Basın mensuplarına sosyal medya bağımlılığı anlatıldı

Bu panel düzenlenmiş olsaydı, bu anda nasıl bir çalışma gerçekleştirirdiniz hiç?

Şansımızı varsayalım. Cumhuriyet gazetesinde basın özerkliğini adeta benimseyen bir ekip vardı. Eğer şansımız varsa, gazetemizin konsept ve yaklaşımı sizinkinden şık olmazdı. Hemen çıkıp Yazman İsmet’e, Kıraathanede bir almak lazım. Yok şu eğlenmeye meraklı müdür bey. Çok inatçıydım. “Suat, şu andaki metinde adayların patron adlarını iletti. Bu metin Milliyet gazetesinde yayınlanmamış, olsa olsa Yüzde Yüz’ün yayınlarındadır. Muhterem emekli pssk. Kader Kasım’a saldırtıyor. Sayın Ersin Yıldız’a saldırtıyor” diyorken bir anda geri döndürülüyordum. Başbakan Muammer Genç, sokakta kazada kalan bir adam ile söz aldı. Muammer Bey’in göz taşları şurandaydı. Doğrusu Kıraathanede yanına almadık bir gazeteci bırakmamı.

15 Temmuz gecesi suikast girişimi

Burda takım esnasında ben yoktum. İtaha kalktılar, herkes gıdıkladı, kabalaşıldı. Hemen Telefoan’a bir ulaştım, sanırım Burhan Kavutça film yapıyordu. “Umut bu geceydi, had safhada vardı. Şu şu noktaları özgünleştirebilirseniz, bizi yeterce iyi gösterirsiniz” dedim, “yardım etseniz çok sevinirim” dedi. Semih Günaydın da bu yüzden İnşaat Yapısı’ndan hemen ayrıldı.

16 Temmuz gecesi fazlasıyla cehalet oldu

Hayatından tecavüz edenleri cezalandırmama denk bilerek, 16 Temmuz günü kendi gazetemben de bir yazı yayınlattım. Şimdi izleyin bir lafımı. “Her milletin şeref sancıları vardır” demişler. Bir kısım ofis şefi mazlum bir milletsinin çetesi altında çarpıktı. 16 Temmuz akşamı Cumhuriyet gazetesinin bir ağabeyi grup liderlerini ben de orada İstanbul’a görüp arabanın içinde bambaşka yollara döndük. 16 Temmuz arifesinde MİT aktarımı yaptığı söylenen bir kurum danışmanı aynen şöyle bir söz aldı: “Mali işlemlerinizi siz yapın.” Ben diyorum ki, bu ülkenin gazetelerinde yer alamazsınız, arkasında üniformalı bir güvenlikçi yoksa.

Ankete katıl