Türkiye tarımının başkenti Adana’nın yüzde 38’inde tarım yapıldığını yüzde 38’lik alanın da yüzde 75’inin sulanabilir alan olduğuna dikkat çeken Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan; damlama sulama sistemi tebliğinin beklendiğini söyledi.
Doğan, yaptığı açıklamada, "Çukurovamızın bereketli topraklarında cazibeli kapalı basınçlı sulama sistemleri olmadığından çiftçiler bahçelerini, sebze ve meyvelerini damlama sulamayla sulamaktalar. Mısır, soya, pamuk ve benzeri diğer ürünler salma sulama (vahşi sulama) sistemiyle sulanmakta. Salma su ile gündüz sulanan tarlalarda, akşam sulamacıların ayarladığı su, sabaha kadar tarlanın içinden iz yaparak toprağın tamamını sulamadan direkt drenaja akmaktadır. Verimli topraklarımızda salma su kullanıldığında toprağın üstündeki üst katman, yani verimli topraklar drenaj kanallarına oradan da denizlere akıyor. Çiftçilerimiz mevcut bahçelerinin dışındaki tarlalarında da damlama sulama sistemlerine geçerse yüzde otuza yakın bir su tasarrufu sağlanacaktır" dedi.
Doğan, şöyle devam etti:
"Dünyada küresel ısınmanın etkilerini her geçen gün daha fazla hissettirdiğini, temiz tatlı su kaynakları rezervlerinin azaldığını unutmamalıyız. Kuraklık, su kaynaklarını tüketiyor ve yeraltı su seviyelerinin düşmesine neden oluyor. Bu durum, tarım için hayati öneme sahip. Sularımızı tedbirli kullanmalıyız. Sulama sistemlerinin modernize edilmesi ve suyun verimli kullanımını sağlayacak teknolojilerin kullanılması önemlidir.Dünyada toplam karasal alanın sadece yüzde 10’unda tarım yapılabilmektedir. Tarım üretimi için topraklarımızın ne kadar az olduğu aşikar. 2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyara ulaşacağı ve gıda tüketiminin yüzde 60 artacağı ön görülüyor. Sürdürülebilir tarım ve gelecek nesillerin gıda güvenliği için toprak koruma teknikleri kullanılmalı, erozyon önlenmeli ve daha fazla üretim için verimliliği arttıracak önlemler alınmalıdır."
"Doğan, "Tarımda verimliliği artırmak için alınacak önlemlerden biri de damlama sulama sistemlerine geçmektir. Damlama sulama sistemleri, suyun doğrudan bitki köklerine damla damla verilmesini sağlayarak suyun verimli kullanımını sağlar. Bu sistemler, toprak erozyonunu azaltır, su kaybını en aza indirir ve bitki hastalıklarının yayılmasını engeller. Ancak, damlama sulama sistemlerine geçiş maliyetli olabilir ve çiftçiler için yüksek yatırım gerektirebilir. Bu nedenle, çiftçilere damlama sulama sistemlerine geçiş için hibe ve kredi desteği sağlanması önem taşımaktadır" şeklinde konuştu
Damlama sulama sistemleri için çiftçilerin 5 yıllık faizsiz kredilerin açılmasını beklediklerini vurgulayan Doğan, "Narenciye bahçeleri sebze ve meyve dışındaki mısır, pamuk, soya ve benzeri ürünlere mutlaka damlama sulama hibesi veya 5 yıllık sıfır faizli kredinin bir an önce verilmesi gerekiyor. Toprak verimliliğin arttırılması, tarımın geleceği ve gıda güvenliği için Tarım Bakanlığımızdan hibe ve faizsiz kredi açıklaması bekliyoruz" dedi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.