Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçesinde bütçe giderlerinin 14 trilyon 731 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 12 trilyon 800 milyar lira olacağını öngörmekteyiz. Bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının ise yüzde 3,1 olarak gerçekleşeceğini tahmin etmekteyiz“ dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen ‘2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Bağlama Töreni’ne katıldı. Yılmaz, AK Parti hükümetlerinin 23’üncü, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ise 7’nci bütçesi olan 2025 yılı bütçesi hakkında değerlendirmelerde bulunarak, Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) sunulmaya hazır hale gelen 2025 yılı bütçesinin, yapılacak değerlendirmelerin ardından sembolik olarak bağlanacağını belirtti.
Burada bir konuşma gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 2025 yılı bütçesi hazırlıklarının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gösterdiği vizyon ve talimatları doğrultusunda; tüm bakanlıkların, bağlı ve ilgili kamu kurum ve kuruluşların katkılarıyla tamamlandığını dile getirdi. Yılmaz, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından TBMM’ye sunulmaya hazır hale geldiğini de dile getirerek, “2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifimiz, kazanımları sürdürülebilir hale getirecek; ekonomik kalkınma ve sosyal refahı önceleyen bir perspektifle hazırlanmıştır. Bütçemiz; yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekleyen, sosyal refahı artırıcı bir yaklaşıma sahiptir. Bütçemizde; büyümenin sağladığı imkânları, toplumun bütün kesimleri ile paylaşmak esas alınmıştır. 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifimiz; işçisi, esnafı, emeklisi, genci ve yaşlısıyla toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçları gözetilerek hazırlanmış, her kaleminde 81 ilimizin gereksinimleri düşünülmüştür” açıklamasında bulundu.
“Bütçe giderlerinin 14 trilyon 731 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 12 trilyon 800 milyar lira olacağını öngörmekteyiz”
Bütçe kanun teklifinin, kamuya ait harcama tavanları ve gelir kalemlerine ilişkin tahminleri içeren Anayasal bir doküman olduğunu vurgulayan Yılmaz, “2025 Yılı Merkezi yönetim bütçesi kapsamında; 227 kamu idaresinin bütçesi bulunmaktadır. 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçesinde bütçe giderlerinin 14 trilyon 731 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 12 trilyon 800 milyar lira olacağını öngörmekteyiz. Bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının ise yüzde 3,1 olarak gerçekleşeceğini tahmin etmekteyiz. Bütçe gelirlerinin alt kalemleri şu şekildedir; Gelir Vergisi 2 trilyon 130 milyar lira, Kurumlar Vergisi 1 trilyon 637 milyar lira, Özel Tüketim Vergisi 2 trilyon 121 milyar lira, Katma Değer Vergisi 3 trilyon 599 milyar lira, Diğer Vergi Gelirleri 1 trilyon 652 milyar lira, Vergi Dışı Gelirler ise 1 trilyon 662 milyar liradır” ifadelerine yer verdi.
“Deprem bölgesinin iyileştirilmesi için ‘584 milyar lira’ tutarında ödenek öngörülmüştür”
Yılmaz, Kahramanmaraş merkezli deprem afetinde hasar gören bölgelerin yeniden ihyası, imarı ve depremin etkilerinin süratle ortadan kaldırılması için de bütçeden ödenek ayrılacağını belirterek, “2024 yılı bütçemizde depremlerinin yol açtığı hasarların süratle giderilmesi ve deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçları için toplam ‘1 trilyon 28 milyar lira’ ödenek tahsis edilmiştir. 2024 yılsonunda bütçe açığının gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 4,9 olarak öngörülmektedir. Deprem harcamaları hariç ise bu oranın yüzde 2,5 olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. 2025 yılı bütçesinde deprem bölgesinin iyileştirilmesi ve afetlere karşı dirençliliğin artırılması için “584 milyar lira” tutarında ödenek öngörülmüştür. Bu kapsamda Afetlere Dirençli Şehirler Projesi için ayrılan kaynak tutarı toplam 120 milyar liradır. Bu tutarın GSYH’ye oranının yüzde 0,9 olduğunu belirtmek istiyorum” diye konuştu.
Yılmaz, 2025 yılı bütçe ödeneklerinin ekonomik sınıflandırmaya göre dağılımını da açıklayarak, personel giderleri için toplam 3 trilyon 911 milyar lira, mal ve hizmet alım giderleri 1 trilyon 24 milyar lira, cari transferler 5 trilyon 813 milyar lira, sermaye giderleri 1 trilyon 102 milyar lira, sermaye transferleri 338 milyar lira, borç verme giderleri 306 milyar lira, yedek ödenekler 287 milyar lira, faiz giderleri 1 trilyon 950 milyar lira ayrıldığını aktardı.
“Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini 2025 yılında 1 trilyon 452 milyar liraya yükselttik”
Yılmaz, Ak Parti Hükümetleri olarak eğitimi hep en öncelikli mesele olarak gördüklerini ifade ederek, “2002 yılında 8 milyar lira olarak devraldığımız Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini 2025 yılında 1 trilyon 452 milyar liraya yükselttik. Öğretmenlerimizin kariyer imkânlarını genişlettik. Özlük haklarında da kapsamlı düzenlemeler yaptık. Yine geçtiğimiz hafta TBMM’de kabul edilen Kanunla öğretmen yetiştirme sürecinde reform mahiyetinde düzenlemeler yaptık. Artan üniversite ve öğrenci sayısıyla birlikte üniversitelerimize ayırdığımız kaynağı da sürekli artırıyoruz. Yükseköğretim kurumları bütçelerini 2025 yılında 488 milyar liraya çıkarıyoruz. Yükseköğretimi de dâhil ettiğimizde eğitim bütçemizi; 2025 yılında 2 trilyon 181 milyar liraya yükseltiyoruz. Böylece merkezi yönetim bütçesinden yüzde 14,8 oranı ile en büyük payı yine eğitime ayırıyoruz” şeklinde konuştu.
“Sağlık alanına ayrılan toplam kaynak; 2 trilyon 435 milyar liraya ulaşmaktadır”
Eğitimle birlikte AK Parti hükümetleri döneminde en fazla önem verilen konuların başında sağlık alanının da geldiğini aktaran Yılmaz, “Vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmasını sağlamak amacıyla merkezi yönetim bütçesinden sağlık hizmetleri için 1 trilyon 106 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Merkezi yönetim bütçesinden sağlık için ayrılan kaynağa Sosyal Güvenlik Kurumundan yapılacak sağlık harcamalarını da eklediğimizde sağlık alanına ayrılan toplam kaynak; 2 trilyon 435 milyar liraya ulaşmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
“Sosyal yardım ve destekler için 2025 yılı bütçemizde 651 milyar lira kaynak ayırdık”
Sosyal devlet ilkesiyle Türkiye’nin sahip olduğu refahı toplumun tüm katmanlarına yayma konusunda kararlı olduklarını ifade eden Yılmaz, “Sosyal yardım ve destekler için 2025 yılı bütçemizde 651 milyar lira kaynak ayırdık. Bu tutar 2025 yılı bütçesinin yüzde 4,4’üne denk gelmektedir. 2025 yılında; ödeme gücü olmayan vatandaşlarımızın sağlık primi giderlerini karşılamak amacıyla 131 milyar lira, 65 yaş üstü yaşlılarımız, bakıma ihtiyacı olan engelli vatandaşlarımız ve yakınlarına bağlanan aylıklar kapsamında 88 milyar lira, engelli vatandaşlarımızın evde bakımına destek amacıyla 70 milyar lira, engelli vatandaşlarımızın eğitim desteği için 47 milyar lira, Sosyal konut finansmanının desteklenmesi amacıyla 23 milyar lira, ekonomik yoksunluk içinde olan çocuklarımızın aileleri yanında yetişmelerine imkân sağlayan sosyal ve ekonomik destek ödemeleri için 17 milyar lira, gelir düzeyi düşük vatandaşlarımıza sağlanan elektrik tüketim desteği kapsamında 10 milyar lira, engelli eğitim taşıma giderleri için 8 milyar lira, koruyucu aile uygulaması kapsamında yaklaşık 2 milyar lira kaynak ayırdık” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, vatandaşların daha ucuz elektrik ve doğalgaz kullanabilmeleri için 2025 yılı bütçesinde 472 milyar lira kaynak öngördüklerini de ifade ederek, konut tüketicileri için doğalgaz ve elektrik maliyetinin yaklaşık yüzde 60’ının bütçeden karşılandığı bilgisini paylaştı.
“Tarımsal destek programları için 135 milyar lira kaynak ayırıyoruz”
Yılmaz, 2025 yılında bütçeden tarıma 706 milyar lira kaynak ayrıldığını söyleyen Yılmaz, “Bu kapsamda; tarımsal destek programları için 135 milyar lira, tarım sektörü yatırım ödenekleri için 166 milyar lira, tarımsal kredi sübvansiyon desteği için 160 milyar lira, tarım sektörü vergi harcamaları kapsamında 200 milyar lira, tarımsal KİT’lerin finansmanı, müdahale alımları ve ihracat destekleri için 45 milyar lira kaynak ayırıyoruz” şeklinde konuştu.
“Reel kesim destekleri için bütçemizden 561 milyar lira ödenek öngörüyoruz”
Reel sektör desteklerine 2025 yılında da devam ederek ‘yatırım, istihdam, üretim ve ihracat’ odağıyla özel sektörle büyüme stratejilerini sürdürdüklerini söyleyen Yılmaz, “Reel kesim destekleri için bütçemizden 561 milyar lira ödenek öngörüyoruz. Bu kapsamda; Sosyal Güvenlik Kurumu işveren prim ödemeleri için 223 milyar lira, tarımsal krediler sübvansiyon desteği olarak 160 milyar lira, Halk Bankası esnaf kredileri sübvansiyon desteği için 60 milyar lira, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı teşvik ödemeleri için 32 milyar lira, mesleki eğitim kapsamında ödenen Devlet katkısı için 30 milyar lira, ihracat başta olmak üzere diğer reel sektör destekleri için 57 milyar lira kaynak ayırdık” diye kaydetti.
“Savunma harcamaları için 913,9 milyar lira, iç güvenlik için 694,5 milyar lira ödenek öngördük”
Yılmaz, savunma sanayiinde dışa bağımlılığı asgari seviyeye düşüreceklerinin altını çizerek, “Savunma harcamaları için 913,9 milyar lira, iç güvenlik için 694,5 milyar lira ödenek öngördük. Savunma Sanayii Destekleme Fonu için ayrılan kaynak da dâhil edildiğinde toplamda savunma ve güvenlik sektörü için 2025 yılında 1 trilyon 608 milyar lira ödenek tahsis ediyoruz” diye vurguladı.
Mahalli idareleri de güçlendirmeye devam edeceklerini işaret eden Yılmaz, büyükşehir ve diğer belediyeler ile il özel idarelere ayrılan toplam kaynağı 1 trilyon 344 milyar liraya çıkarılacağını, ayrıca 2002 yılında bu kaynağın bütçe içerisindeki payı yüzde 4 iken bu oranı 2025 yılında yüzde 9,1’e yükselttiklerini kaydetti.
“2025 yılı bütçemizde yatırımlara ayırdığımız kaynağı 1 trilyon 569 milyar liraya yükseltiyoruz”
Sulama projeleri, demiryolu projeleri, havalimanları, denizyolu yatırımlarına gibi birçok alanda yatırımlara da hız kesmeden devam edeceklerini dile getiren Yılmaz, “2025 yılı bütçemizde yatırımlara ayırdığımız kaynağı 1 trilyon 569 milyar liraya yükseltiyoruz. Bu tutar 2025 yılı bütçemizin yüzde 10,7’sine denk gelmektedir” dedi.
Yılmaz, 2025 yılı bütçesini, gelecek süreçte TBMM’ye sunulacağını da hatırlatarak, “22 Ekim’de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sunum ile maraton başlayacaktır. 2025 yılı bütçemiz ile eğitimden sağlığa, enerjiden tarıma ve sanayiye her alanda büyüyen, güçlenen, kalkınan, itibarı artan ve refahı yükselen Türkiye için tarihi yürüyüşümüze devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla, en üst düzeyde insani gelişmişliği yakalamış, ekonomik olarak güçlü ve refah seviyesi yüksek bir ülke olma hedefiyle, milletimizin yaşam kalitesini artırmak için durmaksızın çalışmayı sürdüreceğiz” diye belirtti.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.