© Baykuş Haber

Uluslararası öğrencilere hoşgeldiniz programı

KOCAELİ'DE EĞİTİM ALAN ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER İÇİN "EVİNİZE HOŞ GELDİNİZ" PROGRAMI DÜZENLENDİ. ÖĞRENCİLERE SESLENEN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI TAHİR BÜYÜKAKIN, "BELEDİYELERİMİZİ, BU KENTTEKİ KAMU KURUMLARINI AKRABALARINIZ GİBİ GÖRÜN. BİZ TÜRKLER BÖYLE BİR KÜLTÜRDEN GELİYORUZ. HER BİRİNİZ BİZİM İÇİN ÇOK KIYMETLİSİNİZ" DEDİ.

Kocaeli’de eğitim alan uluslararası öğrenciler için "Evinize Hoş Geldiniz" programı düzenlendi. Öğrencilere seslenen Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, "Belediyelerimizi, bu kentteki kamu kurumlarını akrabalarınız gibi görün. Biz Türkler böyle bir kültürden geliyoruz. Her biriniz bizim için çok kıymetlisiniz" dedi.


Kocaeli’ye yeni gelen uluslararası öğrencilerin birbirleriyle tanışmasını sağlamak, kent hakkında bilgilendirmek amacıyla Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen program Antikkapı Restoran’da gerçekleştirildi.



"O zaman bunca eziyet niye?"


Programda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, "Her birimiz farklı birer insan olarak buradayız değil mi? Her birinizin farklı bir dünyası var. Ulaşmak istediği hedefleri var. Hepimiz Adem ile Havva’dan geliyoruz değil mi? Demek ki hepimiz akrabayız. Hepimiz ilk insanın çocuklarıyız, bir farkımız yok. Oysa dünyada çeşitli ideolojiler var değil mi? Birini ötekinden üstün gören, ten rengine göre birini kıymetli öbürünü kıymetsiz gören. Mesela şu anda dünyanın çeşitli coğrafyalarında kan akıyor. Ben aslında buraya gelirken çok keyifli gelmiştim ama yanımda Gazzeli bir öğrenci oturuyordu. Şimdi bu kardeşimizin annesinin, babasının, kardeşlerinin başına bombalar yağıyor. Aynı şey Ukrayna’daki çocuklara da oluyor. Ukrayna ve Filistin’deki çocuklar da ağlıyor. Ama bazı insanlar Ukrayna ile ilgili hassasiyet gösterirken, Filistin’e dönüp bakmıyor bile. Üç maymunu oynuyorlar. Oysa hepimiz insanız, birbirimizden farkımız yok. Tek farkımız bu kardeşimizle ne? O Gazze’de doğmuş, sizler de başka yerlerde doğmuşsunuz. Dünyadaki diğer insanlardan tek farkınız sadece başka coğrafyalarda başka anne-babadan doğmuş olmanız. O zaman bunca eziyet niye? Aslında o kadar da basit mesele değil mi? İnsanın iyi olması, kötü olması. Bakın hepimiz kardeşiz ama şunu da biliyorsunuz değil mi? Adem ve Havva’nın iki oğlu var. Biri Habil, diğeri Kabil. Kendi dillerinizde farklı isimleri var. Habil aslında iyiliği, Kabil ise kötülüğü temsil ediyor" dedi.



"Kalbinizin sesini duymaktan hiç vazgeçmeyin"


Salondaki öğrencilerin diplomalar alıp kariyer yaparak hayatta farklı alanlarda faaliyet göstereceklerini belirten Başkan Büyükakın, "Sizden bir ağabeyiniz, amcanız, dedeniz olarak sadece tek bir şey istiyorum. Kalbinizin sesini duymaktan hiç vazgeçmeyin. Bakın ben yemek yerken Gazzeli kızımız çorbasını yemedi. Sonra gelen yemeği de çatalla ucunu diline değdirdi geri gönderdi. ’Niye yemedin?’ dedik. ’Yedim’ dedi. Ben biliyorum ki orada annesinin, babasının, kardeşlerinin başına bomba yağarken onun boğazından geçmedi. Dolayısıyla insan olduğunuz için onun acısını kalbinizde hissetmelisiniz. Bakın vicdanınızın sesini duymayı kaybetmeyin. Orada çocuklar, kadınlar, asker, sivil hiçbir şey ayırt edilmiyor. Hastane binasına da bombalar atılıyor. Hangi dinden olduğuna da bakan yok. Bunlar sizin meseleleriniz olmalı aynı zamanda. Dünyanın yarın daha güzel bir yer olmasını istiyorsanız. Sadece diploma almakla iş bitmiyor. Asıl mesele son tahlilde insan olmakta" şeklinde konuştu.



