Konya’da 13 yaşında Lösemi teşhisi konulan ve 14’üncü yaş gününde lösemiyi yenen Fatma Zehra Arıç, 29 Ekim Cumhuriyet bayramı, doğum günü ve lösemiden kurtuluş gününde öğretmeni ve üniversite öğrencilerinden oluşan müzik topluluğu tarafından yapılan sürprizle kutlandı.
Konya’da yaşayan Arıç ailesinin 3 çocuklarından birisi olan 14 yaşındaki Fatma Zehra’nın annesi Çiğdem Arıç, geçen yıl kızının vücudunda çıkan belirtileri fark etmesi üzerine hastaneye başvurdu. Bunun üzerine yapılan incelemeler sonrası Fatma Zehra’ya Lösemi B ALL teşhisi konularak tedavi süreci başladı. Tedaviyi başarılı bir şekilde doğum gününde tamamlayan Fatma Zehra’nın 3 bayramı, öğretmeni ve öğrencilerinden oluşan müzik topluluğu tarafından yapılan sürpriz ile kutlandı.
“Hem lösemiyi atlattım, hem 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı hem de bugün benim doğum günüm”
1 yılda lösemiyi yenen ve 3 bayrmı bir arada kutlayan 14 yaşındaki Fatma Zehra Arıç, “7. sınıfın sınıfın ilk döneminde ben altı aylık tedavi sürecini bitirdim o zamanda koldan kemoterapi aldım. 7. Sınıfın ikinci döneminde de öğretmenlerim yavaş yavaş gelmeye başladı, doktorlar durumum iyiye gittiği için derslerime devam edeceğimi söyledi yine yarım da olsa ders verdiler. Eksik kalmadım konulardan sınıfı o şekilde bitirdim, 8. sınıfa başladım. Bugün hem lösemiyi atlattım, hem 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı hem de bugün benim doğum günüm” dedi.
“Gelecekteki hayalim de doktor olup, oradaki küçük bebekleri, çocukları tedavi etmek”
Geçirdiği zorlu günleri anlatan Fatma Zehra Arıç, “Annemle yeri geldi ağladık, yeri geldi güldük, yeri geldi kavga da ettik. Ben hastane sürecinde ilk ay tedavimiz 6 aylık bir tedaviden oluşuyordu. İlk ayda ilk tedavimiz 40 gün hastanede yatıp her gün 15’şer hap atıp kemoterapi ilacı içmekle devam etti. Öyle yaptıktan sonra 1 ay orada geçti. O bir ayda tüm bebekler, çocuklar, yetişkin abiler hepsi yani geçirmiş kemoterapi alıyor aynı benimki gibi hasta. Aslında benden daha yüksek riskli hastalar da var. Ben şükür düşük riskim. Benden daha yüksek riskli hastalar da vardı, ameliyat olanlar vardı, kök hücre olanlar vardı. Çok şükür ben düşük risktim. Şu anki gelecekteki hayalim de doktor olup, oradaki küçük bebekleri, çocukları tedavi etmek. Ben o günleri hiç unutmadan azimle çalışacağım elimden gelen gayreti başaracağım. İnşallah iyi bir sonuç alıp devam ederim yoluma” ifadelerini kullandı.
“Erken teşhis gerçekten çok hayat kurtarır”
Erken teşhisin önemine değinen Fatma Zehra’nın annesi Çiğdem Arıç, “Bir anne olarak önce bir insan olarak çok gurur verici. İnsan insanın elinden tutmalı diye düşünüyorum. Şu an ben LÖSEV Vakfına da gönüllü aktif çalışanıyım. İnsan olarak anne olarak her zaman bir insan hayatına insanlar dokunmalı diye düşünüyorum. Hiçbir zaman sırtınızı dönüp gitmeyin. Gerçekten orada o kadar çok yardıma muhtaç çocuklar var ki. Çocuk 6 aylık hem süt içiyor, hem kemoterapi alıyor yani hayat gerçekten hem çok kıymetli hem çok kısa. Erken teşhis gerçekten çok hayat kurtarır. Bunu reklamlarda çok duyuyorduk. Ama başa gelince gerçekten insanlar yaşayınca anlıyor. 2 hafta öncesinden Fatma Zehra’nın boynunda bir şişkinlik oluştu. Hemen onun akabinde acile götürdük yatış verdiler. Erken teşhis olduğu için ve düşük risk olduğu için elhamdülillah çocuğumuz kurtuldu. Bu şekilde yine kontrollerimizi 2 haftaya bir devam ediyor” şeklinde konuştu.
“Hem Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayalım hem de Fatma Zehra’yı mutlu edelim istedik”
Fatma Zehra’ya sürpriz yapan öğretmen Mustafa Muharrem Pekdemir ise, “Bugün bir sürpriz hazırladık. Annesiyle konuştum Fatma Zehra’nın 29 Ekim doğum günü olduğunu öğrenince. Dedik ki 2 bayramı bir arada kutlayalım. Hem Cumhuriyet Bayramı’nı hem de Fatma Zehra’yı mutlu edelim kendini çok iyi hissetsin istedik. Genç arkadaşlarla, müzik ekibiyle buradaydık. Onu çok sevindirdiğimizi düşünüyorum. Biz de çok mutlu olduk. Umarım bütün doğum günleri bu neşe ile geçer” diye konuştu.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.