Tuçe GÖLCÜ/İSTANBUL, (DHA)- Bulgaristan’ın Sliven şehrinde yaşayan Stefka-Stoyan Stoychev çifti 2019 yılında evlendi. Anne baba olmak isteyen çift doğal yolla gebelik oluşmayınca kendi ülkelerindeki doktorlara başvurdu. Çekilen rahim filminin sonucunda Stefka Stoychev’in iki tüpünün de kapalı olduğunu ve doğal yollarla çocuk sahibi olmalarının imkansız olduğunu öğrenen çift, Bulgaristan’da arka arkaya üç kez tüp bebek tedavisi gördü ve her denemesi olumsuzlukla sonuçlandı. Bunun üzerine araştırmalara başlayan çift Türkiye’de kişiye özel tedavi sayesinde ilk denemelerinde pozitif sonuca ulaştı ve ikizleri Boris ve Kaloyan’ı kucağına aldı.
Dört yıl önce evlenen Stefka (37) – Stoyan (38) Stoychev çiftinin en büyük hayali bebek sahibi olmaktı. Anne-baba olmak isteyen Bulgar çift, doğal yollarla gebelik oluşmayınca problem olduğunu düşünerek yaşadıkları ülkedeki doktora başvurdu ancak doktorlar her şeyin normal olduğunu ve hiçbir sorun olmadığını söyledi. Ardından yine Bulgaristan’da farklı bir merkeze başvurdular; çekilen rahim filminin sonucunda Stefka Stoychev’in iki tüpünün de kapalı olduğunu ve doğal yollarla çocuk sahibi olmalarının imkansız olduğunu öğrendiler. Vakit kaybetmeden tüp bebek tedavisine başlayan çift Bulgaristan’da gördükleri üç tüp bebek tedavisinden de negatif sonuç aldı. Bunun üzerine farklı merkez arayışına başlayan çift arkadaşları aracılığı ile İstanbul’a gelerek Bahçeci Tüp Bebek doktorlarından Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Özkan Özdamar ile tanıştı. Burada kişiye özel tedavi sayesinde ilk denemelerinde pozitif sonuca ulaşan çift sağlıklı bir gebelik sürecinin ardından Ocak ayında ikizleri Boris ve Kaloyan’ı kucağına aldı.
STEFKA STOYCHEV: HAYALİNİ KURDUĞUMUZ O GÜNLERİ YAŞIYORUZ
İlk günden beri anne olmayı istediğini söyleyen Stefka Stoychev, “Tarif edilemeyecek kadar güzel duygular yaşıyoruz, ne kadar zor olsa da onların gülüşüyle tüm yorgunluğumuz geçiyor. Hamile bir kadın ya da çocuğu olan bir çift gördüğümüzde içten içe çok üzülürdük ama bir gün sıra bize de gelecek ve biz de anne-baba olacağız derdik. Çabamızın karşılığını aldık ve hayalini kurduğumuz o günleri yaşıyoruz, çok mutluyuz. Bulgaristan’da ve Türkiye’de gördüğümüz tedavileri karşılaştırdığımızda doktorların yaklaşımı, kullanılan ilaçlar, başarı oranları ve daha birçok yönden farklılıklar var. Zor günlerden geçtik ama umutsuzluğa kapılmadık. Bizim gibi yollardan geçen çiftlere Türkiye’ye gelmelerini ve doktorlarına sonuna kadar güvenmelerini öneririz” diye konuştu.
“İYİ Kİ TÜRKİYE’YE GELMİŞİZ”
Anne olduğu için mutlu olduğunu ifade eden Stefka Stoychev, “Çocuklarla geçirdiğimiz her saniye rüyanın gerçeğe dönüşmesi gibi bir his. İlk günden beri anne-baba olmayı çok istiyorduk, İyi ki Türkiye’ye gelmişiz. İki ülke arasındaki tedavilerde her anlamda çok büyük farklar var. Bulgaristan’da hiçbir sorumuza cevap alamazken, Türkiye’deki tedavimizde her aşama detaylı olarak aktarıldı. Doktorumuzun yaklaşımı da bize sonsuz güven verdi. Bu süreçte olan çiftlere tavsiyem; umutsuzluğa kapılmasınlar ve doktorlarına güvensinler” dedi.
PROF. DR. ÖZDAMAR: TRANSFER SONRASINDA GEBELİK TESTİ POZİTİF GELDİ
Stoychev çiftine uygulanan tedaviyi anlatan Prof. Dr. Özkan Özdamar, “Çiftimizde asıl problem yumurta rezervinin düşük olmasıydı ve bize gelmeden önce kendi ülkelerinde Bulgaristan’da üç kez tüp bebek tedavisi olmuşlardı. Bulgaristan’daki tedavilerde az sayıda yumurta toplanmış ve bu tedavilerin ikisinde embriyo kalitesinin düşük olması sebebiyle hiç embriyo transferi yapılamamıştı. Diğer tedavilerindeki embriyo transferinde ise sonuç doğrudan negatif olmuştu. Çiftimiz bize başvurduğunda hastamızı detaylı bir şekilde en baştan değerlendirdik. Embriyo kalitesinin düşük olmasına sebep olabilecek olası faktörleri detaylı inceledikten sonra bu durumu giderebilecek birtakım önlemler aldık ve bu doğrultuda tüp bebek aşamasına geçtik. Tüp bebek aşamasında hastamızın yumurta yanıtını artıracak bazı uygulamalar yaptıktan sonra hastamızdan 11 tane yumurta topladık ve bu yumurtalardan 2 tane 5. gün embriyosu olarak adlandırdığımız blastosist embriyosu elde edip bunları transfer ettik. Hastamızın transfer sonrasında gebelik testi pozitif geldi ve Bulgaristan’daki değerlendirmelerinde ikiz gebelik elde ettiğimizi öğrendik; yani transfer ettiğimiz embriyoların ikisi de tutmuştu. Çok şükür ki hastamız iki bebeğini de sağlıklı bir şekilde dünyaya getirdi” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE, TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE PEK ÇOK ÜLKE İLE YARIŞIR DURUMDA”
Prof. Dr. Özkan Özdamar, “Ülkemiz, hem laboratuvar hem uygulanan testler hem de hekim tecrübesi anlamında Avrupa’daki pek çok ülke ile yarışır durumda. Özellikle embriyoloji laboratuvarımızda Dünya’daki son teknolojik gelişmeleri takip ediyor olmamız, genetik anlamında oldukça iyi laboratuvarlara ve yetişmiş çalışanlara sahip olmamız, başarı oranlarımızın çok yüksek olması Dünya’nın dört bir yanından ülkemize hasta gelmesini ve tüp bebek tedavisi için Türkiye’yi tercih etmesini sağlıyor. Gelen hastalarımızla olan görüşmelerimiz ve çıkan test sonuçları doğrultusunda kişiye özel tedavi olanağı sunuyoruz. Bu yaklaşımla birlikte kişiye özel değerlendirmeler, tedavi sonucunda büyük farklılıklar sağlıyor ve başarı oranlarımız dünya ortalamalarının üzerinde seyrediyor. Bu kriterler doğrultusunda da yurtdışında yaşayan ve çocuk sahibi olma konusunda problem yaşayan çiftler tüp bebek tedavisi için tercihlerini Türkiye’den yana kullanıyor” dedi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.