Anavarza Antik Kenti Kazı Başkanı ve Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatih Erhan, Anadolu ve Türkiye’deki en erken tarihli cami ve Nikephoros Phokas mezalimine dair bilgilere ulaştıklarını belirterek, "Türklerin Anadolu’ya gelişinin bilinenden çok daha erken olduğunu buradaki kanıtlarla ortaya koymuş olduk" dedi.
UNESCO Dünya Geçici Miras Listesi’ndeki Anavarza Antik Kenti’ndeki kazı sezonu başladı. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle bir ay önce Anavarza Antik Kenti Kazı Başkanlığına atanan Doç. Dr. Fatih Erhan, Türk İslam tarihine ışık tutacak verilere Anavarza Antik Kenti kazısında ulaştıklarını kaydetti.
Doç. Dr. Fatih Erhan, Anavarza Antik Kenti’nde 2 haftadır kazı çalışmalarına başladıklarını kaydederek, “Şu an kazdığımız alan dışında 9 alanda daha kazıya başlayacağız. Tüm aşağı kentin yerleşimine baktığımız zaman alanda merkezde ve tek 3 metreye yakın, höyük şeklinde bir alanda burası. Biz de kazılara en tepe noktasından sondaj çalışmaları ile başladık. Bunun amacı en erken şekilde bilgi edinmek, tarihçeyi çıkartmak, daha sonra da sistemli bir şekilde tüm kazı çalışmalarını yürütmek” diye konuştu.
"Nikephoros Phokas katliamına, mezalimine dair bilgilere ulaştık"
Kazı başkanı Doç. Dr. Fatih Erhan, antik kentte yapılan kazı çalışmalarında, Nikephoros Phokas katliamına ve Anadolu ve Türkiye’deki en erken tarihli caminin izlerine ulaştıklarını belirterek, "Orta Çağ, İslami ve Bizans kaynaklarında adı geçen bu cami ile Abbasi kültürü ve Nikephoros Phokas katliamına, mezalimine dair bilgilere ulaştık. Alanda yaptığımız incelemelerde de burada dikine dikdörtgen, yön kıble olmak kaydıyla 80x120 metrelik bir alanın kaynaklarda adı geçen cami olabileceğine dair çok önemli verilere ulaştık. Muhtemelen Nikephoros Phokas tarafından yapılan katliam ve mezalime işaret eden verilere ulaştık. Ulaştığımız veriler, yüzeyden itibaren korunmuş tuğlalar, onun hemen altında çocuk ve yetişkinlere ait iskelet, kemik parçaları ve yangın tabakası. Zaten antik kaynaklardan biz Nikephoros Phokas’ın 962 yılının Şubat ve Mart aylarında buraya geldiğini biliyoruz. Burada kenti kuşatıyor ve teslim olmalarını istiyor. İki ay teslim olmayınca içeriye haber gönderip tüm halkın camide toplanmasını, kimseyi öldürmeyeceğini söylüyor. Fakat izin verdikten sonra toplu bir katliam yapıyorlar tüm kentte, başta camidekileri olmak üzere, çocukları, gençleri, kadınları, herkesi öldürüyorlar. Sonra da ateşe veriyorlar camiyi. Orta Çağ kaynaklarından ulaştığımız bilgi bu. Sözde başarılarından dolayı 963-969 yılında Nikephoros Phokas Bizans İmparatoru oluyor" dedi.
"Türklerin Anadolu’ya gelip yerleşmesi bilinenden en az 200 yıl önce"
Bu mezalimle ilgili çok sayıda kaynak olduğunu kaydeden Doç. Dr. Fatih Erhan, "Orta Çağ kaynakları, Bizans, İslami ve diğer kaynaklarda bu bilgi ama somut kanıtlarına bugüne kadar ulaşılmamıştı. Biz bu alanda buna ulaştık. Türklerin Anadolu’ya gelip yerleşmesi bilinenden en az 200 yıl önce. En üstte tuğla, büyük bir yangın ve çökme tabakası, içinde insan kemikleri var çocuk ve yetişkin bireylerden oluşan ve bolca Abbasi sırlı seramikler var. Çeşitli renklerde yeşil, sarı, yeşil, mavi, turkuaz. Bu sırlı seramikler aynı zamanda da Bizans’la birlikte dünya tarihinde ilk kez ortaya çıkan seramik tipi fırınlanmasından dolayı bu da kesin tarih veriyor. Şu an bir buçuk metre seviyeye indik. Bir bu kadar daha indiğimiz zaman zemine inmiş olacağız. Normal sütunlarla ahşap sütunlar kullanıldığını da biz anlıyoruz. Çünkü yangın tabakası içerisinde kemikler tam yanmış değil. Kül olmasına rağmen yani ısı çok yükselmemiş. Bu da şunu gösteriyor. Bir yangın ve çökme ortaya çıkıyor ve biz de yaklaşık bin 100 yıl sonra o tarihi kesiti ortaya çıkardık" dedi.
"Bu kazı çalışmasının ilk önemi, Anadolu ve Türkiye’deki en erken tarihli cami olması"
Kazı çalışmalarının önemini sıralayan Erhan, “Bu kazı çalışmasının birinci önemi Anadolu ve Türkiye’deki en erken tarihli cami olması, ikincisi Türklerin Anadolu’ya gelişinin bilinenden çok daha erken olduğunu burada kanıtlarla ortaya koymuş olmamız. Özellikle 8. yüzyılın sonu ve 9. ve 10. yüzyılda git gide artan ve sadece askerlerden değil, onların eşleri ve diğer vatandaşlardan oluşan bir hatırı sayılır Türk nüfus oluşuyor. Bu Nikephoros Phokas’ın çok bilinen o mezaliminin, o katliamının somut delillerine ilk kez ulaşılıyor. Hep bilinir ama bu şekilde somut bir şekilde vücut bulmuş hali ilk kez bu çalışmalarda ortaya çıkarılmıştır. Anavarza’daki bu çalışmalar İslam ve Türk tarihi açısından önemli olduğu gibi dünya tarihi, Bizans’ı da ilgilenilen kısım var. Nikephoros Phokas sözde bu başarıdan dolayı imparator oluyor. Kardeşi Leo Phokas’la birlikte yapıyorlar. Çukurova’da 55 kentte katliam yapıyorlar. Kendileri zaten Rum değil, Ermeni kökenliler normalde ama sonra Bizans İmparatoru oluyorlar" dedi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.