıkarılmasına engel olduk. Türkiye’nin dört bir yanında bulunan 200’den fazla müzemizde, 40’a yakın Bölge Koruma Kurullarımızla, laboratuvarımızda görevli uzmanlarımızla kültür varlıklarının yeniden korunması için faaliyetlerimizi sürdürdük" diye konuştu.


Kendi topraklarımıza ait olan eserlerin başka diğer ülkelerde alınıp satılmasının çok üzücü olduğunu ifade eden İnceciköz şu sözleri kaydetti:


"Ülkemizin kültür varlıklarının yurt dışında çeşitli sebeplerle bulunuyor olması, bunlara maddi değer verilip al sata uğraması bizim için üzücü. Biz kararlılıkla kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadele ediyoruz. Son dönemde oldukça başarılı işlere imza attık. Bu eserleri Türkiye’ye getirmek kolay değil. Her bir arkadaşımız, gece gündüz demeden bu eserlerin ülkemize ait olduğunu kanıtlamak için ciddi emek veriyor. Keşke herkes farkında olsa da bu eserlerimiz hiç yurt dışına kaçırılmasa. Böylesine büyük mücadeleyi hep beraber verirken bile UNESCO 1970 Sözleşmesi’nden doğan sorumlulukları yerine getirmiş oluyoruz. Bu sözleşmenin 53. yaşını kutladığımız bugün de gayretlerimizi daha çok artırmak, konunun yalnızca bir kültür konusu değil memleket değeri konusu olduğunu da hatırlatmak istedik. Gelecek seneden itibaren bu önemli günü, kültürel mirasımızın korunmasında fayda sağlayan tüm kurumlarımızın, o yıl ile öne çıkan çalışmalarının taçlandırıldığı küçük bir ödül takdimi olarak idrak etmeyi planladığımızı da sizlerle paylaşmak isterim."


İnceciköz, serginin ziyaretçilerle buluşması için Ankara Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğüne çalışmaları için teşekkür etti.


Ayrıca "Kaçış Yok" sergisi 1 ay boyunca Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde ziyaretçilere açık olacak.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER