MÜMİN GENÇOĞLU VEFATININ 30'UNCU YILINDA ANILDI
7 Şubat 1993'te geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden BAL-GÖÇ ve BGF Kurucu ve Genel Başkanı, ANAP Bursa Milletvekili Mümin Gençoğlu, vefatının 30'uncu yılında, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nca Bursa Uludağ Üniversitesi'nde düzenlenen, 'Vefatının 30'uncu yılında Göçmen Babası Mümin Gençoğlu Anma Programı' ile anıldı. Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi'nde düzenlenen programa; Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı (YTB) Abdullah Eren, Gençoğlu ailesi adına Turhan Gençoğlu, Bursa Valisi Yakup Canbolat, CHP Bursa Milletvekili Yüksel Özkan, CHP İl Başkanı Turgut Özkan, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, BBP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili adayı Ekrem Alfatlı, CHP Milletvekili adayı Hasan Öztürk, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ile Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş katıldı.
'BU ŞEHİRDE VERGİ REKORTMENİ OLDU'
Programda konuşan Varank, "Bugün burada, Balkanların Mümin agası, Mümin Gençoğlu'nu anmak için bir araya geldik. Bu hoşgörülü ve misafirperver şehir, tarih boyunca pek çok kişiye yuva olduğu gibi, Kırcaali'nin Yiğitler köyünde dünyaya gelen Mümin Aga'ya da yuva oldu. Bursa'nın Bulgaristan'dan Türkiye'ye göçen Mümin Gençoğlu'nu bağrına basması, hem Mümin Aga için hem Bursa için oldukça önemli ve anlamlıydı. O da hayatının her döneminde bu misafirperverliğin hakkını fazlasıyla ödedi. Bulgaristan Türkleri'nin alametifarika olan çalışkanlığın somut bir örneği olan, girdiği her alanda da başarılı oldu. Memuriyet hayatı, ardından ticaretle iştigali ve bu süreci takiben Bursa'daki cemiyet hayatındaki yükselişi tabii ki; büyük emeklerin, büyük gayretlerin eseri. Ticaret hayatı boyunca yaptığı ihracatta, ülkemize büyük katkılar sağladı, bu şehirde vergi rekortmeni oldu" dedi.
'MÜMİN GENÇOĞLU EŞSİZ BİR LİDER VE İLHAM KAYNAĞI OLDU'
Mümin Gençoğlu'nun, Bulgaristan Türkleri için verdiği mücadeleyi hatırlatan Varank, "1980'li yılların ortalarında Bulgaristan'daki rejim tarafından yapılan akla hayale gelmeyen saldırılar, zulüm ve gözyaşı, bırakın diriyi, soydaşlarımızın cenazelerine karşı işlenen insanlık suçları. O zamanki Bulgaristan rejimi soydaşlarımızın ana dillerini, kültürlerini hatta ve hatta isimlerini yok etmeye çalışırken; Gençoğlu'nun göç eden toplulukların sorunlarıyla ilgilenmek üzere, Balkan Göçmenleri, Kültür ve Dayanışma Derneği'ni kurması; mühim ve stratejik bir hadisedir. Bu sayede Bulgar mezalimi sürekli gündemde tutulmuş, Bulgaristan Türkü kardeşlerimizin haklarını elde etmeleri için Bulgarlar üzerinde çok ciddi baskılar oluşturulmuştur. Mümin Gençoğlu, Bulgaristan Türklerinin hakları için verdiği mücadelede eşsiz bir lider ve ilham kaynağı oldu. Onun cesareti, özverisi ve vizyonu, halkının onuru ve özgürlüğü için savaşan bir nesle de rehberlik etti. Zorluklarla dolu bir dönemde bile asla pes etmedi ve her türlü engellemeyi, her türlü badireyi aşmayı başardı. Türkiye de biliyorsunuz; soydaşlarını hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Zulmün doruk noktasına vardığı 1989 yılında başlatılan zorunlu göç sürecinde soydaşlarına kapılarını açtı, kucakladı ve onlara yuva oldu. Tabii burada Turgut Özal'ı da göstermiş olduğu liderlik için rahmetle anmamız gerekiyor. Öyle stratejik liderlikler gösterdiğinizde, cesur olduğunuzda, soydaşlarınıza sahip çıktığınızda, işte bunun karşılığını da görüyorsunuz. Allah ona da rahmet eylesin diyoruz” diye konuştu.
'CUMHURBAŞKANI'MIZ LİDERLİĞİNDE DİMDİK DURABİLİYORUZ'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türk vatandaşlarının haklarının çok daha güçlü bir şekilde savunulduğunu söyleyen Varank, şöyle devam etti:
"Göç eden soydaşlarımızın problemleri için ülkemiz durmaksızın koşturdu. Hamdolsun özellikle son 20 yılda Türkiye'nin bu güçlü tutumu ivmelenerek şu anda devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanı'mız liderliğinde vatandaşlarımızın haklarını daha güçlü bir şekilde savunuyor, arkalarında dimdik durabiliyoruz. Gerek milli kültürümüzün gerekse de ana dilin korunması noktasında çok ciddi ve önemli adımlar atıyoruz. Yurtdışı Türkler Başkanlığı, TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Maarif Vakfı ile başta Balkan coğrafyası olmak üzere, dünyanın her bölgesinde vatandaşlarımızın ve soydaşlarımızın ihtiyaçları için yer alıyoruz, oralarda varlık gösteriyoruz. Ecdat yadigarı eserleri muhafaza etme ve restore etmenin yanı sıra eğitim, sanat, kültür, tarih ve ekonomik alanlarda iz bırakan projelere imzalar atıyoruz. Temennim şudur ki; milletimizin vereceği doğru kararla Türkiye'nin dünyadaki pozisyonunun giderek güçlenmesi önümüzdeki dönemde de devam edecek. Ülkemiz evelallah tüm dünyada mazlumların sesi olmaya devam edecek. Aynı Mümin Gençoğlu'nun Bulgaristan Türkü soydaşlarımızın sesi olması gibi. Bu anma programında da görüyoruz ki; eğer güçlü bir liderlik sergileyebilirsek, soydaşlarımızın hakkını savunmada cesur olabilirsek, soydaşlarımızın kendi yaşadığı ülkelerdeki varlıklarını da çok daha güçlü bir pozisyona getirebiliriz. Ve Türk dünyasının, soydaşlarımızın dünyada çok güçlü bir şekilde yer almasını sağlayabiliriz. İnşallah önümüzdeki dönemde, bu varlığımızı sürdürmeye devam edeceğiz."
'TÜRK KALMAK İÇİN GEÇMİŞİNİZİ ÇOCUKLARINIZA HATIRLATIN'
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluğu Başkanlığı'nca yayınlanan 'Göçmen Babası Mümin Gençoğlu' kitabını işaret eden Varank, "Bakınız biz ve soydaşlarımız büyük mücadeleler verdik. Hala soydaşlarımızın kendi yaşadığı coğrafyalarda, ülkelerde verdiği mücadeleler var. Ama Turhan Bey'in de söylediği gibi belki Türk olarak doğabilirsiniz. Ama Türk oğlu Türk kalmak için işte böyle eserlerle çocuklarınıza, torunlarınıza, geçmişinizi mutlaka hatırlatmanız gerekiyor. Bu mücadeleleri öğretmeniz gerekir ki; bizim ne kadar yüce bir millet olduğumuzu da hiçbir zaman unutmayalım" dedi. (DHA)
Semih ŞAHİN/BURSA, (DHA)
FOTOĞRAFLI
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.