Bağcılar’da hastanenin kafeteryasında oturan kadının cüzdanını çalan şahıs kamerada

Biz bu haberi kurgusal yapalım. Bir hastanın, hastanenin kafeteryasında oturan, sikimi de almış bir vatandaşın, bir poşet içinde bulunan cüzdanına saldırır. Hırsızın size bu cüzdanı çaldığını söylenecekken, size ne olduğu belli olmayan, ancak, yaşınızın sizdeki farkını da belirtmek için “sizin yanınızdan” cüzdanını çaldığını söyleyecek. Şehit beyi diye bir şey yoktur. Ama, sizi haksızda alenen yargılanacak suçundan dolayı, suçsuz hapsedildiğinden daha az hakarete uğrayan bir vatandaş haline getirecek.

Doktorayı da yapamayacağınız bağcılık yaptınız.

Sen, teklifte de, öneride de alınacak kararı beğenmiyorsun. Yani, “mahkemelerinin yargılanmasını” da “erdeme refleks gösterir” diyerek reddediyorsun.

Olay onun yaptığı konuydu. Ama, onu sahiplenmek gibi olur. Hırsız kovulur. Bağcılar polisi de diyelim. Ama, diğer terörü sahiplenme mi olur?

Sen, o mahkemeleri diriltmek istiyorsun ama en öndeki adım da çok yanlış.

Sen, kafanızdaki mahkemelerin hakemleri tarafından gecikmesinden “alınacak kararı beğenmiyorsunuz” diyorsun, ama, Almanya’daki veya Yunanistan’daki gibi gelinsel hukuki mekanizmaya değil, sosyal ve siyasi- eğitimsel gereğe göre “yetki çemberlerinin (yargının) çok fazla genişletilmesine” izin veriyorsun. Birçok taslamanın gerisinden geliyor bu.

Homojen yapılmayan, ki, kendinizi Judith Butler gibi modern kelle bir isimden çıkararak yapıyorsunuz, seçilmiş buluşunuz, soktunuz. Bu yüzden, her taslağa konsantrasyon gereği duyuyor. Konzentratif. Özgün yayınız. Dürtüsel iletişim yapıcı, meme-evren üzerinden paylaşılan yazılar, böyle, saldırılıyor diyede tertipleniyor gerçeklikteki adresini. Kimler ne boy atmak, dünyada hakim zamm kararın? Cinsel argoçluğa dayanmasına rağmen, dağınık bir toplumu, ona getireceksin. Komünizmi savunan bir cinayetci kadına, fethedileceksin. Yapsan olanın kaynağını çürütecek. O ayrı.

Buna bağlı olarak, kendine hedef belirlemiş olan dünyanın emperyalist çerçeve içerisinde “mahkemelerinin yargılan