Türkiye’nin nominal dolar bazında şu anda dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "2023 yılında ekonomimizin 1,1 trilyona yakın büyüklüğe ulaşmasını bekliyoruz. OVP’ye göre bu yılı yüzde 4,4 civarında bir büyüme ile kapatmayı ön görüyoruz. 2024’ün ortalarından itibaren enflasyonda belirgin bir şekilde düşüş gerçekleşecek" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 7. İstanbul Ekonomi Zirvesi’ne katıldı. Toplantıda konuşan Yılmaz, Türkiye ekonomisinin yılsonu rakamları ve gelecek dönemdeki gidişatına ilişkin bilgiler verdi. Yılmaz, ekonomide belirsizliği azaltacak ve öngörülebilirliği artıracak çalışmalara hız verdiklerinin altını çizerek, "Yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı öncelikli hale getiren politikalarla, sürdürülebilir büyümeyi ve kalkınmayı öngörüyoruz. Hazırladığımız 5 yıllık kalkınma planımız ve OVP ile de politika belirsizliklerini ortadan kaldırdık" ifadelerini kullandı.
"Türkiye ekonomisi 20 yıllık süreçte yıllık ortalama 1,8 puan dünya ekonomisinin üzerinde büyüme performansı sergiledi"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Merkez Bankası’nın güncellenmiş para politikasını hayata geçirdiğini söyleyerek, "Maliye politikalarını disiplinli bir şekilde depremin ortaya çıkardığı ekstra harcamalara rağmen disiplini elden bırakmamaya devam ediyoruz. Son 20 yılda Türkiye ekonomisi yıllık ortalama yüzde 5,4 büyüme kaydetti. Aynı dönemde dünyanın ortalama yıllık büyüme oranı 3,6 olarak gerçekleşti. Dolayısıyla Türkiye ekonomisi 20 yıllık süreçte yıllık ortalama 1,8 puan dünya ekonomisinin üzerinde büyüme performansı gerçekleştirdi" diye konuştu.
"2023 yılında ekonomimizin 1,1 trilyona yakın büyüklüğe ulaşmasını bekliyoruz"
Türkiye’nin nominal dolar bazında şu anda dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğunu kaydeden Yılmaz, "2023 yılında ekonomimizin 1,1 trilyona yakın büyüklüğe ulaşmasını bekliyoruz. Şu anda 12 aylık geriye gittiğimizde zaten bunu yakalamış durumdayız. Bu yılın ilk 9 ayında 4,6 büyüme kaydettik. Dünyanın yine yüzde 3 ve hatta yüzde 3’ün altında büyümesi öngörülen bir dönemde, 4,6 bir büyüme sağlıyoruz. Depreme rağmen ve enflasyon tedbirlerine rağmen büyümemizi belli bir hızda devam ettiriyoruz. OVP’ye göre bu yılı yüzde 4,4 civarında bir büyüme ile kapatmayı ön görüyoruz" şeklinde konuştu.
"2024’ün ortalarından itibaren enflasyonda belirgin bir şekilde düşüş gerçekleşecek"
Enflasyonun aylık bazda oldukça önemli oranda düştüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: "Çekirdek enflasyon yüzde 2’nin altına inmiş durumda. 2024’ün ortalarından itibaren enflasyonda belirgin bir şekilde düşüş gerçekleşecek. İhracatımız çok iyi gidiyor. Dünya daraldığı halde ihracatımız gerçekten güçlü bir performans gösteriyor. En son Kasım ayında 23 milyar doları aştık. Türkiye’nin tarihindeki en yüksek Kasım ayı ihracatı oldu. Yıllık bazda ise OVP’ye göre 255 milyar doları aşmayı hedefliyoruz."
"Rezervlerimiz 140 milyar doları aştı, bu da Türkiye için bir rekor"
Merkez Bankası’nın yeni bir politika izlediğini belirten Yılmaz, "En yakından sonuçları gördüğümüz rakamlardan birisi de rezervlerimiz. Geçtiğimiz Mayıs ayında brüt rezervlerimiz 98,5 milyar dolara kadar düşmüştü. Dün itibariyle yapılan duyuruda, 140 milyar doları aşmış durumdayız. Bu da Türkiye için bir rekor. Bir taraftan bütçe açığını kontrol ederken diğer taraftan da cari açığını aşağı çekme gayretindeyiz. Son dönemde ciddi anlamda da cari açıkta bir düzelme var. Yılın ilk yarısında daha yüksekti. İkinci yarısındaki 4 aylık cari açığa bakarsanız, yılsonu itibariyle 4-5 milyar dolar seviyelerinde bir düzeye inmiş durumda. Yılsonu itibariyle cari açığımız yüzde 4’ler seviyesine düşmüş olacak" dedi.
’’Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Adası’nda Türk-Yunan dengesi fevkalade önemlidir’’
Zirveye katılan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise şöyle konuştu: "Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’tan buralara baktığım zaman umutlanıyorum. Çünkü istikrarın devamı ile ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin potansiyelinin yakalanması noktasındaki tedbirlerle, yeni yüzyılda her şey daha iyi olacaktır. Kıbrıs kuruluş anlaşmalarında da ifade edildiği gibi Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Adası’nda Türk-Yunan dengesi fevkalade önemlidir. Bu bölgedeki istikrarın devamıyla, Doğu Akdeniz’deki zenginliklerin ekonomiye yansıması ve tabi ki Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin de elbette çok önemi vardır. Dolayısıyla dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yunanistan ziyaretini yakından izledik."
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.