Bakan Fidan: BM Güvenlik Konseyi yeniden yapılandırılmalı

Dışişleri Bakanı Fidan'ın konuşmasının özgünleştirilmiş hali şu şekildedir:

Dışişleri Bakanı Fidan, bir konuşmasında şu noktalara değindi: "Bağlantısızlar Hareketi (NAM), sömürgecilikten kurtulma, silahsızlanma ve ırkçılığa karşı mücadelede çok etkili oldu. Bugün, kuruluşundan 60 yılı aşkın bir süre sonra NAM alaka düzeyini koruyor. Etkili çok taraflılığı ve anlaşmazlıkların barışçıl çözümünü savunmak için önemli bir platformdur. NAM üyeleri, daha iyi bir küresel düzene nasıl ulaşılacağı konusundaki tartışmalara önemli katkılarda bulunuyor. Buna BM reformu, küresel sağlık mimarisinin iyileştirilmesi, terörle mücadele ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşılması da dahildir."

Ayrıca, Karadeniz Tahıl Girişimi hakkında şunları söyledi: "Tıpkı NAM gibi Türkiye de yorulmak bilmez bir barış savunucusudur, Ukrayna'daki savaş bunun çok çarpıcı bir örneğidir. Savaşın başlangıcından beri diplomatik müzakereler yoluyla adil bir barış için çalışıyoruz. Türkiye, en önemlisi Ukrayna, Rusya ve BM'yi bir araya getirdiğimiz ve küresel bir gıda krizini önlediğimiz Karadeniz Tahıl Girişimi ile önemli konularda görüşmeleri kolaylaştırdı. Türkiye bu inisiyatifi yaşatmaya kararlıdır ve desteğinize güveniyoruz."

Ayrıca BM Güvenlik Konseyi'nin daha adil bir temsil ve artırılmış etkinlik için yeniden yapılandırılması gerektiğini belirtti ve Filistin meselesine dikkat çekti: "İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında işgali sürdürmek ve Doğu Kudüs eyaletlerinin karakterini değiştirmek için tek taraflı eylemleri hız kesmeden devam ediyor. Bağlantısızlar Hareketi'nin de bu konuda çok hassas olduğunu biliyorum. Hepimiz 1967'ye dayanan, başkenti Doğu Kudüs olan ve İsrail'le yan yana yaşayan egemen, bağımsız ve bitişik bir Filistin devletini desteklemeliyiz. Ortadoğu'da barışın tek geçerli formülü budur."

Son olarak, günümüz dünyasındaki küresel sorunları ele aldı ve İslam'a yönelik saldırılara değindi: "Şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti'nin 2. yüzyılına adım atıyoruz. Bu yeni dönemde terörden silahlı çatışmalara, ırkçılıktan iklim değişikliğine kadar uzanan küresel sorunları aktif olarak ele alıyor olacağız. Herkes aynı şekilde davranmaz. Bazıları büyük sorunlarla karşı karşıya kaldıklarında temel nedenleri görmezden gelmeyi ve başkalarını suçlamayı tercih ediyor. Günümüz dünyasında Müslümanlara, Afrika ve Asya kökenlilere, Yahudilere ve göçmenlere yönelik nefret tahmin edilemeyecek boyutlara ulaşıyor."

Daha fazla dikkat çekmek için Kur'an-ı Kerim'in Kurban Bayramı'nın ilk gününde yakılmasına da değindi.