"Belediyelerimizi, bu kentteki kamu kurumlarını akrabalarınız gibi görün"


Başkan Tahir Büyükakın, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Satranç oynuyorsunuz diyelim. Oyun bittiğinde şah da, vezir de, fil de, kale de, piyon da hepsi aynı kutuya konuluyor. Sınav bittiğinde kalemi bırakın dediklerinde, hayat bittiğinde ‘Nasıl bilirsiniz bu kişiyi’ diye sorulduğunda aslında kıymetiniz orada başlıyor. En başından bu tarafa doğru gelin ve orayı hiç unutmadan hayatınızı inşa edin. Bizim size yapabileceğimiz en önemli tavsiye bu. Onun dışında bu kentte hayatınızı daha güzel geçirmeniz, eğitiminizi daha iyi almanız. Zaten üniversitedeki hocalarımız işinin ehli, gereğini yapıyorlar. Onun dışında bizim üzerimize ne düşerse yapmaya hazırız. Şunu asla düşünmeyin: ‘Bizim annemiz babamız uzakta. Biz kendi şehrimizde, kendi ülkemizde değiliz, yabancı yerdeyiz ve biz burada ne yapacağız’ demeyin. Üniversitedeki öğretmenleriniz, yöneticiler hepsi sizin büyükleriniz gibi. Belediyelerimizi, bu kentteki kamu kurumlarını akrabalarınız gibi görün. Biz Türkler böyle bir kültürden geliyoruz. Her biriniz bizim için çok kıymetlisiniz ama bu dönem için sizlerden şunu istiyorum. Filistin ve Ukrayna’daki yaşanan zulümden dolayı o bölgeden gelen kardeşlerimize sizlerden de yardım ve pozitif ayrım bekliyorum. Allah yardımcıları olsun. Elimizden gelen her şeyi yapmaya hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum ama ben biliyorum ki aranızdan yarın kendi ülkesinde devletleri idare edenler, bakanlar, yöneticiler çıkacak. O gün geldiğinde benzer bir olayla karşılaştığınızda lütfen hassasiyetinizi kaybetmeyin. Şehrimize bir kez daha hoş geldiniz. Unutmayın ki bu şehir sizin eviniz. Herhangi bir şeye ihtiyacınız olduğunda rektörlüğe gidin, eğer onların çözemediği bir şey olursa direkt belediyeye gelin burada bir Tahir amcanız var"



Prof. Dr. Cantürk: "Sizler ülkelerinizin bizlere birer emanetisiniz"


Karşısında dünyanın renklerini, dillerini, kültürlerini, güzelliklerini yansıtan muhteşem bir tablo gördüğünü belirten KOÜ Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, "Sizler bizim için yabancı değil misafirsiniz. Sizler ülkelerinizin bizlere birer emanetisiniz. Başkanımız Büyükakın’ın destekleriyle her yıl kentimize gelen siz misafirlerimizle tanış oluyoruz. KOÜ olarak çok kültürlü bir ortamda eğitim almanın zenginliğini önemsiyoruz. Sizler bizim için birer kültür elçisisiniz. Sizlere başarılarla dolu bir yıl diliyorum. Bir yıl değişim programı ile yurtdışında eğitim gördüm, kızım da yurt dışında yüksek lisans yapıyor. Ailelerinizin sizleri ne kadar özlediğini biliyorum. Burada bulunduğunuz süreyi çok iyi değerlendirerek sepetinizi doldurmanızı tavsiye ediyorum. Yeni dostluklar edinip güçlü networkler oluşturun" dedi.



Nebi Karakoyun: "Birinci görevimiz önce güzel şehrimizi, sonra ülkemizi tanıtmak"


Kocaeli Uluslararası Öğrenciler Derneği Başkanı Nebi Karakoyun ise "Her yıl da bu yüzlerin değişiyor olması bize ayrı bir heyecan veriyor. Birinci görevimiz önce güzel şehrimiz Kocaeli’yi sonra ülkemizi size en doğru, en verimli biçimde tanıtmak. Kocaeli Büyükşehir Belediyemizin desteğiyle YEDEP (Yerel Destek Projesi) çerçevesinde bu yıl afetler öncesi riskleri ortadan kaldırma, afet anında hayatta kalma becerileri, arama ve kurtarma çalışmalarında etkin görev alma, yardım ve organizasyonlarda insiyatif alma ve en sonunda afetzedelere yönelik psikososyal destek eğitimi projesi yapıyoruz. Bizler öğrencilerimizden de projeler bekliyoruz, kendi aranızda istişarelerde bulunun. Bu proje ve etkinlikler büyük bir lojistik destek gerektiriyor. Bu noktada da Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Büyükakın’a çok teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.



Şiir okundu, şarkı söylendi


Uluslararası öğrenci temsilcisi Kamerunlu Jordi Hako Nintcheu yaptığı konuşmada, Kocaeli’nin öğrencilere kucak açabilecek en iyi şehirlerden biri olduğunu belirtirken, Osmanlı hatırası bu topraklarda bulunmaktan dolayı çok mutlu olduğunu ifade etti. Ruandalı Yusufu Twagrimana ise şarkı söyledi, Azerbaycanlı Gülnare Hüseyinova da Sezai Karakoç’un ‘Sürgün’ şiirini okudu.


Program sonunda uluslararası öğrenciler Başkan Büyükakın’a misafirperverliği, şehir ve ülke tanıtımı için sağladığı desteklerden dolayı teşekkür ederek, yaşadıkları şehirlerden getirdikleri hediyeleri takdim etti.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER